Sevda

317 17 24
                                    

Herkes kavuşsaydı kavuşmak bu kadar değerli olmazdı. Biz de kavuşan herkesin görüp haline şükür etmesini sağlayan iki bahtsızdık. Ya da bahtsız olan sadece bendim çünkü ben senin için ağlarken karşımda gülen kişi de sendin.

Keyifli okumalar

Çalan telefon ile bakışları camın önünde ki telefona düştü. Oraya uzanan eli gördüğümde tepki vermeden bekledim.

"Duru arıyor."

"Aç." Telefonu açtıktan sonra hoparlöre alıp bana yaklaştırdı. Arka planda ki ağlama sesine karışan Duru'nun endişeli sesi arabayı kapladı.

"Rüya hemen gelmen lazım Elis çok kötü. Elis lütfen dur."

"Ne oldu Duru!" Yanımda ki adamın gerildiğini hissediyordum ama yüksek ihtimal telefon kapanmasın diye bir şey demiyordu.

Bir kaç hışırtı sesinin ardından bu sefer Elis'in sesi duyuldu. "Rüya. Beni." Ağlamaya devam ederken kekeliyerek konuşuyordu. "Beni bıraktı. İhanet etti bana!" Kaşlarım çatılırken arabayı hızlandırdım.

"Elis. Sakın ol güzelim. Ben şimdi geliyorum tamam mı neredesiniz?"

"Barın'ın evindeyiz." Duru'yu onaylayıp dikkatli bir şekilde hızımı arttırdım. Telefonun kapandığına dair gelen sesin ardından yan tarafımdan gelen hızlı nefeslerin sesi yükseldi.

"Sakın ol."

"Sakinim."

"Emin misin?" Yandan bir bakış attığımda yumruk olmuş titreyen ellerini görüyordum. Bende en az onun kadar sinirliydim ama şuan ufak bir sinir yapmam bile arabada kiüç canı tehlikeye atardı.

Direksiyonda ki ellerimi sıklaştırdım. Sakin kalmam gerekiyordu ama Elis'in feryadı zihnime doldukça içimde sihir daha da artıyordu.

Sonunda binanın önüne gelen araba ile frene bastım. Kaos yarı yolda uyandığı için açtığım kapıdan doğruca atlamıştı. Diğer tarafa baktığımds Barın'ın endişe ile bir ellerine bir de Aden'e baktığını gördüm.

"Ne oldu?"

"Sen alır mısın? Sinirliyim canını yakmayayım." Göğsüme büyük bir şefkat yerleşirken küçük tebessümümle başımı salladım. O tarafa gidip Aden'i kucağıma aldıktan sonra hızla kapıda bekleyen Kars'a doğru gittim.

Onu bizim eve bıraktıktan sonra direkt olarak Barınlara çıkmıştık. Kapıyı çaldığımda beni kucağımda Aden ile gören Duru şaşkınlıkla baktı fakat ardımdan gelen adam ile bu şaşkınlık endişeye dönüşürken beni içeri almayı akıl edebildi.

Aden'i yatağa götürmesi için ona verdiğimde hâlâ ağlama sesleri kulağıma geliyordu. Salondan girdiğim an beni gören kız kollarını açtığında bedenini sıkıca sardım.

"Beni kandırdı." Kollarım sıklaşırken arkamda ki abisini görmüş olmalı ki benden ayrılıp hızla göz yaşlarını sildi ve suçlu bir çocuk gibi başını eğdi. Barın bir kaç adımda yanımıza geldiğinde kardeşinin önünde dizlerinin üstüne çöktü, kollarını kardeşine satıp başını omzuna çekti. Saçlarına bir öpücük bırakıp saçlarını okşadı.

Bu hareketi karşımda ki kızın daha çok ağlamasına ve kollarını suçlulukla abisine sarmasına neden oldu.
"Özür dilerim abi. Ben seni dinlemedim. Çok özür dilerim. "

Duru içeri girdiğinde gördüğü manzara sanki onu rahatlatmış gibi tekli koltuğa oturdu.

"Dileme.  Dileme güzelim sen kötü bir şey yapmadın."

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin