Bölüm 9

9 1 0
                                        

Gözlerimi kırparak arkama döndüm.

Kimse yoktu.

İyice git gel akıllı olmuştum.

Telefondan sesler duyunca nereye düştü diye bakıp kucağından aldım.

"Ne oluyor orada? Masal? Neredesin? Alo? Bir şey mi oldu? Hey!?"

"Bir şey yok." Dedim cılız sesimi duymadı.

"Ne?"

"Yok bir şey." Diye tekrar ettim. "Korktum sadece biri var sandım. Kimse yokmuş." Dedim üstüme çöken dalgınlığımla.

"Kafayı mı yedin?" diye sordu sakince. "Neden kendi kendine korkuyorsun durduk yere."

Bir şey demedim.

Jane oradaydı, biliyordum ki artık daha sık görecektim onu.

Ve evet kafayı yiyordum.

"İşini hallet." Diyerek telefonu kapattı. Dönüp yan koltuktaki sırt çantasına baktım, acaba bu dosyada önemli bir şey var mıydı? Yoksa daha elli dosya görmek incelemek zorunda mıydım?

Arabayı çalıştırıp yola çıktım.

Eve gittiğimde ilk işim masa lambasını yakıp hesapları kontrol etmek oldu. Hesaplar artık daha mantıklı geliyordu. Elim alışıyordu. Gözüm alışıyordu. Hesaplarda ikinci kez yapınca farklı sonuç bulmuyordum. Epey öğrenmiştim.

Kafam masaya yaslı elimdeki kalemi sallarken boynumu kaşıyordum. Odadan ses gelince önce yılların alışkanlığı Atay sandım. Hemen sonra yerimden fırladım.

Telefon çalmaya başladığında açıp kulağıma götürdüm hemen.

"Biri var evde." Dedim titreyen sesimle korkumu gizlemeden.

"Ben varım." Dediğinde derin bir nefes verdim ama bu saçma geldi. Çocuk kaçıran bir adam evimdeydi ve rahatlıyor muydu?

"Sen mi varsın?" dedim şaşkınca kapıya bakarak. Kapalı kapının arkasında Atay'ı kaçıran adam mı vardı yani?

"Bu gece misafirin olacağım."

"Sen buradaysan Atay'yı yalnız mı bırakacaksın bütün gece?"

"Ya o adam yine gelirse? Yine de kardeşine mi gideyim?"

"Ona git. O yalnız kalmasın." Dedim düşünmeden. Önceliğim her zaman Atay'dı.

"Burada kalacağım."

"Yaa ama..."

"Atay yalnız değil." Diyerek bekledi bir saniye sonra da telefonu kapattı. Yalnız değildi demek. Bu iyi haberdi. Bu adamla yalnız kalmasını de tek başına yalnız kalmasını da istemiyordum.

Masaya geri döndüm çünkü ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Telefonu bırakıp hesaplara geri döndüm. Arada bir dönüp kapalı kapıya bakıyordum. Biraz önce beni ne demek için aramıştı? Evde olduğunu söylemek için mi? Bir şey dememişti düzgün.

Keyifsizce işlemlere geri döndüm.

Kafam masaya düştüğünde elimdeki kalemin yuvarlandığını hissettim ama tutmadım düştü. Uyumaya devam ettim. Gözlerim kapalıydı ama tıkırtı duyunca gözlerimi araladım.Başımı kaldırıp mutfağa doğru baktım. Tezgaha koyduğu bardağı gördüğümde tehdit bey siyah bol eşofmanlarının içindeydi. Karanlıkta kendini siyah kıyafetlerle kamufle ediyordu. Yüzünde gözlerinin dışında her şeyi saklayan bir kumaş vardı. Arkadan bağlamıştı protestocular gibi. O suyu nasıl içmişti onunla?

RehinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin