Bölüm 10

13 1 0
                                        


Sanki alarm çalıyormuş gibi sabah gün doğarken sessizliğe uyanıyordum. Kalkıp boş salona göz attım. Masayı toplayıp odama gittiğimde her yer yine darmadağındı. Hazırlanıp çantamı omzuma attım. Dış kapıyı açmak için elimi uzattığımda bir not kağıdı vardı.

"Anahtarları yine unutmuşsun aptal."

Kağıda dokunmadan çıktım ve koşarak indim merdivenleri. Polis arabasının arkasındaki arabama bindim. Kilitlemesem de polis arabasının yanındaki arabayı çalacak değillerdi ya.

Aramadı sabah.

Şirkete gittiğimde de sesi yoktu hâlâ tehdidin. Belki de söylediğim sahte belgelerin peşindeydi. Bir şeyler dönüyordu burada? Anlamıyordum. Tehdit bey de anlamaya çalışıyordu.Ben çalışmıyordum bile, yorucuydu.

Şirkete gittiğimde ofise adımımı attığımda birisi elindeki telefonu düşürdü yere. Ben de donup kaldım. Hepimiz birbirimize bakıyorduk şaşkınca sessizce. Niye gergindi herkes bu kadar? Herkes niye bana bakıyordu? Buraya neden geldiğimi neyin peşinde olduğumu mu öğrenmişlerdi, gizlice ne haltlar yediğimi biliyorlar mıydı?

Ben soğuk terler dökerken herkes anlaşmış gibi aynı anda konuşmaya başladı.

"Ah korktum bu ne ya bu hep böyle mi olacak?! Kapıdan her gireni onlar sanıyorum! Bu gerginliğe dayanamam ben!"

"İnsanlar bizi görünce böyle hissediyorlarmış demek... Yazık ya... Çok zor bu!"

"Benim bu şişeyi bir yere saklamam lazım. Bir uyarı daha alamam."

Ben hâlâ donmuş duruyordum orada. Hâlâ korkuyordum. Neyden bahsettiklerini Nil elinde bardakla yanıma gelene kadar da anlamadım. Yeşil içeceğinden yüzünü buruşturup bir yudum aldı. "Ekşi bu ya... Tamer bey kim bilir ne kattı içine? Şirkette bey dışarıda beyinsiz." Diyerek bir küçük yudum daha aldı. "Niye ayakta kaldın Masal? Korktun mu yoksa? Ha? Senlik bir şey yok ben gelince de aynı şeyi yapıp benden korktular. Bugün denetim günü ya, ondan gerginler."

"Her gün denetim yapıyorlar..." dedim anlamadım.

"Bizi denetleyecekler bugün, uygunsuz eşyalar için uyarı alacağız, bak viski şişesini havalandırmaya saklıyor." Diyerek yanıma gelip adamı gösterdi. "İlk bakacakları yer orası abi!"

Adam ona bakıp çıktığı sandalyeden indi, etrafa baktı gergince. Diğerlerine sordu. "Nereye saklayayım dün eve götürmeyi unuttum çöpe de atamam, pahalı.."

Nil bana döndü umursamazca. "Ben dün sinemaya gitmeden önce eve bıraktım ufak tefek bir şeyler vardı, yasak değiller ama uygun da değiller. İşte öyle şeyler." Diyerek göz kırptı. Neyden bahsettiğini anlamadım ama sormadım da.

"Arabana koy şişeyi." Dedi demet abla. "Bana gösterme alacağım şimdi elinden!" diye ekledi.

Araba.

Sıkıca tuttuğum çantamla bir adım attım gergince, bende olmaması gereken dosyayı arabama koyacaktım.

"Arabayı da arıyorlar. Bu departmana yollanma sebebim..." diyerek içini çekti Nil. "Acı hatıralar zihnime düşüyor... Gözlerim doldu resmen. Ya da bu içecek yüzünden de olabilir. Masal sen nereye?"

Durup ona döndüm.

"Bir bardak su içmem lazım." Diyerek kenardaki sebile gittim, soğuk bir bardak su koyup içtim ve kartonunu buruşturup attım.

Nil yüzünde bilmiş bir sırıtışla beni izliyordu.

"Ne? Ne oldu Nil ne o bakış?" dedi Demet abla.

RehinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin