Bunca zamana kadar hiçbir insana karşı bu kadar yoğun duygular hissetmemiştim. Benim bildiğim ve gördüğüm aşklar her zaman kitaplarda, filmlerde ve etrafımda ki insanlarda olurdu. O anlara şahit olmak bile fazlasıyla güzelken böylesine güzel ve bir o kadar da acı verecek olan bir kaçınılmaz aşka saplanmıştım. Üstelik nefretten aşka dönüşen bir ilişkiydi. Ya da öyle değildi. Sahiden düşünüyordum da aslında belki de ben hiçbir zaman Ayaz'dan nefret etmemiştim. Ben onu ilk kez gördüğümde güneş gibi parlayan sarı saçlarına ve okyanus mavisi gözlerinde ki kederi gördüğümde ondan etkilenmiştim. Ancak onun bedenini saran renkler ile ruhunda ki siyah aynı şeyi temsil ediyordu; acıyı. Ve bu acı yüzünden biz daha da çok yaralandık. Her şey ilk o zaman başlamıştı. O benden, ben ondan uzak durmaya çalıştım. Çünkü onun arkasında karanlık geçmişi vardı. Bizim aşkımız diğerleri gibi kolay ve güzel bir şekilde ilerlememişti. Her zaman önümüze büyük engeller gelmişti. Hislerimizi tam anlamıyla yaşayamamıştık. Tanrı'ya defalarca kez yeni bir evrenimiz olsun diye yalvarmıştım. Ve duam gerçekleşmişti. Her şeyine aşık olduğum Ayaz Arıkan tam karşımdaydı.
"Ayaz?" Dudaklarımın arasından kısık bir şekilde ismi döküldüğünde dolu gözlerimi Ayaz'dan ayıramıyordum. Tıpkı benim gibi o da gözlerini benden ayırmadan kaşları hava da bana bakıyordu. Onun o güzel okyanus mavisi gözlerinin hedefi olmak her saniye vücudumu yaktığında nefes alıp vermeyi unutmuştum adeta. Ayaklarım öyle bir titriyordu ki ayakta durmakta zorlandığım için hemen yanı başımda ki ağacın gövdesine sıkıca tutundum.
"Kızım mağaradan çıktın da ilk kez mi bir erkek görüyorsun? Sarı pisliğe az daha bakarsan ağzından salyalar akacak. Çocuğu gözlerinle yedin." Fırlattığım bıçağı tutan kız Sefa'yı, Ayaz'ın kolları arasından sertçe çekiştirip aldığında Ayaz gözlerini benden kaçırdı ve ormanın içerisine ifadesiz gözlerle bakınmaya başladı.
Ben de daha fazla şüphe çekmemek için güçlükle gözlerimi Ayaz'dan çektim ve boğazımda ki yumruya rağmen yutkunarak Sefa'nın bir koluna pençesini, bir diğer eliyle de Sefa'nın boğazına bıçağı dayayan kıza baktım. Sefa tir tir titriyordu ve bana yardıma muhtaçmış gibi bakıyordu. Neler oluyordu böyle? Sefa'dan ne istiyorlardı? Bu seksi kız da kimdi böyle? Onu ilk kez görüyordum ve Ayaz'la ortak oldukları apaçık ortadaydı. Yoksa sevgili olabilirler miydi?
"O çocuk benim grup arkadaşım. Siz kimsiniz?" Tecrübesizce konuştuğumda sakinleşmeye çalışıyordum fakat Ayaz'ın gözlerinin benim üzerimde olduğunu bilmek beni her saniye daha da çok geriyordu. Seksi Kız, Sefa'nın boynundan bıçağı çekip Ayaz'ı işaret etti. "Ben patlama sesleri duyunca olduğum gruptan kaçtım ve ormanın içerisinde koşuştururken bu sarışınla karşılaştım. Halini görmen lazımdı. Sudan çıkmış balı-" Seksi Kız alaycı bir şekilde güleceği esnada Ayaz ona dönerek sözünü kesti. "Seninle ortak olan kafama tüküreyim."
Kaşlarım havaya kalktığında Seksi Kız yapmacık bir şekilde yüzünü buruşturdu. "Egolu piç kurusu." Gözlerini devirerek bana döndü. "Bu grup 5'i aradığını söyledi. Ben de bununla beraber aramaya başladım. Sonra bir anda bu..." Elinde ki bıçağı tekrardan Sefa'nın boğazına dayadı. "Pısırıkla karşılaştık. Piç kurusu da bir anda delirdi ve bunun üstüne atladı. Tehditler savurmaya başladı-" Seksi kız normal bir şey anlatıyormuş gibi alaylı bir şekilde konuşmaya devam ettiği esnada hiç beklemediğimiz bir anda Ayaz, Seksi Kız'ın kolunu tuttu ve "Kes sesini!" diye kükredi.
Ayaz'ı öfkeli gördüğüm an tüm vücudum tekrardan yaratılmış gibi enerjisini topladığında deneydekinden tamamen farksız olduğunu gördüm. Gözleri ateş atıyordu ve kızın kolunu uyarırcasına sıkıyordu. Seksi Kız ise Ayaz'ı hiç tınlamıyormuş gibi bir kaşını havaya kaldırdı ve elinde ki bıçağı üstünde ki ceketin cebine attığı gibi Sefa'yı, Ayaz'ın üstüne itmesiyle onlardan uzaklaştı. "Seninle daha fazla uğraşamayacağım ahmak çocuk. Ne bok yiyorsan ye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila
Action"Buradan ikimizin bedeni sağ çıkamayabilir ama sen ikimizin kalbini yaşatıyor olacaksın." Bir yaz kampına eğlenmek için giden yüzlerce genç. Orman da hepsi on beşer gruplara dağılmış. Fakat başlarına geleceklerden hiçbirinin haberi yok. Bir istila...