Bölüm 21

7 1 0
                                        


Tavana bakmayı kesip doğruldum.

"Hainlik ettin." Diye mırıldandım çatallı sesimle. "Bırakacağım dedin. Sözünden döndün."

Ses çıkarmadı. Koltuğa oturmuş gözlerini yummuştu. Arkasındaki duvarı sırtında taşıyor gibiydi, omzu çökmüştü.

"Bana verdiğin sözü tutmadın."

"Sen de bana yalan söyledin." Dediğinde kolumu tutarak ayağa kalktım yataktan. "O ilaçların kimin olduğunu söylemedin Masal."

Sessizce kapıya doğru yürüdüm. Söylemek zorunda değildim, söylememiştim.

"Seninmiş."

Cevap vermeden odadan çıktım. Mutfağa gidip bir bardak su içtim. Salona dönünce koltuğa bıraktım kendimi. Odadan çıktığında onu seyrediyordum. Gelip karşımdaki koltuğa oturdu. Uyandığımdan beri gözlerini yummuş o koltukta oturuyordu, şimdi gözlerine bakınca nasıl kızarık olduğunu yeni gördüm.

"Sahiden senin miydi o ilaçlar? Sanrılar mı görüyorsun? Sen... Benim yüzümden mi bu haldesin? Masal bunu sana ben mi yaptım?"

"Yok, ben delireli çok oldu." Diyerek gözlerimi yumdum.Bunu söylemek onun karşısında zayıflığımı sergilemek hâlâ çok zor geliyordu bana. İstemiyordum ama kendimi kaybetmiştim, öğrenmişti işte en kötü halimi görmüştü, artık yüzüne bakmaya utanmamın anlamı yoktu. Yine de yüzüne bakmadım kendime deli derken.

"Masal." Diyerek nefesini verdi ve biraz bekleyip devam etti. "İlaç aldığını ben hiç görmedim."

"Bunu konuşmak zorunda mıyız, senin hainliğinden bahsetmek istiyorum ben." Dedim keyifsizce. Yüzüne bakamadığımdan gözlerimi yumuyordum hâlâ. Hava bozuktu, yağmur yağıyor cama vuruyordu. Kasvetli havada konuşulabilecek en güzel şeyleri konuşuyorduk. Benim psikolojim ve onun sözünde durmaması.

"Masal cevap ver."

"İlacı almak istemiyorum. Şimdi kafamın bir milyon olmasına izin veremem. Alınca sarhoş gibi oluyorum."

Ses duyunca gözlerimi açtım refleksle. Gergince ayağa kalkıp cama doğru yürüdü. Konuşurken ben nasıl onun yüzüne bakmak istemiyorsam belli ki o da bundan kaçınıyordu."İlaçlarını al." Dedi.

"Benim ilacım Atay."

"Duygu sömürüsü yapma. Atay ayrı. O elimdeki tek koz. İş bitmeden sana veremem."

"İş... Bir gün bitecek mi bu sahiden? Bitmeyecek... Ben bitiyorum artık, artık sen de görüyorsun, mürekkebin sonu bu damlalar, bittim, bitiyorum..."

"Kendini topla."

"Olur." Dedim onu ciddiye almadan.

"Aptal." Dedi hemen sonra devam etti. "İlacını nasıl almazsın? Neden almıyorsun? Sen... Niye?"

"Yarım akıllı gibi dolanmak istemiyorum." Diye mırıldandım.

"Aptal! Böyle daha mı iyi?" dediğinde elimle yüzümü kapattım. Yüzüne bakmıyordum, o da bakmasın istedim. Utandım. Ondan bir tek bunu saklıyordum bu konuda yalan söylemiştim ve öğrenince verdiği tepki... Çok normaldi. Benden uzaklaşmamış, korkmamış, uzak durmamış, konunun üzerini kapatmamıştı. İlacımı içmem için uyarıyordu sadece Atay gibi.

"Böyle daha iyi..." dedim.

"Değil! Daha iyi değil! Saçmalama! Bundan sonra ilaçlarını aldığında yanında olacağım Masal..."

"İstemiyorum."

"Ne zamandan beri içmiyorsun?"

"İki hafta belki."

RehinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin