Bölüm 15

10 1 0
                                    


Belgelerin gittikçe ilgimi çekmesiyle daha kısa sürede ulaşıyordum aradığıma. Koskoca alışveriş sitesinin kayıtlarında nereden geldiği belli olmayan para vardı ve bu para, bu kopyalanmış faturalar, bunlar çok fazlaydı. Paranın nereden geldiğini anlamıyordum ama merak ediyordum. Belki de bunların Atay'la bir alakası yoktu, Atay'ı cezalandırmak için kaçırmıştı, susturmak uyarmak için ve beni de bunu araştırmak için kullanıyordu. Ama niye? Bunlar onu neden ilgilendiriyordu ki? Jokerin bu şirkete gelen parayla ne işi vardı? Acaba Jokeri birisi tutmuş olabilir miydi, şirketten birisi?

İçeride sıcakladığımda pencereyi açmak için ayaklandım, önce aşağıdaki polis arabasının ışıkları çekti dikkatimi, bu gece yine iki polis nöbet tutuyordu burada. Yan apartmanda ne olduğunu merak ediyordum.

Kolu çevirdim ama cam açılmadı. Cama vurup zorladım, yandaki camı açmayı denedim. Olmadı. Başımı kaldırıp camın üstüne baktım, beyaz bir kilit aşağı doğru dönmüştü. Böyle bir şey önceden yoktu. Onu yukarı itip camı açtım. 'Evine bir daha kimsenin girmemesini sağlayacağım' demişti, ne zaman yapmıştı bunu ben şirketteyken mi? Mutfağa ve yatak odasına gidip baktım, bütün camlara kilit takılmıştı. Ben içeriden açabiliyor kilitleyebiliyordum. Hepsini kilitledim. Sonra gülerek neşeyle salona koştum koltuğa zıpladım. İki saat rahat rahat uyumak istiyordum. Kimsenin gelmeyeceğini kafama silah dayamayacağını bilerek uyumak istiyordum.

Yerdeki battaniyeyi alıp kafama çektim ve koltuğa kıvrıldım. Derin bir nefes çektim. Atay'a aldığım kazağı götürdüğü için Atay'ın iyi olduğunu bir sorunu olmadığını düşünüyordum, şimdi benim de içim biraz daha rahattı. Çok daha rahattı. Battaniyeye sarılıp uyudum.

Normalde uyuyunca ona kavuşacağım günün yaklaşacağını düşünürdüm ama uyuyarak değil çalışarak ona yaklaşabilirdim. Adam gibi çalışmak için de önce adam gibi dinlenmeliydim.

Bu yumuşak pembe battaniyeye sarılıp Atay'la çizgi film izlediğimiz günler seneler önceydi sanki. Daha bir ay bile olmamıştı ama şimdi onunla yaptığım her şeyi tek başıma yapıyordum. Onsuzluğa alışmak istemiyordum çünkü alışmadan dönsün istiyordum. Hiç beklemediğim bir anda gelip kapıyı çalsın sonra koşarak kollarıma atlasın istiyordum. Onsuzluğa alışmak istemiyordum.

Omzumdan dürtülünce dirseğimin üzerinde doğrulup etrafa baktım uykulu gözlerle. Başımı kaldırdığımda tepemdeydi. Gözlerimi kırparak koyu renk gözlerine bakarken renkli değiller miydi diye düşündüm. Zeytin gibi gözleri olan kardan adamdı, renkli gözlü olan joker. Şimdi niye farklı renkte bakıyordu? Ben gözümü ovarken elini uzatıp başımı önüme çevirdi, büyük ekranlı saati kolundaydı, oydu. Kafamı karıştırmak için lens takıyor falan olamazdı herhalde, aslında olabilirdi. Evet olabilirdi.

Pencereyi kilitlemiştim kapıdan nasıl girmişti rahatça? Belki de anahtarı çoğalmıştı herif.

"Niye gülüyorsun?" dediğinde başımı yastıksız yattığım koltuğa geri koydum.

"Hava aydınlanmamış bile biraz daha uyuyayım." Diyerek kıvrıldım.

"Niye gülüyordun az önce?"

"Rüyamda Atay'ı görüyordum, bırak devam edeceğim." Diyerek gözlerimi yumdum.

"Delirdin mi? Annen miyim ben senin beş dakika daha diyorsun? Kalk bir işin var!"

İşim dediği şirket miydi bu saatte? Gece bir saat bile uyuyamaz mıydım?

"Kalk." Dediğinde somurtarak oturdum. Yüzümü ovarak esnedim. Karşıma geçip ayağıyla ayağıma vurdu hafifçe ayağa kalkayım diye. Ben inleyerek ayağımı geri çekerken o da yanıma koltuğa oturdu.

RehinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin