Yardım

437 35 0
                                    

Keyifli okumalar.

Her şeyi son kez kontrol ettikten sonra beyaz spor ayakkabılarımı giyip dışarı da beni bekleyen adamın yanına çıktım.

"Barın son kez uyarıyorum sinirlenmek,adama laf atmak ya da saldırmak yok kendini birden içeride bulabilirsin sadece sorulara düzgün cevaplar vermen yeterli o adamın ne söylediği umrunda olmasın." Beni bir kez daha başı ile onaylayan adam şimdiye kadar gördüğüm en soğuk ifadesi ile yanımda yürüyordu.

Binadan çıktığımızda tüm timin Barın'ın davasına gitmek için bizi beklediğini fark ettim. Aralarında Aden bile vardı ve bunu ben istemiştim. Barın onu götürmememizi söylese de olur da tutuklanma gibi bir durumu olursa kızı babasına bir kere sarılabilsin diye elimden gelen her şeyi yapacaktım ama evde olursa böyle bir şansım olmaz beklememiz gerekirdi.

"Aynı araç ile gitmeyelim seni zorla getirmiştim gibi gösterebilir ve hakimin gözünde senin davaya gelmemek için uğraştığın izlenimi verir. Ayrıca tanıştığımız anlaşılırsa adaletli davranmadığımı tanıdık olduğumuz için seni kurtarmaya çalıştığımı öne sürerler." Beni yine başı ile onaylayıp Oğuz,Selim,Bora ve Aden ile arabaya geçti.

Adamların cüssesi büyük olunca oraya sadece Aden sığabilmişti.

Benim yanıma ise Elis,Duru,Yasemin abla ve Melih Abi gelmişti. Barış da yürüyerek geleceğini söyleyip gitti. Abimler ve Mete bugün çalıştıkları için boş vakitlerinde geleceklerdi.

...

Sonunda vardığımızda arabayı park edip yavaşça aşağı indim. Özgüvensiz gözükmemek adına elimde ki savunmaya bakmadan içeri geçtim. Kolumda ki saati kontrol ettiğimde davaya daha on beş dakika olduğunu görünce ofisine geçmeye karar verdim. Diğerleri zaten arkamdan geldiği için direkt ofise girdim ve yerime oturdum. Düşündüğüm gibi hemen ardımdan onlar da girmişti.

Melih Abi büyük olarak o oturur diye kimsenin oturmadığı sandalyeye karısını oturttu karşısında ki sandalyeye de Elis'i çekti ve kapının yanında duvara yaslanmış Barın ve Bora'nın yanına geçti. Ayakta kalan Duru'ya oturduğum yeri işaret ettiğimde kaşlarını yukarı kaldırıp beni reddetti.

Sanırım buraya iki kişilik de olsa bir koltuk almalıyım.

Aden'in babasının elini tutmuş hayran hayran etrafa baktığını görünce elim ile onu yanıma çağırdım. Önce babasına bakıp izin alan küçük kız yanıma geldiğinde kollarının altından tutup kaldırdım ve sağ dizime oturttum.

Çekmeceyi açıp içine ne olur ne olmaz diye her zaman ayırdığım çikolatalardan birini çıkarıp küçük kıza uzattım. Biraz erimiş olabilirdi tabi.

Davası olduğu gün doğal olarak endişelenen ve stres yapan kişilerin kan şekeri düştüğü zamanlar da oluyordu bu yüzden çekmeden her zaman bir çikolata koyardım. Son zamanlarda böyle bir olay yaşamadığım için bu çikolatalar da birikmişti.

Gözleri ile babasından izin alan kız "Teşekkür ederim." Diye mırıldanarak elimde ki çikolatayı aldı. Bu hareket tüm gerginliğime rağmen tebessüm etmemi sağlamıştı.

"Rüya?" Gözlerimi çikolatası o yiyen kızdan çekip Bora'ya döndüm.

"Efendim."

"Ne diyorsun? Barın ceza alır mı?"

"Yani işin içinde darp var bu bizim için kötü ama adamın kızı açıkça taciz ettiği de belli yani savunmamız yeterli bulursa ceza alacağını sanmıyorum sadece adama dokunmaması için uzak durması  istenebilir o da bizi etkilemez zaten adamı tekrar görme gibi bir niyetimiz yok."

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin