Karanlığın Dokunuşu (4)

299 52 0
                                    

Zhou Weiqing engellemedi, yüzü çaresizliğini gösteriyordu, ''Ru Se Kız kardeş, erken iyi bir büyüme yaşadığım için sorumlu tutulamam!'' Bunu dediğinde, O, Xiao Ru Se'nin oldukça düz göğsüne kurnazca bakış attı.

''Neye gözünü dikiyorsun! eğer bakmaya devam edersen, bu yaşlı anne* gözlerini oyacak! İddianı destekleyecek herhangi bir kanıt bulamazsan, Seni yakalayacağım ve Askeri kanunlara uygun olarak ele almak için kampa geri getireceğim.'' Bu anda, Xiao Ru Se oldukça telaşlanmıştı, neredeyse Zhou Weiqing'in bir Cennetsel Cevher Ustası olduğunu unutuyordu. Onun yapısı oldukça sakin olmasına rağmen bütün bu çeşitli şokları tecrübe etmesinin ardından, Zhou Weiqing'in onun yüzünü öptüğü gerçeğide eklenince, nasıl sakinliğini sürdürmesi mümkün olabilirdi?

Zhou Weiqing kafasını eğdi ve kemerini çıkarmaya başladı.

''Ne yapıyorsun?'' Xiao Ru Se'nin Uzun kılıcı ileri atıldı, onun önünde durdu.

Zhou Weiqing'in sanki adaletsizlikten dolayı acı çekiyormuş gibi bir ifadesi vardı. "Sadece bazı kanıtlar bulmamı söylemedin mi? Küçük olduğumuz zamanlar, beni suyla oynamak için nehir kenarına götürdün, ve benim ***ümdeki doğum lekesini gördün, kanıt olarak göstermeme izin ver.'' O bunu dediği gibi, Xiao Ru Se'nin planı reddetmesini beklemeden, bu kerata arkasını döndü ve pantololonunu indirdi. Büyük beyaz ***ünü sergiliyordu.

Gerçekten, ***ünün sol tarafında, açık kırmızı bir doğum lekesi vardı.

Xiao Ru Se domatese döndüğü gibi açıkça bir an sersemledi, sonra hızla arkasını döndü: ''Çabucak pantolonunu giy, çok çirkin!''

Zhou Weiqing hemen pantolonunu yeniden giyindi, ve bir gülümseme ile: ''Ru Se Kız Kardeş, şimdi bana inanıyor musun?''

Xiao Ru Se geriye bir bakış attı ve onun çoktan pantolonunu giydiğini gördü. Uzun kılıcını kılıfına koyarken şaşkınlıkla sordu: ''Sen gerçekten Zhou Weiqing misin, şu sümüklü velet? Bu doğru olamaz meridyenlerin tıkalı değil miydi?'' Buraya kadar söylediği gibi aniden konuşmayı kesti.

''O zamanlar çöptüm fakat bu daima çöp olacağım anlamına gelmiyor.'' Zhou Weiqing kayıtsızca dedi. ''Ru Se Kız Kardeş, gençken ve meridyenlerimin tıkalı olduğu ortaya çıktığında, benimle aynı yaştaki çocukların hiçbiri artık bana ilgi göstermedi. Sadece sen beni oynamaya götürmeye istekliydin. Ayrıldıktan sonra, yedi yıl geçti! Bu zamanda ben daima senin hakkında düşünüyordum, gerçekten öz kardeşim olsan ne kadar güzel olacağını düşünüyordum."

Bunu dediğinde , Zhou Weiqing'in gözleri kızardı. 14 yıllık yaşamı boyunca en yakın olduğu sadece iki kişi vardı- biri annesiydi diğeri ise Xiao Ru Se. Zhou Weiqing'in çocukluğu boyunca Xiao Ru Se'nin muazzam bir alan işgal ettiği söylenebilirdi.

''Küçük sümüklü velet, Öyle çok ağlamaya devam etmek için zaten çok büyüksün! Gerçekten çok değişmişşin, bu elder kız kardeş bile seni fark edemedi. Küçük Şişman Zhou, Küçük Şişman Zhou, bunun sen olduğunu bilmeliydim!'' Xiao Ru Se kollarını uzattı ve daha uzun olan Zhou Weiqing'i kucakladı,tam geçmişte onu koruduğu zamanlar gibi.

Xiao Ru Se'nin kollarının içinde, Zhou Weiqing sadece önünün ne kadar sert olduğunu hissetti ve onun yastıklı olup olmadığını. bilmiyordu.

Vücudu kadınsı değildi. Sadece hafif ve temiz bir koku özellikle rahat hissettirdi.

Yinede, birkaç saniye sarıldıktan sonra, Xiao Ru Se aniden gerçekliğin farkına vardı ve Zhou Weiqing'i bir tarafa itti. ''Küçük Velet, daha önce benim olduğumu biliyordun değil mi? Hmhp, yine de Mor Şafak Yayımı kırma cürretinde bulundun, benle dalga mı geçiyorsun? Kaşıntın mı var?

