Büyük Kız Kardeş, Korkarım ki, Bu bir Yanlış Anlaşılma! (1)

2.1K 87 7
                                    

Cennetsel Yay İmparatorluğu Başkenti, Cennetsel Yay Şehri, Resmi Yolları.

Cennetsel Yay İmparatorluğu, Sınırsız Ana Karanın batı bölgesinde bulunan küçük bir şehirdir. Herhangi büyük bir ülkeye bağlı değildir, ayrıca çevre yapısı ve iklimi insanların yaşaması için oldukça uygundur.

Hava bugün çok iyiydi, uçsuz bucaksız gökyüzünde görünürde hiçbir leke yoktu, gök adeta büyük mavi bir kristal gibiydi. Bulunabilecek tek sorun, havanın berraklığı güneş ışığının çok parlak olmasına ve gözü almasına neden olmasıydı.

Neyse ki resmi yollar 100 yaşından büyük çınar ağaçları ile kaplıydı. Ağacın kalın dallarındaki yapraklar geniş yolları gölgeliyordu. Ormanın 50 km içine doğru uzanan bu ünlü bulvarı Cennetsel Yay İmparatorluğundaki herkes biliyordu.

Cennetsel Yay Şehri çok özel bir coğrafi konuma sahipti. Hatta konum olarak diğerlerinden daha iyi olduğu söylenirdi. Bunun nedeni, başkentin dört bir yanı çok büyük ormanlarla çevrelenmiş olması ve Cennetsel Yay Şehrinin ormanların tam ortasında bulunan parlak bir mücevher gibi görünmesiydi.

Cennetsel Yay Şehri özellikle güçlü olmamasına rağmen yine de başkenti oldukça ünlüydü. Etrafını çevreleyen bu orman, Yıldızlar Ormanı olarak biliniyordu.,çünkü tüm kıtada Yıldız Ağaçlarının yetiştiği tek yer burasıydı.

Yıldız Ağaçlarının kalbinde(merkezinde), yay yapımında kullanılan son derece değerli malzemeler vardı. Böylesi önemli bir doğal kaynağa sahip olduğu için Cennetsel Yay Şehri refah içerisindeydi.

Şuanda, 15-16 yaşında görünen bir genç kendi kendine mırıldanarak bulvar boyunca yürüyordu.

"Playboy olmak, zihnini eğitir. Bir ilişkiye sahip olmak, kalbini eğitir. Kızların peşinden koşmak, yaşlılığı önler, flört etmek tedavi edicidir. Birisine tutulmak, kalbinin her zaman genç kalacağı anlamına gelir, Aşık olmak, uykusuzluğun ilacıdır.

Sıklıkla söylüyorlar ki Kahramanlar, güzel genç kızların bariyerlerini geçmekte acizlerdir , ama kahraman dediğin böyle mi düşünür?

Kahraman, güzel bayanları işe yaramaz bir kişiye mi bırakmalı?

Ve kadınların da fikrini sormalı, onlar da diğer ezikler yerine kahramanları tercih etmezler mi?

Başkaları da diyor ki, Tavşanlar yuvalarına yakın yerlerde ot yemezler.Ama neden tavşanlar böyle yapıyor?

Diğer tavşanların otlarını yemesine izin mi vermeliler?

Otlar böyle düşünmeyecektir sonuçta yemek olan onlar. Kimin seni neden yediği fark eder mi?

Neden tanıdık kimselerin onları yemesine izin vermesinler?

Diğer bir başka deyiş ise, eğer paran varsa, şeytanın bile senin için değirmen taşını itmesini sağlayabilirsin. diyor. Ama şeytan, bunun karına olduğunu düşünecektir, sonuçta değirmen taşını ittiği için ödüllendirilmiş olması normal değil midir?

Para bile farklı düşünecektir, ne de olsa şeytana verilmiş olmak şeytana zarar vermeyecektir, ama eğer insana verilseydi senaryo farklı olabilirdi! Hahahaha.. "



Bu genç uzun, geniş omuzlu, sağlıklı güçlü biri gibi görünüyordu. Siyah saçlara ve gözlere sahipti. Giydiği gömleğin kolları sıvalıydı. Cilt rengi sağlıklı bir bronz parlaklığındaydı ve onun bir özelliği de güçlü bir ruha sahip olmasıydı.

O belki çok yakışıklı değildi ama göze hoş gelen bir görüntüsü vardı. Sadece dışarıdan bakarsanız, basit ve dürüst kelimeleri onu tanımlamak için uygun olurdu. Ancak, onun ağzından çıkan kelimeler (deminki yaptığı felsefeden bahsediyor) basit ve dürüst kelimelerine tamamiyle tersti. Tabii ki de, onun gerçek rengi sadece etrafta kimse olmadığı zamanlar ortaya çıkardı.

HJC~1.kitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin