Ne? O ne ya öyle? Oradaki Batu benim sevgilim olan Batu mu? Peki şuan gördüklerim doğru mu? Ya bunu bana nasıl yapar ya? Nasıl yapar? Neyden bahsediyorum? Merak ettiniz tabii... Neden bahsediyorum biliyor musunuz? Şuanda karşımda olan manzaradan! Yani şuanda bu parkta olan olaydan... Yanımda Elif, karşımda öpüşen iki kişi... Kim dersiniz? Hiç tahmin edemeyeceğiniz bir ikili! Batu ve Buse! Devenin nalı! Yanlış mı okudum diyor olabilirsiniz ama doğru söylüyorum! Şuanda Batu ve Buse karşımda öpüşüyorlar!
Bu manzarayı gördükten sonra gözlerim doldu. Koşmaya başladım. Bu arada da hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Elif'in "Sıla!" diye bağırdığını duyar gibi oldum. Sonra Batu'nun sesi geldi. "Allah kahretsin! Sıla!" Hepsini hayal meyal hatırlıyorum. Kendimi nasıl kaybetmiştim bilmiyorum. Sadece koştuğumu hatırlıyorum. Sonra bir karartı. Ondan sonra hissizlik...
Elif'ten
Onu böyle görmeye dayanamıyorum! Sıla'yı ikinci defa böyle görüyorum. Ve yine bir erkek yüzünden. Batu'yla Buse'yi öpüşürken gördükten sonra adeta kendini kaybetti. Koşmaya başladı. Arkasından Batu orada olduğunu anlasın diye bağırdım. "Sıla!" Ama beni duymadı. Ya da duydu ama cevap vermedi. Batu da zaten gördü onu ve bağırmaya başladı.
"Allah kahretsin! Sıla!"
Sonra arkasından koşmaya başladı. Ben de ikisinin arkasından. Sıla öylece koşuyordu. Biz de arkasından bağırıyorduk. Bir Batu, bir ben resmen "Sıla!" diye anırdık. Ama bilinci kapanmıştı sanki ne bizi duydu nede durdu. Dönüp Batu'ya bağırmadı bile. Bir süre koştuk ama sonra bir şeyler ters gitmeye başladı. Sıla yavaşladı. Ama istemsizce yavaşladı. Bedeni onu yavaşlattı. O koşmaya çabalıyordu. Zaten sonunda olduğu yere yığıldı...
Batu'dan
Eve dönünce banyo yaptım. Çıkınca üstümü değiştirdim ve yatağıma uzandım. Sıla'yı düşünüyordum. Aşkım ya, nasıl sürprizler hazırlamıştı! Sonra telefonuma mesaj geldi. Sıla'dan...
Kimden: Güzelim
Aşkım birazdan alt sokaktaki parka gel. Seni seviyorum.
Eee ne yapayım sevgilim çağırıyor, gitmem gerek. Hazırlanıp parka gittim. Ama karşımda gördüğüm kişi Sıla değildi. Buse'ydi.
Batu: Sen... Nasıl yaptın bunu?
Buse: Teknoloji çağında yaşıyoruz Batucum...
Batu: Ne istiyorsun?
Buse: Seni!
Batu: Ama ben seni istemiyorum.
Buse: İsteyeceksin!
Batu: Nasıl olacakmış o?
Dememle orospu dudaklarıma yapıştı. Tabi ki karşılık vermedim. Hatta Elif'in "Sıla!" diye bağırdığını duymasam onu itecektim. Ama her şey bir anda oldu. Sonra kendimi Sıla'nın peşinden koşarken buldum. Elif de yanıma geldi ve Sıla önde biz arkada koşmaya başladık. Arkasından sesleniyorduk ama o bizi duymuyordu. Sonra yavaşladı. Sanki bedeni yavaşlamak, kalbi koşmak istiyordu. Zaten bir anda olduğu yere yığıldı. Bayılmıştı. Yanına koştum. Bu arada da "Sıla!" bağırdım. Başını alıp dizlerime koydum. Elif yanımda çaresizce "Batu bir şey yap!" bağırıyordu. "Sılam aç gözünü! Sıla! Sıla!" bağrışlarım arasından "Elif çabuk... Çabuk ambulans çağır!" dediğimde elleri titreyerek telefonunu çıkardı.
Elif: Alo! Acil ambulans lazım! Çok acil! Biz de bilmiyoruz birden bayıldı! Adres? Adres şey... Gama sitesi. Evet. Parkın iki sokak aşağısı... Çabuk olun lütfen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ARSLAN (Bir Aşk Hikayesi)
Fiksi RemajaOnlar, birbirlerini biraz geç buldular. Kız, onu bekleyen hayatın farkında bile değildi. Erkek ise bu hayata doğmuştu ama kaçıyordu ondan. Başlarda her şey normaldi. İki liseli aşıklardı. Hikayelerinin adı klasikti: "Bir Aşk Hikayesi" Sonra ise her...