Zhou Weiqing korkmuştu: ''Elder kız Kardeş, açıklamamı dinle. O zaman seni tanımadım!"

''Sana inanmıyorum. Şuan çok sinirlendim. İlk önce sinirimin gitmesine izin ver sonra konuşacağız.''

"Ahhhhhhhh!!!"

Bir saat sonra...

Zhou Weiqing ve Xiao Ru Se büyük bir ağaçın altında oturuyorlardı. Zhou Weiqing ona önceki olayları anlattığında; Onun siyah inciyi yutması, orduya katılmak için nasıl kaçtığı, hem de sonrasında meydana gelen olaylar. Xiao Ruse'yi en yakın olduğu kişilerden biri kabul etmişti, en samimi arkadaşlar, doğal olarak ondan herhangi bir şeyi gizlemedi. Shangguan Bing'er'in onunla ilişkisini dahi söylüyordu.

''Sana farklı davranmasına şaşmamak gerek. Bunu beklemiyordum, sen aslında bunu ona yaptın... Hahaha...'' Xiao Ru Se Aniden kahkaha atmaya başladı.

''Elder Kız Kardeş, neye gülüyorsun?''

Xiao Ru Se aşırı kahkasından sebep ağrıyan göbeğini ovaladı. ''Bu onunla bütün düşmanlığımı karşılar. Shangguan Bing'er bir orduyu yönetme veya komuta etme hakkında birşey bilmemesine rağmen benim Tabur Komutanı pozisyonumu kaptı. Senin gibi bir velet tarafından kendisinden faydanılacağını asla beklemezdim. Oh iyi, Zengin sular kendi tarlalarımızda saklanılmalıdır*, Her şeyin ardından o bir Cennetsel Cevher Ustası. Onun aslında Cennetsel Cevherlerinin uyanması için bir adak olacağını kim bilebilirdi. Küçük sümüklü velet, şansının bu kadar iyi olmasını beklememiştim.''

Zhou Weiqing yüzündeki dertli ifade ile: ''Elder kız kardeş, ben çoktan orduya kayıt oldum,bana sümüklü velet demeyi bırakabilir misin?"

Xiao Ru Se hmphladı: ''Ne kadar büyük olduğun önemli değil, benim gözlerimde sen hala şu küçük sümüklü veletsin. Gerçi gelecek planların neler? Neden Amca Zhou'ya bir Cennetsel Cevher Ustası olduğunu söylemedin? O uzun süredir bugünün hayalini kurdu.''

Zhou Weiqing kafasını salladı: ''Geri dönmek istemiyorum. Çöp olduğum zamanlar bu katı baba tarafından çok fazla eziyet çektim, eğer benim bir Cennetsel Cevher Ustası olduğumu bilirse, nasıl iyi bir hayatım olabilir?''

Xiao Ruse zayıf bir gülümseme ile: ''Küçük Kerata, bence sen daha çok Shangguan Bing'er'den vazgeçmek istemiyorsun değil mi?''

Zhou Weiqing bu gerçeği gizlemeyi denemedi ve başını salladı: ''Evet, ondan vazgeçmek istemiyorum. O gün bir yanlış anlaşılma olsa da, Onu acıtan bendim! Eğer Prenses Difyua olsaydı o muhtemelen daha sonra beni öldürürdü. Yine de, Shangguan Bing'er beni öldürmeyi geç bana nasıl gelişim yapacağımı öğretti. Elder Kız Kardeş, ben gerçekten ondan hoşlanıyorum.''

Xiao Ru Se Zhou Weiqing'e baktı; neden bilmiyordu fakat aniden kalbinde acı ve buruk hissetti. Garip bir sessizlikten sonra, sonunda hafifçe dedi: ''Eğer onu seviyorsan devam et ve onu takip et. Küçük Wei'mizin yetenekleri ile, Onu başarıyla takip edemeyeceğinden hâlâ korkuyor musun? Shangguan Bing'er tam bir tabur komutanı olmasa da, yine de o iyi bir insan. Gelecekte, Elder Kız Kardeş ona karşı çıkmayacak."

''Elder Kız Kardeş, sen iyi misin?'' Zhou Weiqing şüpheyle ona baktı.

Xiao Ru Se kendi kalbinde ürkmüştü. Evet! Benim sorunum ne? Ben Zhou Weiqing'den yedi yaş daha büyüğüm.

''Neden iyi olmayayım? Gidelim, artık geri dönmemizin zamanı geldi. Öbür türlü güzel Tabur Komutanın senin hakkında endişelenir.'' Xiao Ru Se bu şansı yüzündeki allığı saklamak ve gitmeye hazırlanmak için kullandı.

HJC~1.kitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin