21/2. Kitap Finali

17.9K 432 19
                                    

Emre'nin ailesi ve bizimkileri hafta sonu Iğdır'a davet etmiştik. Annemler daha önce evime gelmemişlerdi, ilk defa kızlarının evini göreceklerdi. Emre'nin ailesini çağırma sebebimiz de iki aile bir araya gelmesiyle bebek haberini vermek istememizdi. Herkes aynı anda öğrensin istiyorduk. Zeynep anne ve annemle konuştuğumda ikisi de büyük bir memnuniyetle kabul etmişti.

"Gamzelim akşama geç kalmam, telefonun yanında olsun sürekli." Emre yanağıma kondurduğu öpücükle son günlerde evden ayrılırken tekrar ettiği cümleleri kurdu.

"Merak etme sevgilim, her zaman yanımda telefonum. Tatlı almayı unutma," dedim ona doğru döndüğümde. Emre geri işinin başına dönmüş, askeriyedeki görevine devam ediyordu.

"Mesaj at ne istiyorsan." Kamuflajının üstünü giydikten sonra yatağa yaklaşıp "Uyu biraz daha," diyerek saçlarımdan öptü.

"Zaten başka yaptığım bir şey yok," diyerek söylendim. Uykular bu ara beni kıskıvrak yakalıyor ve uzun süre de bırakmıyordu hamileliğin etkisi olarak.

"Anneye iyi bak güzel kızım." Emre elini karnıma koyduğunda söylediği sözlerle bir an başımı kaldırıp gözlerine baktım.

"Kızım?" Sorar bir şekilde baktığımda tebessüm etti.

"Ne bileyim öyle hissediyorum," dedi elini ensesine atıp yeşil gözlerini karnıma değdirdi.

"Ben de kızımız olacak gibi hissediyorum." Bunu ona ilk kez itiraf ediyordum ama bana da bir kızımız olacakmış gibi geliyordu.

Emre'yi işe uğurladıktan sonra en yakın zamanda gitmek için kadın doğum uzmanından randevu aldım. İki gün sonra ailelerimizle birlikte olacaktık ve bu bana büyük bir mutluluk veriyordu. Yatağa girdiğimde Emre'nin boş bıraktığı yastığına yattım. Bıraktığı kokusu bile bana huzur vermeye yetiyordu.

Uzun zamandır evde olmadığımız için son iki günümüz oldukça hızlı geçmişti. Evle ilgili alışveriş yapmış yeni bir yatak odası takımı seçmiş ve mağazadaki beşiklere gülümseyerek bakmıştık. Son günlerde o kadar huzurlu ve mutluyduk ki bebeğimiz bize uğurlu gelmişti. Emre ile dün akşam abime uğramıştık, Turan'ı o kadar çok özlemiştim ki doya doya vakit geçirdik birlikte. Seda bana karşı artık eskisi gibi değildi, psikologla olan görüşmelerinde epey ilerlemiş hatta bazı şeyleri aşmıştı. Abimle sarılınca ya da Turan'la ilgilenince eskisi gibi laf sokmuyor, kötü kötü bakmıyordu. Onun da kaybetme noktasına gelince kendine çeki düzen vermesi gerekmişti. Abim için de seviniyordum, bu durumda gerçekten sağlıklı bir ilişkileri olmaya başlamıştı.

Hazırladığım tabakları masaya bırakırken Emre de hemen arkamdan çorba kâselerini getirmişti. Şık ve güzel bir masa kurmuş, bu gecenin güzel geçmesi için hazırlıklarımı tamamlamıştım. Emre'nin izin günü olduğu için bütün gün evde kalıp bana yardım etmişti. Çalan kapı ziliyle heyecanla kapıya ilerledim.

"Gamzelim yavaş," dedi Emre. Sesinden heyecanıma karşı güldüğünü anlamıştım.

Kapıyı açtığımda annemle babamı karşımda görünce yüzümde büyük bir gülümseme oluştu. Anneme sarıldığımda kolları beni sıkıca sardı, çok özlemiştim. Sonrasında babama sıkıca sarıldım. Birlikte içeri girdiğimizde Emre de anne ve babamın elini öptü. Sarıldıklarında ben de uzun zamandır beklediğim aile kavuşmasını izledim. Zil tekrar çalınca kapıya doğru ilerledim. Abimi, Seda'yı ve Turan'ı gördüğümde abimin kucağındaki yeğenimi aldım. Kenara çekildiğimde onlar da içeri geçmişti. Ben Turan'ı öpücük yağmuruna tutarken abim ve Seda, annemle babama sarılıyordu. Emre kucağımdan Turan'ı alıp bana göz kırptı. Abime sarıldıktan sonra Seda'ya da hoş geldin dedim. Salondaki koltuklara yerleştiğimizde Emre'nin babası aramış az bir yolları kaldığını söylemişti.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin