Bölüm 45

1 0 0
                                    


>Mert'ten> 

45

Birkaç saat uyur dinlenir diyordum ama iki gündür uyanmamıştı, Atay kaçırıldığından beri hep tetikte hep diken üstündeydi, avucuna tereddütle bıraktığım ilaçlarını içtiğinde bile bu kadar uzun uyumazdı. Depoda ne görüp bu kadar etkilendiğini deli gibi merak ediyordum, Baran da sorup duruyordu ama onun bilmesine gerek yoktu. Önce ben bilmeliydim.

Sabah doktor çağırmıştım ve dediğine göre her şey yolundaydı, sadece uyuyordu.

Tableti kapatıp masaya bıraktım ve elime bardağımı alıp salona döndüm. Kıvrılmış uyuyordu bebek gibi.

"İğne falan mı battı eline kaç sene uyuyacaksın daha?" diye söylenip koltuğa çöktüm. Sesimi duyduğunda kımıldadı ama hâlâ derin uyuyordu. Kahvemden bir yudum alıp sehpanın ona yakın kısmına koydum, kokusunu alır, acıkır uyanır belki diye. Konuşarak rahatsız etmek istedim bu kez elime telefonumu aldım.

"Seni sarsarak uyandırmak istiyorum."

Tepki vermedi bile.

"Bugün şirketten döndüğümde uyanmış olursun sanıyordum."

Ona seveceği bir şey denemek istedim, gülerek sesi değiştirdim. Kadın sesi yaptım. "Ama sen bıraktığım yerde uyuyorsun, üstünü bile açmadan, yorganı tekmelemeden, sağa sola dönmeden."

Daha nazik bir erkek sesi yaptım bu kez, benden istediği gibi. Uygulamada onlarca ses tonu seçeneği vardı, ben benimkine en yakın olanı kullanıyordum genelde, soğuk ve sert kalın ses tonunu. Şimdi bu bana ters ince bir erkek sesiydi. "Bence yarına uyanırsın artık. Bahar gelecek, o geldiğinde bebeğin sesine uyanırsın olmazsa... Ah Masal... Seni bu kadar yıpratan ne merak ediyorum..." dediğimde yüzünü biraz yastığa gömer gibi oldu. Gülerek ona uzandım, yaklaşıp yüzüne baktım. "Uyanmışsın." Dedim.

Uykulu sesiyle konuşurken hâlâ yastıktan kaldırmamıştı başını. "Kadının sesini duyunca şirkette uyuyakaldım sandım, Demet abla bir şey istiyor sandım... Korkup uyandım tabi..."gözlerini açtığında burnundan öpüp geri çekildim, aklı zaten başında değildi iyice bulandırmak istemedim. Gözlerini kırparak doğruldu oturup bana döndü. Saçını kaşıyarak duvara döndü saate bakıp kızaran yanaklarını benden kaçırdığını sandı. Çok belli oluyordu loş ışıkta bile.

"Niye saate bakıyorsun, uyuyacak mısın daha Masal? Yetmez mi sence de? Acıkmadın mı susamadın mı kızım?"

"Kafam çok şey.."

"Ne?"

"Boş... Bir dakika düşünmem lazım acıktım mı diye? Ya da iki dakika..."

Onun bu halleri beni huzursuz ediyordu, normal değildi bu kadar sık boşluğa düşmesi. İlaçların etkisi miydi acaba, iki gündür onları da almamıştı.

"Bence düşünme, acıkmaman imkansız, ben çorba hazırlayayım." Diyerek ayağa kalktım, doktor ilaçlarını almasının iyi olacağını söylemişti, yemek yiyip ilaç versem belki biraz daha toparlanır kendine gelirdi.

"Mert?"

Kahvemi kavrayıp bir yudum aldım, içerken ne diyecek diye bekliyordum ayakta. Yorganı itip ayağa kalktı saçını kaşıyarak, bir şey demek için kıvranıyordu önümde.

"Ne oldu?" dedim ve nazik ince ses tonu canımı sıkınca her zamanki gibi yaptım. Sert sesi duymazsa beni ciddiye almaz gibi gelmişti. "Ne var?" dedim bir daha.

Elini kaldırıp parmaklarının ucunu birleştirdi. "Sen bir şey hazırlama, saate sabah olmuş mu diye baktım, daha iki, erken sayılır yani ben eve gideyim. Gitsem daha iyi."

RehinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin