Bölüm 23

20.7K 672 97
                                    

📌İşkence sahneleri vardır!
📌Sevmeyen veya etkileneceğini düşünen varsa hemen bölümü terk etsin. Ben kimsenin ebeveynin ya da psikoterapisti değilim. Teşekkürler :)

&

Çağatay

Depoya adımımı atar atmaz görüş açıma beş tane kasnak girdi. Beş kasnağın beşinde de o şerefsizler vardı.

Acımasız yanım uyanırken hepsinde göz gezdirdim. Çoğu perişandı. Gömleğimin kol düğmelerini açıp cebime koydum. İçeriye doğru adımlarken konuştum.

"İlyas Yancı, Tuğkan Beşer, Mikail Mercan, Kenan Demir ve Akif Bakır.. Maskeli beşler sizi.. Ethem'in köpekleri."

Tuğkan Beşer güldü. Aralarında en saf salak oydu zaten.

Geçen sene yaz aylarında devraldığı bir sevkiyat vardı bu herifin. Ve aylarca kontrol yapılıp, uyarılar verilmesine rağmen güpegündüz yaptı sevkiyatı. Hâliyle de fazla dikkat çekti. Polisten baskın yeyip, dört ay içeride yattı. Avukatı anca bu kadar indirim alabilmişti cezadan. Çünkü tohum adı altında kaçak uyuşturucu ticareti yapacaktı aklı sıra. Aklandı ama hâlâ da kerizin tekidir.

"Teşvik ettiniz, Çağatay Bey!"

"Ettim ettim." Beyaz kalın eldivenleri elime geçirdim. "Ettim ve birazdan sizi de canınızdan edeceğim."

"Yine fevri hareketler ve yine Alazoğulları.. Siz hiç akıllanmıyor musunuz? Acele etmek genlerinizde mi var?" diyen Mikail Mercan kaydı gözlerim. Bu adam da Ethem'e güvenen avanaklardandı.

"Belki de.." dedim ve ona doğru yürüdüm. "O yüzden en fevrisinden önce seni süründürmek istiyorum."

Necip elindeki aletleri masaya dizerken Kenan Demir'e kaydı bakışlarım. Diğerlerine göre daha az hasarlıydı yüzü. Demek ki çok itiraz etmemişti.

"Çok baktın.." dedi hafif gülümserken Kenan. "Bir şey mi diyeceksin eski dostuna?"

"Eski dost.." dedim. Ve dilimi damağıma vurdum. "Harbiden çok eskisin,bir şey demeyeceğim."

"Öyle." dedi ve ekledi. "Ama şunu demeliyim ki Ethem'in dosyaları ve imzaları belli. Ben boşuna varım burada."

"Ona ben karar veririm."

Necip son olarak sıcak demirleri ateşle beraber kenara bırakınca bana döndü. "Hazır abi hepsi, istersen kalayım yardım için."

"Yok, kendim halledeceğim. Kameralar açık mı?"

"Açık açık." dedi ve başıyla selam verip depodan ayrıldı. Şimdi sadece ben ve o beş şerefsiz kalmıştık depoda.

"Evet.." dedim ve kasnakların ortasında duran sandalyeye oturdum. "Önce kim öter? Yoksa hemen başlayayım mı?"

Sessiz kalan Akif Bakır'ı uyandırmıştı bu sözlerim. Başını kaldırıp, gözlerini sıkıca yumdu. Açtıktan sonra konuştu. "İstersen benden başla Çağatay. Nasılsa kimden başlarsan başla elde sıfır olacak seninkisi."

"Allah Allah.." dedim öne doğru eğildim. "Siz hepiniz menfaat adamısınız be Akif. Kendi menfaatiniz tehlikeye girince hemen ötersiniz."

"Yine nasıl köşeye sıkıştım merak ediyorum. Nasılsa Ethem ölmüş olsa bile soyu hâlâ ayakta. Onları satmam için güzel şeyler söylemen gerek." dedi İlyas Yancı.

Güldüm ve ayağa kalktım. "Doğru.." Masaya yürüdüm elime beş kalın iğne aldım. İlyas Yancı'nın başına geçtim. İğneyi boğazına denk gelecek şekilde gömleğine geçirdim. Başını yukarı kaldırdı.

BADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin