39. Bölüm

6.9K 450 168
                                    

ASYA 400 BİN!

30 Temmuz 2024

.
.
.
.
.
.
.
.
.

Erkek çıkan kedinin şaşkınlığı üstünden sadece 5 saat geçmişken Alp abimle empati yapmak için sezeryan doğum ve açık kalp ameliyatı videosu izlemiştim.

Sonuç olarak dehşet içinde kalmış ve asla doğurmamaya karar verdim.

Telefonumu zar zor kapatıp ellerimi karnıma bastırdım. O kadar korkunç bir videoydu ki doğuran kadın benmişim gibi canım acıdı. Kalp ameliyatını söylemiyorum bile gözümün önünde o soğuk yer canlanmıştı.

7 kat kesmek?

Dehşet içindeki gözlerimi kırpıştırdım. Bu neydi böyle?

"Üzgünüm asla gelmeyecek olan bebeğim." diye fısıldadım kendi kendime. "Annen seni asla oradan çıkarmamaya karar verdi." Ciğerlerime temiz hava çektim. Videoyu başlattığımdan beri şaşkınlığımdan düzgün nefes dahi alamamıştım.

Yataktan kalktım ve abilerimin yanına gitmek için odamdan çıktım. Alp abime artık normal bir insan gözüyle bakabileceğimi sanmıyordum.

O genel cerrahtı. Genel cerrahlar çocuk doğurtabilir mi ya da açık kalp ameliyatına girebilir mi?

İnsan kesmek için çok farklı bir psikolojiye sahip olmalılardı.

İnsan kesmek kolay bir şey mi?

Kesinlikle hayır.

Nasıl yani şimdi bizim abimiz hiç çekinmeden insan mı kesiyor?

Korkmadan hem de?

Yaklaşık 6 aydır bu evde yaşıyordum ve şu an Alp'in insan kestiği gerçeğiyle yüzleşiyordum. Alp insan mı kesiyor?

Hem de legal yollarla.

Koridorun ortasında dikildiğimi fark etince tüylerim diken diken oldu. İzlediğim videoda hiç eli dahi titremeden, acımasızca kesiyorlardı kadını. Diğer kalp ameliyatında da sanki ellerindeki bir insan kalbi değil de koyun kalbi gibi davranıyorlardı.

Alp'in psikopat olma olasılığı yüzde kaç?

Saçmalama Asya, saçmalama.

Gülüş seslerinin geldiği mutfağa girdim. Efken abim başına gelen komik bir olayı Ege'ye anlatıyordu. Alp de elindeki çırpıcı ile bir şeyleri çırparken gülüyordu.

Alp ve çırpıcı? Ameliyathane bıçağından daha iyi olsa gerek.

Hiç beklemediğim bir anda belime dolanan kollarla havalandım. Küçük bir çığlık dudaklarımın arasından firar ederken bacağımın dışına geçirilen dişlerle gözlerim kocaman açıldı.

Arın beni ısırıyordu!

"Abi ısırma ya." Kahkahalarımın arasından zoraki konuştum. Beni yan tutuyordu ama başım aşağı sarkmıştı bu yüzden herkesi ters görüyordum.

İnce pijamamın üstünden birden fazla yeri ısırdı. Emindim ki şu an gülmekten kıpkırmızıydım.

"Isıramıyorum zaten!" diye şikayetlendi. "Sana kilo aldırmak şart oldu." Geriye bakmaktan başım döndüğünde kafamı zar zor geri kaldırdım. O da sonunda bacağımı kemirmeyi kesmişti.

Burnuma gelen mis gibi mantı kokusuyla ocağa baktım. Öyle güzel duruyordu ki çiğ bile yiyebilirdim.

Alp'in çırptığı şey ise kek harcıydı. Parmağımı batırıp tadına bakmak istiyordum. Alp'in de elleri pek becerikli he.

ASYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin