Kaçmış

458 28 66
                                    

Keyifli okumalar

"Ne diyorsun Sabri Amca yardım edebilir misin?"

"Bilmiyorum kızım seni olaya avukat olarak katsam bile onlara zarar vermene izin veremem bunu askerler de yapamaz." Normalde olsa onu yormak istemezdim ama bu konuda ısrar etmek zorundaydım.

"Konuşturmak amaçlı desek?" Derin ve sıkıntılı nefesinin ardından konuştu.

"Peki bu seferlik küçük bir istisna. Umarım başımız belaya girmez."

"Çok teşekkür ederim Sabri Amca önemli olmasa seni bu tehlikeye atmazdım ama bu olay benim için gerçekten çok önemli." Gerçekten başını belaya sokmak istemezdim ama benim meselemi başkasının çözmesine de içim el vermezdi kendi intikamımı kendin almalıydım.

İsteyen kalpsiz diyebilirdi cani, sadist, psikopat hepsini de diyeceklerdi biliyorum korkarlardı belki korksunlar bende korkmuştum. Ben korktuğum zaman yanımda olmayanların benden korkmaları da umurumda olmazdı.

İnsan yaşadığını yaşamadan ölmez derler ya bence insan yaşadığını yaşamatmadan ölmemeliydi. Bende yaşadıklarımı bizzat yaşatma peşindeydim.

"Biliyorum kızım. Biliyorum. Kapatmam gerekiyor bizim sıpalara beni aradığını söyleme." Biliyordu tabi bizzat şahit olmuştu.

"Merak etme Sabri Amca. Kolay gelsin."

"Sağ ol kızım." Kapanan telefon ile hızlı adımlarla bahçeye çıkıp beni bekledikleri yere geldim.

"Evet bundan da kurtulmuş olduk geçmiş olsun." Barın sesim ile bakışlarını kucağında ki kızından çekip bana döndü.

"Sağ ol sayende."

"Yok canım sen zaten suçsuzdun benim yaptığım bir şey yok."

"Bırakın lan beni! Ben bir şey yapmadım montaj o video. Mahvedeceğim seni avukat!" Bağırıp kolunu tutan askerlerden kurtulmaya çalışan adama gülümsedim ve el salladım. Neyse ki iyi bir hakime denk gelmiştik de sadece sözlü taciz diyerek adamı serbest bırakmamış hiçbir indirim uygulamadan kanunlara göre verebileceği en yüksek cezayı vermişti.

Beni izleyen gruba dönerek gözlerim güneşten rahatsız olduğu için yakamda duran gözlüğü taktım.

"Ee gidelim mi?" Sesimi duyunca hepsi birden başlarını sallayıp arabalara ilerlemeye başladı bende gülerek arabama ilerledim.

"Baba Rüya abla çok güzel değil mi? Bende onun gibi güzel bir avukat olabilir miyim?" Fısıldadığını sanarak konuşan miniğin söylediklerine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve başımı çevirmeden onları izlemeye başladım. Barın da benimle aynı durumda olacak ki yanakları içe doğru çökmüştü.

"Olursun tabi babacığım."

"Peki ben de Rüya Ablam gibi giyinecek miyim." Dediğinde minik parmakları üzerimde ki cübbeyi işaret etti. Evet çıkarmayı unutmuştum.

Aklıma gelen şey ile adımlarımı hızlandırdı ve Duru'nun yanına geldim.

"Duru?" Dinlediğini belirten bir mırıltı çıkardı.

"Aden'in doğum günü ne zaman?"

"15'i"

"Haftaya yani?"

"Hıhı dur ne!?" Hemen telefonunu çıkarıp tarihe baktı bakışları bir bana bir telefona dönerken bir küfür savurdu.

"Tamamen aklımdan çıkmış." Oflayarak elini saçlarının arasından geçirdi.

"Tamam sakin ol daha bir hafta var sen Aden'in sevdiği bir çizgi filmin pastasını yaptır bir hafta önceden haber vermek gerekiyor. Bende birkaç tane süs alırım bildiğin güzel bir yer var mı?" Bir süre düşündükten sonra aklına bir yer gelmiş olacak ki bakışlarını hızlıca bana çevirdi.

İncir Ağacı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin