Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)

Bölüm 30/👨‍✈️👩‍💼

200 Bin Olduk ❤

🌸
🌸

Bölüm ithafı- denizozlem56 / blaackross

&

"Bir kahvenin kırk yıl hatırı var derler. Seninle kırk yıllık bir hatıra bu kahveyle birlikte dahil oluyoruz. Şimdi bana en başından anlat bakalım, Gediz ile bu hatıra nasıl dahil oldun?" dedi Emre gözlerimin içine bakarken, orada bir şeyler aradığını biliyordum ve ben ona aradığı şeyi sözlerimle değil sadece hislerimle de belli edecektim.

"Ceyda ile Üniversite ikinci sınıfta tanıştık, yatay geçişle başka bir ilden transfer olmuştu. Çok cana yakın ve güler yüzlü bir kızdı. Çok iyi anlaşıyor, vizelere beraber hazırlanıyorduk. Ailem de Ankarada yaşadığı için Eskişehir' e günübirlik gidip geliyordum, Ceyda ise ailesiyle Eskişehir'de kaliyordu. Hafta sonu Ceyda ile Ankaraya geldik Pazartesi çok önemli bir dersin sınavı vardı" dedim önümdeki kahveden bir yudum alarak. O günlere takrar dönmüş gibiydim.

"Sonra ne oldu?" dedi Emre.

"Gediz birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmış eve gelip Ceyda'yı bulamayınca baya sinirlenmiş. Mahalleden birkaç kişi de emin misin arkadaşında olduğunu falan diyip buna gazı verince soluğu Ankara'da bizim kapının önünde aldı. Öğrenci işlerinden adresimi almış, nasıl yaptıysa" dedim soluklanarak. Emre ye baktığımda dikkatli bir şekilde beni dinliyordu.

"Kapı kırılacak gibi çalıyor gecenin bir yarısı. Bizimkiler de köye gittiler rahatsız olmayalım diye iki genç kızız sonuçta yaşınızda yirmi. Amcamlar bir alt sokakta oturuyordu o zamanlar telefona sarıldım amcamı arıycam çıkıp gelsin diye"

"Ceyda! diye bağırdı biri. Ceyda hemen 'Abi' diyerek açtı kapıyı. Arkasında ben varım üstüm de pijamalar nasıl sinirliyim ama adamı bir kaşık suda boğacak durumdayım. Sonra tabi durumu anlattı Ceyda sakinleşti, Gediz"dedim.

"Eve mi girdi?" dedi Emre kaşları çatılırken.

"Tabiki eve almadım. Kapının önünde konuştular sonrada geri döndü Eskişehir' e. Ama sonra-" dedim cümlemi yarıda bırakıp Emre ye bakarken.

"Sonra ne oldu?" dedi Emre masanın üstündeki eli yumruk olurken, ses tonu sert çıkıyordu.

"Sürekli Ceyda'yı almaya gelmeye başladı okuldan. Ne zaman görüşsek dışarıda peşimize takıldı. Bakışları ve tavırları beni rahatsız etmeye başladığın da Ceyda ile konuştum. Bana dedi ki" derin bir nefes daha alıp masadaki soğumuş kahvemden bir yudum daha aldım ve devam ettim.

"Abim sana aşık oldu Gamze dedi bana" Emre'nin gözlerine baktığım da yeşiller alev almış önüne çıkacak her şeyi de yanına alıp yakacak kadar öfkeye bulanmıştı. Bir söz söylesin diye bekledim, sustum.

"Peki sen? Sende sevdin mi onu?" diye sordu Emre zorlukla dökülürken kelimeler dilinden.

"Hayır, sevmedim" dedim Emre'nin beklediği sözleri söyleyerek. Emre'nin omuzları gevşerken, rahatladığını anladım. Gediz'in elinde koz bırakmamak için söylemem gereken iki cümle daha vardı ve ben zorlukla yutkunarak o iki cümleyi söyledim.

"Ama denedim. Onu sevmeyi bir zamanlar gerçekten istedim" dedim boğazıma oturan yumruyla. Emre'nin gözleri aniden masadan kalkıp beni buldu, bunu beklemiyormuş gibiydi.

"Nasıl?" dedi şaşkınlıkla, gözlerinde hayal kırıklığı vardı. Onunda beklemediği bir şeydi ve ileride bir zaman diliminde bu ortaya çıkarsa yalan söylemek ya da pişman olmak istemiyordum.