Final son 8
Finale çok az bir zaman kalmışken güzel yorumlarınızı görmek istiyorum 🎀
.
.
.
.
.
.
.Bugün günlerden başarı.
Benim emeğimin, sabrımın, çalışmalarımın, azimlerimin ve başarımın günü.
Daha dik durup okul merdivenlerinin en üstünde konuşma yapan müdürü dinledim dikkatle. Sıradan okul kuralları konuşması çoktan bitmişti ve birinci dönemin artık bittiğini, işlerin çok daha ciddileştiğini bir de seneye sınava gireceğimizi tekrar tekrar hatırlattı.
Birkaç öğrenci ödül almak için müdürün çağırmasıyla merdivenlere çıktı. Bütün okuldan gür bir alkışlama çıktı. Kız öğrenci yüzmede birinci olmuş madalya taktılar, erkek öğrenci boksörde Türkiye üçüncüsü olmuş ona da madalya taktılar.
Sanki kendim almışım gibi sevindim ve alkışladım onları. Eve gidince ikisinin de anne ve babaları gurur duyacaktı onlarla. Belki de ödüllendirirlerdi çocuklarını, akşama en sevdikleri yemekleri yapıp şımartırlardı.
Neyseki beni de her zaman şımartan, seven ve değer gösteren abilerim var. Onlar bana yeter.
Müfür mikrofonu ağzına yaklaştırdı. "Şimdi, okulumuz 11. sınıflar arasından derslerinde üstün başarı sağlayan 11-A sınıfından Asya Mirza'yı ödülünü almak için buraya çağırıyoruz." İsmim geçtiği an bütün kemiklerime kadar titredim, bir ara heyecandan kuş olup uçacağımı bile sandım.
Önce Giray ve Ecrin'den güçlü alkışlar yükseldi. Sonra sınıfım, benim için ikili sırayı kenara çekilerek açınca özgüven bedenimi sarıp sarmaladı. Şu an özgüven kelimesinin adeta vücut bulmuş haliydim.
Hızlı adımlarla öğrencilerin sıra olduğu yerden ayrılıp merdivenleri teker teker çıktım. Resmen iki bin kişinin gözlerinin önündeki bir tek bendim. Bambaşkaydı bu an, heyecandan bütün bedenimi titretecek kadar başkaydı. Kalbimin atışlarını sesli duyuyor gibiydim, sanki o da beni alkışlıyor.
Bütün okulun sesli alkışlamaları eşliğinde en tepeye çıktım ve bütün dişlerimi göstererek güldüm müdüre karşı. En son optiği yemiştim, bunun için biraz utansam da adamın okulunda derece yapmış olduğumu düşündüm ve utancımın gereksiz olduğunu anladım.
Ben tepeye çıkınca müdür, "Öğrencimize ödülünü vermek için sınıf öğretmeni Ege Mirza'yı da buraya davet ediyorum." dediğinde kalbim atmayı bıraktı sanırım. Garibim bu kadar heyecanı kaldıramadı.
Ege abim en köşede, diğer hocaların olduğu alandan buraya doğru hareketlendi. Soyadlarımızın aynı olmasından dolayı öğrencilerin arasından mırıltılar yükseldi ama öğretmenler susturdu. Bizim sınıf biliyordu Ege'nin abim olduğunu, belki diğer sınıflardan da bilenler vardı ama bütün okul değil.
Abimin üstündeki takım elbiseye hayranlıkla baktım. Bazen takımla geldiğini görüyordum ama hiçbiri bu kadar güzel değildi, sanki bugüne özel siyahlar içinde adeta çekiciliği ben buradayım diye bağırıyordu.
Müdür plaketi abime verdi. Abimin gözlerindeki ışıltıyı görmek deli gibi mutlu etti beni, onu gururlandırmak verebileceğim maveni en büyük hediye.
"Tebrik ederim." dedi abim. Dışı kadife kırmızı plaketi bana uzattı. "Benim varlığımın sebebi." Bunu müdür de duymuştu, hoş bir gülümsemeyle izledi. "Başarıların her daim seninle olsun."
Hiç bitmesin bu an. "Teşekkür ederim." diye fısıldadım. Sesim, tıpkı kalbim bir yerlerime kaçtı. İkisini de hissetmiyorum, bedenimi terk edip gittiler resmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASYA
ChickLitAbi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir...