Final

625 20 46
                                    

Açıkcası kesitler hep aklımda olsa da hiçbir zaman finali düşünmemiştim. Şimdi bu bölümden sonra İncir Ağacı'na bölüm atmayacağım aklıma gelince garip hissediyorum. Özel bölüm gelir mi bilmiyorum.

Belki eksik kaldığını düşünenleriniz vardır bilemiyorum ama yine de bu hikayenin sonuna geldik.

Umarım severek okumuşsunuzdur çünkü ne kadar acemi bir kitap olsa da ben çok severek yazdım. Düzenlemeyi asla düşünmüyorum çünkü ne kadar ilk bölümleri sevmesem de bana az da olsa bir gelişimin olduğunu hatırlatıyor.

Keyifli okumalar

Önümde ki dosyayı kapatarak geriye yaslandım. Çok yorulmuştum ama işimi erkenden bitirmem gerekiyordu.

Ne kadar erken biterse o kadar erken çıkar ve Barın'ın yanına o kadar erken giderdim.

Kolumda ki saate baktığımda dava saatinin yaklaştığını görerek yerimden kalktım. Bu davaya sadece bir avukat olarak değil aynı zamanda davacı olarak katılıyordum.

İki haftadır ceza yemesine rağmen hâlâ karşı çıkmaya devam ediyordu. Bir fark olmayacaktı çünkü kanıtım vardı ve Mehmet Bey ne olursa olsun kurtulma şansına sahip değildi.

Sağlam adımlarla salonun önüne geldim. Önce polisler tarafından tutulan Mehmet Bey içeri girerken isminin seslenilmesi ile bende peşinden içeri girdim.

Yerime geçmem ile eş zamanlı tokmağın sesi duyuldu. Karşı tarafın avukatı ile göz göze geldiğinde yavaşça gülümsedim.

"Avukat çağıracak mısın kızım?" Bakışlarım hâlâ karşımdayken başımı iki yana sallayıp hakime döndüm.

"Hayır hakim bey. Kendimi savunmayı tercih ediyorum."

"Başlayalım o zaman."

...

Sonucu hiçbir şekilde değişmeyen dava bittiğinde polislerin suçluyu götürmesini izledim.

Onların gitmesi ile sağımda kalan İsmet Amca'ya döndüm. "Teşekkür ederim İsmet Amca."

"Ben görevimi yaptım kızım."

"Olsun ben yine de teşekkür ederim." Mehmet Bey'in sırf haklı çıkmak için ona para verdiğini biliyordum. Bu teşekkür kabul etmediği içindi. "Adaletli olduğun için teşekkür ederim."

Olayı anladığında bana gülümseyerek başını salladı. Daha fazla gecikmemek için odama gidip eşyalarımı alarak binadan çıktım.

İlk iş olarak Barın'ı aradıktan sonra konum atmasını isteyerek kapattım. Kaskı takıp ilerlemeye başlarken ne kadar hızlanmak istesem de üzerimde ki kıyafet buna uygun değildi.

Tulumu yanımda getirmediğini için şimdiden pişman olmuştum. Normalde odamda her zaman bulunan kıyafeti temizlemek için eve getirmiştim.

Üstünde sütlü kahve renginde bir yelek, pantolon ve ceketden oluşan takımım vardı ve beni kesinlikle korumazdı.

(Merak edenler için kıyafet bu.)

)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin