Cennet'im

356 20 56
                                    

Ya aslında mutlu sonla bitirmeyi düşünüyordum ama geçen gün okulda öylesine bir şeyler karaladım ve çok güzel bir veda mektubu çıktı djndjdjd. Acaba kötü son mu yapsam diye düşünmüyor değilim.

Keyifli okumalar

Ayaklarımda hissettiğim patiler ile gerçekten bir anda büyümüş hatta kocaman olmuş oğlum kucağıma gelebilsin diye bacağıma vurdum.

Kucağıma atladığında sol elim ile onu severken arkama yaslandım, içeriden gelen sesler gittikçe yaklaştı, bu seslerin sonu iki yanıma çöken ağırlıklar ile gelmiş oldu.

"Yarın gidiyorum." Gözlerim anında sağ tarafımda oturan adamı bulurken söylediği içimi büro muştu.

"Neden? Biraz daha kalamaz mısın?"

"Hayır güzelim gitmem gerek." Sustuğunda kaçmış moralim ile önüme döndüm. "Gitmem gerek çünkü eşyalarımı toplayıp buraya gelmeli ve pazartesi yeni görevime başlamalıyım." Heyecanla açılan gözlerim ile ona döndüğümde yüzünde oluşan sırıtma az önce mi halimden gayet memnun olduğunu gösteriyordu.

"Yeni görev mi? Sen. Buraya."

"Evet abicim. Ben
Buraya." Benimle dalga geçerken bir yandan da sırıtmaya devam ediyordu.

Uzanıp yanağına bir öpücük bıraktığımda kendimi yeni oyuncak almış küçük bir kız çocuğı gibi hissediyordum.

Yani sanırım küçük bir kızken yeni oyuncak alsam böyle hissederdim.

Aklıma hediye aldığım bir iki sahne gelirken düşünmekten ağıran beynim ile hüzünlü düşüncelerden kurtuldum. Tüm sevdiklerim tek tek yanıma geliyordu.

En azından karşılıklı sevdiklerim...

Başımı iki yana sallayıp bakışlarımı kucağımda uyuyan oğluma çevirdim. Abim dün mesaj atıp onu artık eğitime göndermem gerektiğini söylemişti ama güvenemiyordum.

Hem Kaos bir Golden idi arkadaş canlısı olmak onun kanında vardı. Kişiliği değişsin istemiyordum ama abim bir arkadaşının yanına yollayacağını sadece kendini korumayı öğreneceğini, bunun hepimizin sağlığı bakımından iyi olacağını söylemişti.

Bu yüzden yarın onu göndermek zorundaydım. Daha önce de benden aurı kalmıştı o yüzden pek sorun olmazdı. Barın onu alıp havaalanına götürecek sonra da arabayı abime bırakıp geri dönecek.

Derin bir nefes alırken elimi başına koyup kaşıyarak kulaklarının arkasına sürükledim. Eğilip başının üstüne bir öpücük kondurdum.

Eğitimi bitene kadar ayrı kalmak zorundaydık ki zaten son zamanlarda onunla ilgilenememiş olmam büyük bir vicdan azabına neden oluyordu. Davalar, savunmalar derken çok boşlamıştım.

"Bence gitmeden onunla iyi vakit geçirmelisiniz." Başımı sallayarak onayladım. Bavağımı yavaşça kaldırıp ayağa kalkacağımı belli ettiğimde üstümden ayaklanan oğluma gülerek baktım. Bana sorarsanız yeterince eğitimliydi.

Üstümü değiştirmeme gerek olmadıiı için arabanın anahtarını aldım. Direkt kapıya gittiğimde arkamdan gelmeyeceğini bilerek beni izleyen oğluma döndüm. "Hadi oğlum." Aldığı komutla dilini dışarı çıkarıp gülerek yanıma koşmuştu.

Diğer ayakkabımı da giyinip tasmasını kenardan alarak kapıyo açtım. Başımla dışarıyı işaret ettiğimde önden ilerlemeye başladı. "Kaos! Yavaş." Sesimi duyunca durup hâlâ dışarıda ki dili ile bana döndü. Kapıyı kapatmamı bekledikten sonra ilk adımı atmamla tekrar önüne dönüp yavaşça yürümeye başladı.

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin