Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)

Bölüm 28/👨‍✈️👩‍💼

Bölüm ithafı- Beyzanurzcan0 / EzraTekba

&

"Abi saçlarımı toplar mısın tek elle yapamıyorum da" diyerek iniyordum ki merdivenlerden başımı kaldırmam ile bana bakam 8 erkekle karşılaştım.

Salonda Emre, Gediz, Semih, Ercan, Dursun, Sercan, Uğur ve abim oturmuş bana bakıyorlardı. Hepsinin üstünde askeri kamufulaj vardı abim dışında.

"Gamze geçmiş olsuna gelmiş öğrencilerin" dedi abim gülümseyerek. Öğrencilerim mi? 25 30 yaş arasında kazık kadar olmuş öğrencilerim. Gülümsemeye çalışarak merdivenin kalan son basamaklarını indim;

"Hoş geldiniz" dedim.

"Hoş bulduk" dediler Yurttan sesler korosu gibi hep bir ağızdan.

"Nasılsınız Gamze Hocam?" diye sordu Uğur.

"İyiyim Uğur Bey teşekkür ederim" dedim.

"Cahit Üsteğmen'im de izin verirse şu Bey lafını kaldıralım lütfen. Biz öğrencileriniziz Hocam sizin" dedi Uğur. Abime baktım cevap bekler gibi. Normal de olsa direk olur derdim ama hepsi abimin yanında çalışıyorlardı ve sorun çıksın istemiyordum. Abim bana göz kırpınca gülümsedim, anlayışlı bir abiye sahiptim.

"Tabi Uğur" dedim ve abimin yanına oturdum. Gediz ve Uğur yanyana Emre de Uğurun yanında oturuyordu. Sercan, Semih ve Ercan da üçlü koltukta tekli koltukta Dursun diğer tekli de abim oturuyordu. Bende abimin yanındaki sandalyede oturuyordum.

"Eee daha daha nasilsinuz?" diyen Dursun ile ortamda herkes gülmeye başladı.

"Daha daha iyiyiz Dursun sen nasılsın?" dedi abim.

"İyiyuz Komutanum bizim finduk bahçelerune böcek dadanmış anam aradı dedu 'Ula babasının tarlasına fişki ektuğum ağaçları mucuk sardı" diye. Benda onunla uğraşiyurum" dedi Dursun. Konuşması hem hızlı hemde şiveli olunca gülümsemeden yapamadım.

"Ben bir Seda'ya bakıp geliyorum, halsizdi biraz" dedi abim.

"Tamam abi" dedim. Hamileliği 7. ayına girmişti ve bu aylarda daha çok kilo aldığı için uykusu da ağır oluyordu. Abim Seda'ya bakmak için odaya doğru gitti. Bende oturduğum yerden kalkıp;

"Çay içeriz değil mi?" dedim.

"Hocam size zahmet olmasın" dedi Ercan.

"Tek kolla demliğe su koyabilirim Ercan" dedim sol elimi sallayarak. Mutfağa ilerleyip ocağın üstünde duran demlikleri eş geçip çaycının fişini taktım. Böylesi daha hızlı olurdu. Suyu doldurup, çaycının düğmesine bastım.

"Yardım edebilirim"

"Aklımı aldın" dedim yüreğim hoplarken. Her defasında sessiz sessiz yakalıyordu bu adam beni.

"Aklını aldığımı bilmiyordum" dedi muzip bir tavırla Emre. Bu adam deli ediyordu beni.

"Ben hallettim bile, sen içeri geç" dedim abimin mutfağa gelmesini istemeyerek. Kenarda duran tepsiyi alıp, mutfak dolabını açtım. Bardakları tepsiye dizmeye başladım. Ensemde hissettiğim nefesle gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Saçlarını toplayalım en azından, rahatsız olma" dedi kulağıma doğru.

Acayip huylandım ve birden geri dönünce Emre ile burun buruna geldik. Gözlerimi bir türlü kaçıramıyordum ondan. Eli yavaşça sol kolumdan aşağı inip bileğimdeki siyah lastik tokayı aldı. Ben halen hareketsizken, bana biraz daha yaklaştı sanki aramızda çok mesafe varmış gibi.