Çok Şükür

515 32 13
                                    

Attığım kesiti hikayeye dönüştürmeli miyim sizce?

İyi okumalar

Kapıya bakmak için bilgisayarı kapatarak yataktan kalktım ama ben gidene kadar kapı açılmış konuşma sesleri gelmeye başlamıştı bile.

Doğrudan salona girdiğimde Duru hariç herkesin burada olduğunu gördüm.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk." Grubun sözcüsü olarak yine Barın konuşmuştu. Üstümde hissettiğim bakışların sahibini bilsem de ona bakmadan boş koltuğa oturdum. Samimi ama bir o kadar gergin olan ortamda havadan sudan sohbetler dönüyordu Mete ve benim aramızda ki soğukluk onları da etkiliyor alışık olunsn bir durum olmadığı için ortamı daha da geriyordu. Yaklaşık yarım saat sonra çay koymak için mutfağa yürüdüm.

Arkamdan gelen adım sesleri benim tezgaha varmam ile birlikte durdu. Telefonumu açtığım bardaklığa koyup çaycı ya su doldurdum ve düğmesine bastım.

"Rüya." Cevap vermek yerine onu duyduğuma dair bir ses çıkardım.

"Şarkı söyleyelim mi?" Düz suratıma büyük bir gülümseme yerleşti bu onun 'beni affettim mi' deme şekliydi. Bu bizim barışmak istediğimizi belirtme şeklimizdi.

Cevap vermeden bardaklığa koyduğum telefona uzandım. Şarkının sözsüz melodisi mutfağa yayılırken onun da gülümsediğini hissettim.

Şarkının başlama yerine gelince ikimizin de çok sevdiği şarkıyı söylemeye başladım.

"Sallanıyo' bu dünya, tutunmuş deli saçlarında
Bi' yol bulsam yeniden başlasam vücudunda"

Benim başladığım şarkıya o devam etti.

"Ben ben gibi değilim, kayboldum rüzgârlarında
Aklım dursun, herkes bi' sussun bi' dakka"

Arkamı dönüp tezgaha yaslandım ellerimi de tezgahın kenarına koyarak ritim tutmaya başladım.

"Kafamda kentsel dönüşümler
İçimde bi' yerde bi' gülüşünden
Sana deliyim ama gizledim her
Gidişinden, gidişinden."

Gülerek önce bana sonra mutfak kapısına baktı.

"Kafamda kentsel dönüşümler
İçimde bi' yerde bi' gülüşünden
Sana deliyim ama gizledim her
Gidişinden, gidişinden"

Bir kaç adım atarak önüme geçti.

"Seni gördüm, oysa yeni sönmüştüm yağmurlarında"

Omuz silkerek şarkıya devam ettim.

"Kendimi bıraktım elime bi' baktım yaşıyorum hâlâ."

Benim gibi tezgaha yaslanıp sorar bir ifade ile ciddi bir şey konuşuyormuşuz gibi sözleri devam ettirdi.

"Dedi "Her şey satılıyo', herkes alışıyo', aşk var mı hâlâ?"

"Sana bana acımıyo', hepimizi hacılıyo', pavyon bu dünya"

Koluna dirsek atıp yaslandığım tezgahtan doğruldum ve geri geri iki adım attım.

"Kafamda kentsel dönüşümler
İçimde bi' yerde bi' gülüşünden"

Gerçekçi olması için isyan eder gibi kollarımı iki yana açtım

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin