Okulda günlerce benimle konuşmayan Giray şu an Ecrin ile beraber karşımdaydı. İkisi de gülümsüyordu ve ellerinde dolu saklama kapları vardı. Evi nasıl bulmuşlardı ki?
"Selamm." Ecrin neşe içinde selam verince kendime geldim. Elindeki kapların birkaçını benim elime tutuşturdu ve sıkıca sarıldı. Şaşkınlıkla gülümsedim.
Geri çekildim ve ikisine de gülümseyerek baktım. "Selam." dedim heyecanla. Giray'a baktım, buradaydı ve sanki iki hafta boyunca hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
Ege abimin sesini duyunca şaşkın ama bir o kadar da heyecanlı bakışlarım ona döndü. "Çocuklar hoş geldiniz." dedi farklı bir sesle. Anladım ki okuldaki mesafesini takınmıştı, sadece üstünde okulda giydiği ciddi kıyafetleri değil de eşofman takımı vardı.
"Hoşbulduk hocam." Sanırım onlar da biraz utanmışlardı. Ecrin ne kadar gülümsüyor olsa da yanakları pembe pembe oldu.
"Evi bulurken zorlanmadınız umarım." dedi abim. Ben anlamadım. Şimdi arkadaşlarımı eve abilerim mi çağırdı?
ASYA JETON KÖŞELİ JETON KÖŞELİ!
Giray başını salladı. "Yok hocam zorlanmadık, bizim eve yakın zaten 10 dakika uzak."
Alp abimin sesini duyunca ilk başta Giray'a olan gıcıklıkları devam ediyor mu acaba diye düşündüm. Onun ismi masada geçince Efken abim oldukça huzursuzlanmıştı çünkü. "Gençler hoşgeldiniz." dedi Alp. Enerjisine hayrandım. Giray'a gülümseyerek bakınca o da biraz tırsmış gibiydi. "Nasıl oldun Giray, iyileşebildin mi?" Keşke şu an kahkahalar atarak gülebilseydim.
"Evet daha iyiyim, teşekkürler." GİRAY KEDİYE DÖNÜŞTÜ GİBİ
Ege abim yanağımı sıktı. "Arkadaşlarınla vakit geçirmek istersin diye düşündük." dedi samimiyetle. "Hadi geçin içeri."
💞🎀
Bugün dünyanın en güzel günlerinden biri.
Bize kurabiye yapıp getiren Alp abime mi şaşırayım, kahve hazırlayan Ege abime mi şaşırayım yoksa gelip bizimle sohbet eden Arın abime mi şaşırayım?
Efken'i saymıyorum. O sanırım hala Giray'dan pek hazzetmiyor.
Hava bile o kadar güzeldi ki bahçede yere ufak bir kilim serip oturmuştuk. Tepedeki güneş ilkbahar havası gibiydi, ne dondurucu soğuk var ne de yakıcı güneş. Sanki her şey bugünün güzel geçmesi için programlanmış.
Ecrin gülmekten kırmızıya dönen yanaklarına ellerini bastırdı. "Giray inanamıyorum sana!" diye kızdı ona. Gülmekten o kadar kızarmıştı ki teni de beyaz olunca domatese dönmüştü. Doğruyu söylemek gerekirse o gerçekten çok güzel bir kız.
Giray ellerini masumum der gibi kaldırdı. "Benim bir suçum yok. Ben el hareketi çekerken hoca döndü baktı. Hocanın suçu bu bakmasaydı." dedi yüzsüz yüzsüz.
Rezil. "Ayy." Yüzümü buruşturdum, ben nah çekerken hocaya yakalansaydım büyük ihtimalle okulu bırakırım. "Rezilsin Giray ya, matematikçi bir şey dedi mi bari?"
Ağzına kurabiye attı. "Yok demedi ama bıraktı sınavdan. Çok zor bir sınavdı bu arada sınıfın çoğu kalmış." Anlamıyorum, niye öğrencileri bu kadar zorluyorlar ki? Bazen gerçekten öğrencideki okuma hevesinin içe edebiliyorlar.
Ama hiç kimse benim hevesimin içine edemez. Gururlandım, o sınavdan bütün 11'ler arasında yüz alan bir tek benim.
Ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASYA
ChickLitAbi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir...