3 gün sonra
Asya Mirza'danGüzelim, harikayım, şahaneyim!
Şu an sabahın köründe kalkmak benim için hiç sıkıntı değildi çünkü okula gidiyordum!
Okula gittiği için sevinen tek insan ben olabilirim ama sosyalleşmek istiyordum artık. Hayatımda geçirdiğim en güzel yaz tatilinden sonra yeni arkadaşlarımın olmasını ve yeni şeyler keşfetmek istiyordum.
Okulun en güzel yanı karton hissiyatı veren formaların olmamasıydı. Bildiğin eşofman ve kırmızı bir tişörtle gidebiliyorduk. Saçlarımı ördüm ve aralarından teller çıkartarak gevşettim. Öyle heyecanlı ve hevesliydim ki sanırım bu duyguları en son ilkokulda yaşamıştım.
"Biraz fazla heyecanlı gibisin, yanakların kızarmış." Efken abim kapının oradan bana bakıyordu. Gülümseyerek ellerimi yanaklarıma bastırdım ne serinlemeye çalıştım.
"Nasıl olmuş saçım?" Hemen saçımı göstermek için etrafımda döndüm. Aslında çok normal bir saçtı ama benim için şu an fazlasıyla önemliydi görünüşüm.
"Çok tatlı duruyor güzelim, eminim ilk günden bir sürü arkadaş edinirsin." Yanıma yaklaştı ve dizlerinin üstünde eğildi. "Ama ilk önce sana bir şey göstermem gerekiyor."
Kaşlarımı çattım ve merak içinde onu izledim. "Neyi?"
Tişörtünü bir çırpıda çıkardığında fazlasıyla şaşırdım. Hatta bir ara gözlerimi kapatmayı bile düşündüm ama sonra gözüme ilişen diğerlerinden farklı renkte dövme ile duraksadım.
Pembe dövme. Pembe çiçekli dövme.
"Bu benim çizdiğim çiçek." diye mırıldandım. Bir süre dövmeyi inceledim. O gün can sıkıntısından bir çiçek resmi çizmiştim, sonrasında Efken abim resmi almak istemişti. Demek bunu yaptırmak için istemişti. "Hem de pembe."
Şaşkınlığımı üstümden atamamıştım. Benim odamı ilk yaptırdığımızda duvarları boyarken Efken abime sormuştum benim için pembe bir dövme yaptırabilir mi diye. Bana bir öküz gibi direkt 'hayır' cevabını vermişti lakin şu an görüyordum ki kalbinin tam üstünde benim çizdiğim çiçekli resmin dövmesi vardı. Hem de pembe.
Ağzım kulaklarıma varacak kadar gülümsedim. Öyle çok sevinmiştim ki hatta kendimi mahçup bile hissetmiştim. "Abi bu çok güzel." İşaret parmağımla yavaşça kızarmış yerlerde dokundum. Yeni yaptırdığı için mi bu kadar kızarıktı? "Ama acımıyor mu?"
"Acımıyor." derken o da benim sevinişime gülüyordu. Dövmenin olduğu yere dikkat ederek boyuna sarıldım, birisinin benim için bunu yapacağını asla tahmin etmezdim. "Sen o yüzden resmimi aldın."
Bir sürü dövmesi vardı. Ya siyah ya da lacivertti ama aralarında en güzel duran benim çizimimdi. "Çok güzel olmuş abi, neye teşekkür ediyorum bilmiyorum ama teşekkür ederim." Annem benim çizimlerimi asla umursamazdı, hatta bakmaz ve direkt çöpe giderdi. İlk kez resmim bir bedende sonsuza kadar kalacaktı.
O da tıpkı benim gibi gülümsedi ve yanağımı sıktı. "Hadi çantanı hazırla da kahvaltıya gel."
Abim odadan çıkarken deli gibi gülümseyerek arkasından baktım. Sabah sabah çok mutlu olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASYA
ChickLitAbi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir...