Ve en sonunda o gün gelip çattı. Batu'yla sevgili olarak gireceğimiz ilk yılbaşı olacaktı bu. O yüzden baya heyecanlıydım açıkçası. Sabah bu düşüncelerle uyandığımdan ve saat on bir olduğundan enerjiktim. Yatağımdan kalkıp tuvalete girdim ve işlerimi halledip odaya döndüm. Yatağımı topladıktan sonra telefonumu da alıp odadan çıktım. Telefonumdan Twitter'a bakınarak aşağı indim. Annem her zamanki gibi salondaki tekli koltukların birinde oturmuş, kahve içerek dergi kurcalıyordu. Son merdiveni ayağımı yere vurarak indiğimde başını hafifçe arkaya kıvırıp bana baktı ve "Günaydın." diyip dergisine döndü. Ben de "Günaydın." diye karşılık verdim. Mutfağa girecekken "Çabuk ol birazdan Arzular gelecekler." dedi. Ben de "Tamam." diyip mutfağa girdikten sonra çay koydum ve masaya oturup kahvaltımı yapmaya başladım.
Kısa sürede kahvaltı işini bitirdiğimde mutfağı topladım. Mutfaktan çıktıktan sonra merdivenin başına kadar gidip anneme "Ben duşa giriyorum." dedim ve ondan da onaylayan bir cevap alınca yukarı çıktım. Telefonumu yatağıma atıp duşa girdim.
Çok geçmeden duştan çıkıp tekrardan odama geçtim. Dolabımı açıp kıyafet bakındım. En sonunda siyah kotumla kendisi siyah olan, üstünde ise beyaz Snoopy bulunan kazağımı çıkardım ve iç çamaşırı ayarladım. Çıkardıklarımı giydikten sonra ayağıma ayakkabı dolabından siyah bot-çizmelerimi geçirdim. Saçımı havluyla kurulayıp taradım. Bornozumu ve saçımdan çıkan havluyu alarak tekrar tuvalete geçtim ve havluları asıp saçımı kuruttum. İşim bittiğinde önce odama geçip bilekliklerimi ve yüzüklerimi taktım. Sonra telefonumu da alarak odamdan çıkıp aşağı indim. Annemin karşısındaki tekli koltuğa oturup telefonumun kilidini açtım ve Instagram'a bakmaya başladım. Biraz sonra aklıma gelen soruyla bakışlarımı telefondan çekmeden "Babam kaçta geliyor?" diye sordum. Annem de tahminen benim gibi dergisine bakmayı kesmeden "Altıda Ahmet Amca'nla gelecekler." diye yanıtladı. Her sene yılbaşında Eliflerle olurduk. Bu sene de bu gelenek bozulmamıştı ama tek bir fark vardı. Bugün yanımızda çete ve aileleri de olacak. Önce Batu'yla benim evde, bizim çete ve ailelerimiz hep beraber yemek yiyeceğiz, sonra da biraz daha oturup çeteyle biz Lion'a giderken ailelerimiz de Batuların eve geçip gecenin devamında orada olacaklardı. Dönüş saatimiz iki buçuk olarak ayarlanmıştı ama dil dökmelerimiz sonucu ailelerimiz saate karışmayacaklarını söylemişlerdi. Biz de bunun üzerine durmayıp bir de grupça Batu'yla benim evde kalabilmek için izin istemiştik. Her zamanki gibi yine ilk önce itiraz etseler de sonunda kabul etmişlerdi. Anlayacağınız benim her sene pijama-terlik-televizyon-tombala dörtlüsüyle girdiğim yılbaşı, bu sene baya 'ekşınlı' olacaktı. Tabi aynısı Elif için de geçerliydi.
Kafamda bu düşünceler dolanırken kapı çaldığında annem dergiyi kapatıp kahveden son yudumunu aldı ve "Geldiler." diyerek ayaklandı. Ben de koltuğun kolundan uzattığım ayaklarımı indirip telefonumu kilitledikten ve koltuğa bıraktıktan sonra arkasından kapıya gittim. "Hoş geldiniz.", "Hoş bulduk." evresi bittikten sonra salona geçtik. Arzu Teyze hep olduğu gibi benim demin oturduğum tekli koltuğa oturacağından önden gidip telefonumu aldım ve Elif'in yanına ikiliye oturdum. Annemler kendi arasında konuşurken biz de günün değerlendirmesini yapıyorduk.
Elif: Ee ne yaptın?
Sıla: Bir şey yapmadım valla oturuyordum öyle.
Elif: Nasıl yani? Eve bakmaya gitmedin mi?
Sıla: Yok. Annemlerle gidecekmişiz.
Elif: Kim kim?
Sıla: Ben, sen, annem, Arzu Teyze, Melek Teyze, Zeynep, Damla, Burcu Teyze ve Nevin Teyze.
Elif: Zeynoların anneleri de mi geliyor yani?
Sıla: Evet. Hatta belki Kuzey, Yiğit ve Denizalp'inkiler de gelecekmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ARSLAN (Bir Aşk Hikayesi)
Fiksi RemajaOnlar, birbirlerini biraz geç buldular. Kız, onu bekleyen hayatın farkında bile değildi. Erkek ise bu hayata doğmuştu ama kaçıyordu ondan. Başlarda her şey normaldi. İki liseli aşıklardı. Hikayelerinin adı klasikti: "Bir Aşk Hikayesi" Sonra ise her...