Mekik

713 43 10
                                    

Keyifli okumalar.

Sabah gözlerimi açtığımda görmeyi beklediğim şey tavandı fakat beni kolları göğsüne bağlı son derece sinirli bir adet Araf Abi karşıladı.

Gözlerini takip ettiğimde bakışlarının hedefini bulmuş oldum. Efe kollarını belime sarmış başını boynuma gömmüş uyuyordu. Beni o kadar sıkı sarmıştı ki kalkamıyordum.

"Efe'm hadi kalk bebeğim." Saçlarını okşayarak uyandırmaya çalıştım ama beyefendinin yeri rahat olacak ki bir kaç mırıldanma ve boynuma daha çok yerleşmek haricinde bir tepki vermedi.

Bu haline güldüm,bakışlarımı tekrar abime çevirdim.

"Yemin ediyorum bu çocuk çok pis elimde kalacak." Dudaklarımı birbirine bastırdım. Şuan gülemezdim yoksa o şahin bakışların hedefi haline gelirdim.

Bize doğru yürümeye başladı. Ne yapacağına bakarken Efe'yi üstümden fırlatırcasına itip yere düşürdü.

"Abi ne yapıyorsun!" Omuz silkip bağırarak uyanan Efe'ye döndü.

"LAN KİM YAPTI ONU HANGİ ŞER-" Öksürerek onu uyarınca bakışları abime döndü. Sinirli ifadesi anında gidip yerine mahçup ve tedirgin bir ifade yerleşti.

"Aa abi sen miydin? Bende gece nasıl saatinde uyanacağım diye düşünüyordum çok iyi yaptın teşekkür ederim." Yüzümü ifadesiz tutmayı bırakıp kıkırdadığımda Araf Abim hâlâ Efe'yi öldürecek gibi bakıyordu.

"Uyandığında kurduğun cümle yarım kaldı canım kardeşim ne diyordun sen?" İşte bu kötüydü. Efe cümleyi tamamlarsa bir dert tamamlamazsa bir dertti yani her türlü sonuç aynı olacaktı. O da bunu fark etmiş olacak ki bana yardım ister gibi bakıyordu ama benim yapabileceğim bir şey yoktu.

Başımı üzülerek iki yana salladım o da benim bir şey yapamayacağımı anlayarak kendini süzdü. Yüksek ihtimal kusursuz halini son kez görmek istemişti. Kendini süzmesi bitince hâlâ yerde olduğunu fark edip kalktı,küçük adımlarla yan yan kapıya yaklaştı.

Abim bilerek kapıya gitmesini bekledi ardından peşinden durması için bağırarak koşmaya başladı.

Gözlerim telefona kaydığında alıp videolarını çektim. Daha sonra izler izler gülerdim.

Videoya bakmak için galeriye girdiğimde çok dolduğunu gördüm boşaltmam gerekiyordu. Yavaş yavaş alta inerek temizledim. En aşağılara gelince gördüğüm fotoğraf ile parmağım dursaksadı.

Ece ve benim olduğum birbirimize sarıldığımız bir fotoğraftı.

Ona o günden sonra asla ulaşamamıştım. Özlemiştim,kardeşimi çok özlüyorum ama her şeye alışıldığı gibi buna da alışırdım elbet.

Düşünmeyi bırakıp fotoğrafı inceledim. Bir kafede çekilmişti,yanlış hatırlamıyorsam yurda yakın küçük,şirin bir kafeydi. Üzerimde siyah bir kazak ve kot pantolon vardı Ece ise kırmızı kazak,siyah kot giyinmişti. Yanaklarım hafif kızarıktı gören biri soğuktan sananilirdi ama ben nedenini çok iyi biliyordum.

Yıllar geçmişti ve ben bir şekilde saklamıştım. Vücudumdaki yaralar,ruhumdaki sancılar hepsi bana özel kalmıştı. Haberleri yoktu ve olmayacaktı bunu onlara söyleyerek üzmek istemiyordum. Özellikle de Yalın bana fazla düşkündü haddinden fazla.

Yalın ile hâlâ soğuk olsam da affetmiştim, o benim abimdi ve üzülmesini istemiyordum yaşadıkları kolay değildi,travma bırakması da son derece normaldi. Ayrıca Efe gibi olabilmek için her şeyi yapıyordu ama ben onunla yakın olamayacağımı baştan belirtmiştim. Beraber iyileşmiştik aynı söz verdiğim gibi ama yine de yakın bir ilişkimiz olamamıştı en azından diğerleri kadar yakın değildi.

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin