Sekiz Kahraman

610 33 36
                                    

Keyifli okumalar

"Abla şu kazandığın davanın şerefine bir şarkı çalsana." Onuncu kez red etmeme rağmen hâlâ üsteleyen Efe ile bıkkın bir nefes verdim.

Bu çocuk bazen beni gerçekten çok zorluyordu.

"Çok istiyorsan Mete abin çalsın Efe."

"Ya Mete Abimden istesem başta Mete Abime söylerim."

"Bende çalmak istesem ilk dediğinde çalarım." Oflayarak önüne döndü. Bana sırtını dönerek oturunca bir an büyük bir şaşkınlığa kapıldım. Koca adam olmuştu hâlâ en ufak şeyde küsüyordu.

Gönlünü almak için yanağına sıkı bir öpücük bıraktım. Bu hareketine omuz silkerek cevap vermesi kıkırdamama neden olsa da bunu o duymayacak şekilde sessiz yapmıştım.

"Bebeğim? Küstün mü yoksa?" Tekrar omuz silkince dusaklarımı birbirine bastırdım. Hayır şuan gülmemem gerekiyordu.

"Ablacım ben gerçekten çok yorgunum yarın çalsam olmaz mı? Bak bugün sürekli dosyalara baktım." Omuzları yavaşça çökerken zaferle gülümsedim. Bana hiç kıyamıyordu.

"Çok mu yoruldun?" Mırıltı şeklinde çıkan sesine aynı şekilde cevap verdim.

"Hı hı" Koltukta kayarak bana döndü. Bakışlarımı hızla yumuşattım.

"O zaman şey yapalım sen uzan bende mısır patlatayım film izleyelim." Heyecanla ayağa kalkıp yan koltuktan yastık alıp koltuğun kol kısmına yasladı. İki eliyle omuzlarından itip uzanmamı sağladı.

"Sen film seç" diyerek kumandayı bana verdi.

Eliyle bir dakika işareti yaparak içeri gitti geri geldiğinde elinde ince bir pike vardı onu da üstüme örtüp mutfağa gitti.

Normalde uğrtaşmasını istemezdim ama gerçekten çok yorgundum ve bu fikir bana fazlasıyla cazip gelmişti.

Üstümdeki pikeye iyice sarılırken kumandayı aldım ve güzel bir film seçtim.

Yaklaşık on beş dakika sonra Efe de gelmiş ayak ucumda yerini almıştı. Açtığım aksiyon filmini izlerken bir yandan da patlattığı mısırı yiyorduk.

Çok geçmeden yorgunluğum ağır basmış gözlerim kapanmıştı bilincim gitmeden hissettiğim şey üstümdeki pikenin yukarı çekilip beni tamamen sarmaladığı ve alnıma koyulan kısa bir buse idi.

...

Bugünkü davamdan çıkmış direkt olarak eve gelmiştim işlerimi halletmiş şimdi de attıkları konuma ilerliyordum. Abim tim ile iyi anlaşmıştı bu yüzden boş vakitlerde buluşma ayarlıyorlardı bende böylece kafamı dosyadan kaldırıp biraz insan içine çıkıyordum.

Konuma geldiğinde arabayı kenara çekip park ettim. Üstümdeki gömleği düzeltip arabadan indim. İçeri girip tanıdık yüzlerin olduğu masaya ilerledim.

"Merhaba" abimin yanındaki sandalyeye oturmadan önce Efe'yi ve abimi öptüm onların ardından yanağını havaya diken Mete'ye gülüp onu da öptüm.

"Nasılsın Rüya?"

"İyiyim siz?" Herkesten iyi olduklarına dair sesler yükseldi.

"Biz de soru cevap yapıyorduk neler öğrendik bilemezsin ben sana anlatırım." Heyecanla konuşan kıza gülüp başımı salladım. Elis yine fazlasıyla enerjikti.

"Ee devam edin."

"Edemiyoruz çünkü abim daha baştan mızıkçılık yapıyor yaptığımız saçmaymış biz çocuk muymuşuz."

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin