Özür Dilerim

1.1K 51 8
                                    

Yeni bir bölümle karşınızdayım

Öncelikle size hikayeyle ilgili bir tüyo vermek istiyorum asıl erkek karakter konusunda baya kafanızı karıştıracağım ve yorumlarınızı da dikkate alarak hikayenin gidiş yönünde asıl karakterimizi belirleyeceğim.

Keyifli okumalar

Okula girdiğimde Mete'nin kapıda beni beklediğini gördüm. Yanına gidip sıkı sıkı sarıldım onu baya özlemiştim.

"Rüya sen bana bir şey anlatacaktın" ayrılıp çatık kaşlarımla yüzüne baktım.

"Ula hiç mi özlemedin? Önce bir nasılsın, ne yapıyorsun de öküz"

"Nasılsın Rüya ne yapıyorsun" omzuna vurup okul binasına yürüdüm o da gülerek yanımda yürüyordu sınıfa girince yine ve yine Melis yanımıza ışınlandı.

"Naber Rüya"

"İyiyim Melis sağol,kusura bakmayın dün gelemedim"

"Ne kusuru ya olur öyle" diyerek yanımıza geldi Nur arkasından tüm grup yanımıza geldi.

"Naber gençlik" içeri son derece enerjik bir şekilde dalan Oğuz'a güldük

"Neye sevindin bu kadar" elini kalbine koyup yüzünü hüzünlü bir hale getirdi.

"Neye mi sevindim? Salak mısınız be o kız olmadan 1 hafta geçirdik şuan davullu zurnalı düğün yapsam yeridir" bu sefer herkes kahkaha atınca ben de kıkırdadım Aras'a baktığımda bıyık altından güldüğünü gördüm.

"Çocuklar yerlerinize." Geldi benim sevgili öğretmen arkadaşım.

Herkes yerlerine geçince Ayaz'da dersi anlatmaya başladı dersi dinlerken sıraya düşen kağıtla önce etrafıma bakıp kimin attığını anlamaya çalıştım ardıran kağıtı açıp okumaya başladım.

Çıkışta beraber bir şeyler yaparız değil mi güzelim? Bir şeyler yeyip film izleriz ;)

Sinan

Sinan okulun bir nevi çapkınıydı şu kızları kullanan tiplerdendi. Dönüp sırasına baktığımda pis pis sırıtarak göz kırptı.

Sanırım midem bulanıyor

"Rüya!" Şoktan çıkıp kafamı kaldırdım karşında kaşlarını çatmış dik dik bana bakan bir Ayaz vardı.

"Ne o" kağıdı buruşturup elimi arkaya sakladım

"Bir şey yok hocam" yanıma gelip ellerini sırama dayayarak öne eğildi.

"O kağıdı bana ver" başımı hızlı hızlı iki yana olumsuz anlamda salladım.

"Olmaz hocam" sinrilendiğini anlayabiliyordum ama bunu gösterirsem her şey daha beter olacaktı.

"Rüya ver şunu dedim." Kelimelerin hepsinin üstüne basa basa tıslarcasına konuşmasıyla oturduğum yerden biraz kaydım.

"Olmaz bu benim şahsi meselem ve bir öğretmen olarak sizi ilgilendirmez" öğretmen kısmını bende onun gibi bastırarak söylediğimde kaşları havalandı.

"Madem öyle Rüya Hanım Ayaz olarak konuşuyorum. Rüya o kağıdı hemen bana vermezsin bu sınıftaki herkesi Utku'ya sorguya çektiririm!"

Gerçekten tehdit edecek başka bir şey bulamamış mıydı yani? Utku Abi'm bu notta yazanı öğrenirse ne yapar eder o çocuğu ömür boyu hapise attırırdı. Ne yapacaktım ben şimdi?

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin