İyi okumalar
Bu da benden sana kıyak.
Arkadaşlar yorumlarınız bende satır arası olarak gözükmüyor maalesef. Nasıl düzeltebiliriz bilginiz var mı?
"S-sen onu nereden buldun?" Yanıma gelip paketi almak için elini uzattı ama geri çekilerek bunu engelledim.
"Kimin bu Efe?" Sesim son derece meraklı çıkmıştı. Derin bir nefes alıp omuzlarını düşürdü ve karşımdaki koltuğa tekrar oturdu.
"Senin." Gözlerim daha fazla açıldı ne saçmalıyordu bu çocuk.
"Ne demek benim" kaşlarıyla paketi işaret etti.
"Basbayağı senin işte,aç paketi." Önce elimdeki pakete sonra karşımdaki kardeşime baktım.
Paketi elimde bir-iki defa çevirdikten sonra yavaşça açtım.
İçinden çıkan el yapımı siyah ve mavi bocuklu bileklik ve kendisi siyah taşlardan,halkası gümüş olan satürn şeklindeki kolyeye baktım. Ben hâlâ şoku anlatmaya çalışırken karşımda bana yavru kedi gibi bakan çocuk miyavlarcasına kısık bir sesle konuştu.
"Bilekliği ben yaptım. Beğendin mi?"
Gözlerimi elimin üstündeki kolye ve bileklikten çekip ona döndüm. Benim için bileklik mi yapmıştı? Bu istemsiz gülümsememi sağlarken hızlı hızlı başımı salladım.
"Çok güzeller,gerçekten sen mi yaptın?" Cevabımdan memnun şekilde kocaman gülümsedi ve aynı benim gibi bu sefer o salladı.
"Evet ben yaptım aslında doğum gününde vermek istiyordum ama sen benden önce davrandın."
"Çok teşekkür ederim Efe bunlar mükemmel." İçim içime sığmıyordu sanki,birinden özellikle de ailenden hediye almak bu kadar hoş bir his miydi? Arkadaşlarımdan da hediye almıştım elbette ama nedense bunu Efe'nin düşünmüş olması içimde çiçekler açtırmıştı.
Yerimden kalktığımda o da ayaklandı parmak ucuna çıkıp kollarımı boynuma doladım. Onun elleri de çok geçmeden belime sarıldı.
"Takabilir miyim?" Ayrılıp arkamı ona döndüm,saçlarımı tutup kaldırdım ve avcumu açıp ona uzattım. Kolyeyi alıp boynuma taktı ardından önüme dönünce eli bileğimi sıkıca tuttu,yaptığı bileklik de bileğime yerleşince hazine bulmuş gibi bir sevinçle bana baktı.
Tekrar yerlerinize oturduğumuz da ben sürekli bilekliğime bakıyordum. Bunu bana kendi elleriyle uğraş vererek hazırlamıştı ve bu her şeyden değerliydi.
Garson gelip ikimize servis açtıktan sonra pizzayı ve içecekleri bıraktı.
Biz üniversite hakkında konuşurken telefonum çalmaya başladı. Telefonumu çantamdan çıkarıp arayan kişiye baktım.
(Yo ne alaka kendi karakterimin adını unutup diğer bölümden bakmadım)
Aslı Hanım Arıyor...
Telefonu kapatıp çantama koydum. Hâlâ ne olur ne olmaz diye telefonumda numaraları duruyordu.
Eğer affedersem belki çoğu kişi bunun için beni suçlayabilir ama benim için fikri önemli olan kişilerin beni anlayacağını eminim. Hepimiz ailesizliğin nasıl bir his olduğunu biliyorduk. Olur da karşı çıkarlarsa bu da benim iyiliğim için olurdu.
Umarım kendilerini affettirebilirler ama bunun lafta değil de gerçek bir özür olduğuna inanana kadar onları asla affetmeyeceğime eminim.
"Kim arıyor abla"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncir Ağacı
Chick-Lit"Şuan istediğin her şeyi yapabilecek olsaydın ne yapardın" Kardeşinin gözlerinin içine baktı "İncir ağaçlarına çiçek açtırırdım" 2 yaşından beri şiddet gören Rüya 9 yaşında kardeşi ile birlikte ailesi tarafından terk edilir ve 8 yıl sonra geri gelip...