10. Bölüm

13.4K 751 139
                                    

Uyumak çok güzeldi, uyumak bir terapiydi.

Uykudan uyandırmaya çalışan insanlar da travma!

"Kalk artık Asya, bu uyku düzensizliğini düzelteceğiz." Alp bir kez daha dürttü kolumu.

"Tamam git sen, ben bir saate gelirim." dedim boğuk sesimle. Kafamı yastığa gömdüğüm için düzgün nefes alamıyordum ama hiçbir şey benim uykumdan değerli olamazdı.

"Asya bir daha tekrarlamayacağım kalk hemen." dedi inatla. "En başından anlaşmalıydık seninle bu konuyu." En başından kastı ilk tanıştığımız an olmalıydı.

"Anlaşamazdık çünkü ben uyumak istersem hep uyurum." Üstümdeki ince pikeye biraz daha sarıldım. Yaz gününde yorganla bile yatardım.

"Kalkıyor musun kalkmıyor musun?" Ses tonundan bile sabrının sonunda olduğu anlaşılıyordu. Kafamı kaldırdım ve kısık gözlerle baktım yüzüne.

"Benimle bir işin yok, neden kalkıyorum?" Okul yok, acil bir iş yok. Sabahın köründe uyanmadaki amaç ne?

"Aksine seninle çok işimiz var." dedi beni şaşırtacak şekilde.  "O yüzden şimdi kalk ve hazırlan."

"Ne işin var benimle?"

"Bugün odan yapılacak ama ondan önce hastaneye gitmeliyiz, senin için gerçekten endişeleniyorum. Günden güne daha da solgunlaşıyorsun." dedi düşünceli bir halde.

Gülümsemek istedim ama tuttum kendimi. "Yaa sen beni mi düşünüyorsun?" dedim şımararak.

"Elimizde ölüp kalma diye." Kaşlarımı kaldırdım. "Yoksa seni düşünmüyorum." dedi alayla.

"Evet, tabii ki."

"Hastaneden sonra dışarıda güzel bir kahvaltı yapalım. Abilerin de gelir değişiklik olur." O hevesle yapacaklarımızı sıralarken ben rüyamda nerede kaldığımı hatırlamaya çalışıyordum.

"En son alışverişe gidip sana kıyafet bakalım. Bir valiz dolu kıyafetle bütün seneyi geçiremezsin." Valizim... Şu an o valizi yakmak istiyordum. Hepsini bana babam almıştı.

"Ama şu an kıyafete ihtiyacım yok, elimdekiler bana yetiyor." dedim omuz silkerek. Yeni kıyafetler almayı severdim ama bu ay o kadar çok harcama yaptırmıştım ki Alp'e, artık kendimi rahatsız hissediyordum.

"Ben sana abin olarak kıyafet almak istiyorum. Hatta senin için televizyon odası da yaptırmak istiyorum." dedi büyük bir heves içinde. Yatağa oturdum ve ciddiyetle yüzüne baktım. Uykum da kaçmıştı.

"Bence sen senelerce beni bulamadığın için vicdan azabı çekiyorsun ve kendi kendine bunu telafi etmeye çalışıyorsun." Evet, bundan emindim. Yoksa kim kız kardeşine bu kadar iyi davranırdı?

"Ne alaka?" Şaşkınlıkla soludu. "Ben sadece hakettiğin hayatı yaşamanı istiyorum." Ellerini havaya kaldırdı ve söylediğim cümleye anlam vermeye çalıştı.

"Hakettiğim hayat şımartılmış bir çocukluk mu?"

"Hayır Asya, mutlu, düzgün ve sağlam bir çocukluk. Lütfen şimdi kalk ve üstünü giyin. Kapıda bekliyorum."

🦋

Üstüme siyah bir kot pantolon ve uzun bir tişört giydiğimde yüzümü buruşturmadan edemedim. Bu sıcakta kot pantolon giymekten nefret ediyordum. Dışarı çıkmaktan da nefret ediyordum. Daha bedenimdeki yaralar düzgün iyileşmemişken sadece pijama ile evde kalmak istiyordum.


"Asya hazır mısın?" diye konuşarak içeri girdi Alp. Omuzlarımı düşürdüm, dudaklarımı büzdüm ve en tatlı halimle konuştum. "Ben gitmek istemiyorum, evde mi kalsak?" Evet, lütfen evde kalalım!

ASYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin