50-Dost Bıçağı

157 13 90
                                    

*Bölüme başlamadan önce bölümü oylamayı unutmayın ve paragraf aralarında beni yalnız bırakmayıp bol bol yorum yaparsanız sevinirim. İyi okumalar*
______________________________________

🌙

Bir insanı hiç beklenmeyen bir anda bütün acı duygular ele geçirebilirdi. Hepsini de zor da olsa atlatabilirdi ama hiçbir insan beklenmedik bir anda kardeşinin ölümünü atlatamazdı. Emir'in gözlerine baktığımda bunları hem düşünmüştüm hem de kanıtlanır hale geldiğini yakalamıştım. Gözlerinde bu zamana kadar görmediğim büyük bir yıkım vardı. Soluk gözleri cayır cayır ateşler içerisinde yanıyordu. Yanaklarından şelaleler akıp gidiyordu. Bir ay boyunca dostu diye bildiği kızla deneyde neredeyse hiç konuşmamışlardı. Birbirlerinin gözlerinin içine dahi bakmamışlardı. Birbirlerini yok saymışlardı. Oysaki onlar kardeşti... Tek anıları Büşra intihar ederken Emir'in ona ayaklarından yakalayıp kurtarmaya çalışmasıydı. Ancak Büşra Emir'e tekmeyi geçirerek onu düşürmüştü ve kendini de ölümün elleri arasına bırakmıştı. Neden intihar ettiğini her zaman sormak istemiştim ama zaman ve olaylar her defasında buna izin vermemişti. Şimdi ise bu şans tamamen sönmüştü. Sebebini hiçbir zaman öğrenemeyecektik. Zaman ne kadar da kısaydı böyle?

Bütün dostlarımı koruyacağıma yemin etmiştim. Fakat sözümü tutamamıştım. Aramızda ki en saf ve meleği anımsatacak kadar iyi bir kalbe sahip olan kız ölmüştü. Onunla güzel zamanlar geçirmiştim. O geçmişini ilk bana anlatmıştı. Bana güvenmişti. Benim kollarım arasında ağlamıştı. O anı hiçbir zaman unutamazdım. Fakat bu anıları onunla yaşaması gereken kişi ben değil, Emir'di. O onun kardeşiydi. Onlar birbirleriyle gülmeli ve ağlamalıydı. Dertleşip sarılmaları gerekirdi. Ancak zaman onlara bunu izin vermemişti. Herkese tanınan ikinci bir dünya artık onlar için çok erkenden yok olmuştu. Emir ve Büşra bir daha bir araya gelemeyeceklerdi. Birbirlerine doyamamışlardı. Büyük Bey ve Küçük Hanım hikayesi kötü sonla bitmişti.

Ve Ayaz'ın gözlerinin içine baktığımda kalbimin cayır cayır yandığını hissediyordum. Benim sevdiğim ve hiç düşünmeden sırtımı yaslayabileceğim bu adam mı öldürmüştü o masum kızı? Emir ile barışmışlardı ve onun kardeşine bunu yapmış olabilir miydi? Deney de Büşra ile aynı acılara sahip olduklarını ve onu en iyi kendisinin anlayabileceğini söylemişti. Dert kardeşi diye bildiği kızı gerçekten öldürmüş müydü? Gözleri ben yapmadım diye haykırıyordu ancak elleri arasında ki kanlı bıçak öyle demiyordu...

Bunların hepsini Emir'in gözü dönmüş bir şekilde Ayaz'ın üstüne atlamadan önce düşünmüştüm ve o hareketi ile birlikte de hızla son bulmuştu. Herkes korkuyla çığlıklar attığında benim de gözlerim kocaman açılmıştı ve olduğum yerde kaskatı kesildiğimde Emir çoktan Ayaz'ı altına almıştı. "Hainsin! Beni kandırdın!" Emir öfkeyle haykırırken ve elinde ki bıçağı tüm gücüyle Ayaz'ın kalbine doğru saplamaya çalışıyordu. Ayaz ise korkuyla ve gözyaşları içerisinde tüm gücüyle "Emir dur. Ben yapmadım!" diye bağırarak Emir'in elinde ki bıçağı kavramıştı ve yukarıya doğru ittirerek kendisinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Bıçak bir yukarı, bir aşağı doğru gidiyordu ve bıçağın ucu arada bir Ayaz'ın göğsüne sürtüyordu.

"Emir!"
"Dur!" Görkem ve Barış'ın aynı anda bağırdı ve Barış hızla onlara doğru koşarken Görkem de omzuma sert bir şekilde çarparak hızla beni geçtiğinde dengemi kaybediyordum ve tökezledim. Ancak o anda vücudum yanmaya başladığında sarhoş gibi koşmaya başladım ve "Emir yapma!" diye bağırdım.

"Sana güvenmiştim! Ne istedin benim kardeşimden şerefsiz?" Emir öfkeyle haykırıp bıçağı tüm gücüyle Ayaz'a doğru saplamaya çalışırken Ayaz da çaresizce başını iki yana doğru sallıyordu ve bıçağı yukarıya doğru ittiriyordu. "Yemin ederim ben yapmadım Emir! Tanrı canımı alsın ki ben uyandığımda onu kanlar içerisinde gördüm! Lütfen dur!"

İstilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin