4. Bölüm

34.6K 1.6K 158
                                    

Kalben - Sadece

Acı.

Boğazımdan yükselen kan tadı, damağımı karanlığın rengine boyadığında, ensem ve bacaklarımda dinmek bilmeyen bir ağrı hissediyordum. Kirpiklerim, gözlerimin üzerine koyulmuş ağır yükler gibiydi. Kendi bedenim bile bana ağırdı. Birkaç defa gözlerimi aralamaya çalıştım, sonunda bunu başardığımda, buzlu camın arkasından olan bitenleri izliyormuşum gibi bulanık bir görüntüyle karşı karşıya kalmıştım.

Güçlükle nefes aldım, aldığım nefes göğüs kafesimi sızlattı ve kaşlarımı çatarak bakışlarımı tek bir noktaya sabitledim.

Tavana.

Sağ yanağım çok kötü ağrıyordu. Dizlerimdeki kesiklerin yangınını her noktamda hissediyordum. Kemiklerim de aynı zamanda sızlıyordu ama yanağımdan fazla değildi. Sanki hepsi uyanınca daha da ağrımaya yemin etmiş gibiydi.

Bilincim tamamen açıldığında çok yumuşak bir yatakta yattığımı fark ettim. Tertemiz bir yataktı, yastıkları yumuşacık ve mis gibi kokuyordu.

Gözlerimi kapatıp biraz daha uyumak istedim ama son yaşananlar aklıma akın edince bunu yapamadım. Bu rahat yatak dün yaşanan hiçbir şeyi silmeye yetmiyordu.

Etrafa göz gezdirmeye başladım. Çok güzel bir odadaydım. Sabahın ilk ışıkları açık pencerenin tülünden içeri sızıyordu. Hava o kadar güzeldi ki yazın ortasında olmamıza rağmen esiyordu. Ağaçları görebiliyordum, üstünde ötüşen kuşları da duyabiliyordum.

Olmamam gerektiği kadar sakindim. Korkutucu bir sakinlikte bu.

Evimde olduğumu varsaymak istedim, eski günlerde olduğu gibi annemin beni güzelce uyandırmasını ve sakin bir kahvaltı yaptığımızı düşünmek istedim. Babamın şakalar yaparak beni güldürdüğü, akşama bahçeye çıkıp top oynayacağımızı düşündüm.

Öyle olmadı.

Yavaşça yattığım yataktan doğruldum, o kadar hafif hareket ediyordum ki beni duymalarından korkuyordum sanki. Altımda siyah, oldukça geniş bir eşofman vardı. Öyle genişti ki ipleri sıkı sıkıya bağlanmış olmasına rağmen her an düşecek gibiydi. Üstümde ise dünden kalma siyah, askılı yarım atletim vardı.

Önümde boy aynasının varlığını fark ettim, aynanın önüne geçip kendimi inceledim. Gözlerim önce elmacık kemiğime takıldı ve korkuyla büyüdü. Resmen morarmıştı!

Yanağımdan dolayı hafif şişen gözüm bir yana dudağımda küçük bir yara vardı. Muhtemelen o gece o adam vurduğu zaman patlamıştı. Ben bu kadar hasar aldığımı asla tahmin etmemiştim. O an hedefim sadece bedenimi koruyabilmekti.

Yeşil harelerim yavaşça omuzlarıma indiğinde hafif etli olan sol kolumda bariz belli bir morluk vardı. Onun dışında sol dirseğim yere vurmamdan ötürü biraz kanamış ve kabuk tutmuştu.

Avuç içlerim kesiklerle doluydu. Özellikle sol elim boydan boya kesikti. Arkamı dönüp sırtımı kontrol ettim ve hiçbir hasar olmadığını gördüm.

Asıl sorun dizlerimdi çünkü dizlerim yanıyordu. Yavaşça eğilip hendi gözümle onlara baktığımda sarılı olduklarını gördüm.

Hangi ara olmuştu bunlar?

Gözlerim hafif aralıklı olan kapıya kaydı. İçeriden hiçbir ses gelmiyordu. Belki de daha uyanmamıştı veya çoktan gitmişti.

Lütfen çoktan gitmiş olsun.

Dün gece gördüğüm adam bir doktor olmaktan oldukça uzaktı.

Bir evdeydim ama burası benim evim değildi. Altımdaki şort benim değil, babamın da değil. Bu yumuşak yatak bir yabancının.

ASYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin