42. Bölüm

4.4K 435 203
                                    

ASYA 500.000!
11/08/2024

SADECE 13 GÜNDE 100.000 OKUNMA ALDI 🫂💞

.

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Ecrin'den ayrıldıktan hemen sonra Giray'ın evinin önündeydim. Adresini bulmak hiç de kolay olmamıştı, okuldayken bir kere anlatmıştı evlerinin yerini ama uykulu uykulu dinlediğim için pek de dikkat etmemiştim. Tek sağlam hatırladığım Alp abimin çalıştığı hastanenin yakınlarında olması ve evin önünde büyük bir kiraz ağacının olmasıydı.

Ve ben koca kiraz ağacını görebiliyordum.

Acaba camı mı taşlasak yoksa kapıyı mı çalsak?

Kapıyı çaldığımda ya annesi çıkarsa? O zaman neden geldiğimi nasıl açıklayacaktım?

Neden geldiğimi ben bile bilmiyordum. Sadece Giray'a karşı kendimi oldukça borçlu hissediyordum, Can ile yaptığı anlaşmayı da merak ediyordum.

Cama taş attığımda ya cam kırılırsa? Bu daha beter sonuçlanırdı.

Asya senin telefonun yok mu? Arasana işte!

Gülümseyerek cebimden telefonumu çıkardım lakin onu aramama gerek kalmadan tanıdık bir ses duymamla arkama döndüm. Giray'ın soluk teni bir yana gülümseyerek bana bakıyordu. "Asya?" dedi son derece şaşkınken. "Olum varya seni Allah gönderdi! Patlıyordum sıkıntıdan."

"Olum?" Evet bir tek buna takılmıştım. "Askerlik arkadaşı olduk iyice." Yanına gittim hemen. Üstündeki kalın eşofmanı ve montuyla neden dışarıda olduğunu sorguladım.

"Madem dışarıdasın niye gelmedin sinemaya?" diyerek azarladım onu.

"Yürüyüşe çıktım evden çok uzaklaşmadım." Eliyle bir sokak gösterdi. "3 kez gidip geldim o yolu Asya. Kaldırım taşlarının sayısını ezberledim."

Kıkırdadım, bu çocuğun işsizliklerinin bir sonu yoktu. "O zaman bir kez daha yürüyoruz." dedi hevesle. Ellerimi montumun cebine saklayıp ısınmasını bekledim.

Beraber aynı yola yeniden çıktık. Sessizliği bozan Giray oldu. "Nasıldı sinema?" Neden geldiğimi sormadı, bu çok işime geldi.

Dudaklarımı büzdüm. Aslında çok güzel ve komikti ama Giray'a bunları söylemek istemedim. O da gelmek istemişti sonuçta. "Bolca acıktım Giray. O obez kedi sürekli lazanya istedi."

Küçük bir kahkaha attı. "Obez mi? Saatler önce kediye obez dedim diye beni engelliyordun."

Gülerek ona baktım. "Ben diyebilirim."

Gülerek kafasını salladı. "Tamam, sen de." Yürümeyi bir anda bırakıp tamamen bana döndü. "Lazanya mı yapsak ya?" Gözlerini kısıp ellerini karnına bastırdı. "Ne güzel olurdu sıcak sıcak."

"Eve gidince annen yapsın sana." dedim dalga geçerek. Lakin Giray afalladı ve saf saf baktı.

"Ne oldu?" Acaba yanlış bir şey mi söylemiştim?

Sonradan gülümsedi ama biraz kırık bir gülümsemeydi. "Fazladan yapmasını isterim sana da getiririm pazartesi."

"Yaa." Hemen yumuşadım ve yanaklarım ağrıyacak kadar gülümsedim. "Teşekkür ederimm."

ASYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin