*Üç saat sonra*
"Azra sırtımda ki fermuarı çeker misin?"
"Çekeyim hemen canım." Zeynep'in sırtında açık kalan yeri fermuar ile kapadığımda siyah dağınık topuz saçlarını da parmağımla dokundum. Bana doğru döndüğünde arkaya doğru iki adım atarak kendisini bana göstererek iki kolunu havaya kaldırdı. "Nasıl oldum sence?" Siyah topuz saçları, yeşil topuklu ayakkabıları ile koyu yeşil dizlerinin hemen üstünde biten, sıfır kollu, göğsünün hemen üzerinde biten, yakası genişçe açık olan elbisesi birbirine çok uymuştu. Makyajı da üstünde ki kombinle uyacak kadar gösterişli bir şekildeydi. Yüzü adeta parlıyordu ve yeşilin tüm asiliğini bu gece sahiplenmişti. Zarif bir prensesten farksızdı ve bir saattir uğraşmamıza değmişti. Görkem'in bu gece gözleri bayram edecekti."Harikasın kızım. Seni gören ikinci defa dönüp tekrar bakacak." Parmaklarımı birleştirip mükemmel olduğunu vurguladığımda Zeynep dişlerini gösterecek kadar sırıttı ve kendisiyle gururlandı. Ardından aklına bir şey gelmiş gibi yüzünde ki gülümseme çekingenliğe büründü ve bir elini yakasında sarkan gümüş kolyesine götürerek gözlerini kaçırdı. "Sence Görkem beğenir mi?"
Apaçık bir şekilde sorduğu soruya karşılık kaşlarım havaya kalktığında Görkem'den hoşlandığını itiraf etmiş kadar olmuştu. Bu benim gülümsememe sebep olduğunda ona doğru yürüyerek çıplak omzunun üzerine elimi koydum. "Tabii ki beğenecek canım. Emin olabilirsin." Bu çıkışım karşısında Zeynep bakışlarını gözlerime çevirdi ve yanakları pembeleşti. "O kadar yakışıklı ki onun yanına yakışmak istiyorum."
"Görkem ne kadar yakışıklıysa sen de o kadar güzelsin Zeynep. Görkem bugün gözlerini senden alamayacak." Omzunu yavaşça okşadığımda Zeynep'in yüzünde ki gülümseme genişledi. Fakat ondan çok ben mutluydum. Çünkü Görkem'in bir gözünün olmamasını sorun etmiyordu ve tıpkı deneyde ki kadar körkütük aşık olmuştu. İşte bu gerçek aşktı.
"Ama bu gecenin yıldızı kesinlikle sensin kızım. Tahmin ettiğimden çok daha güzel oldun." Zeynep utangaçlığı bırakarak kollarımı nazikçe tuttuğunda kendimi tekrar görmek için ondan uzaklaşıp boydan olan aynanın karşısına geçip kendimi baştan aşağı süzdüm. Ayaklarımda ki açık mavi topuklular yürümemi fazlasıyla zorluyordu çünkü alışık değildim. Fakat elbisemin yanında asla ayakkabılarımı umursayamıyordum. Elbisem dizlerimin fazla üstündeydi ve ince askılı olduğu gibi de göğüs dekolteliydi. O dekolte yetmezmiş gibi sırtımda da geniş bir dekolte vardı. Ben her ne kadar bu elbiseyi giymeyi reddetmiş olsam da Zeynep'in büyük ısrarları sonucunda giymek zorunda kalmıştım. İçinde rahat edemiyordum çünkü fazla cüretkar geliyordu. Ancak elbisenin rengi o kadar güzeldi ki büyüleyiciydi. Okyanus mavisiydi ve bana Ayaz'ı hatırlatıyordu.
Sarı saçlarımı dümdüz hale getirmiştik ve bu sayede sırtımda ki dekoltenin bir kısmını kapatabilmiştim. Göğüs dekoltemin üzerinde altın renginde kolye vardı. Yüzümde Zeynep'in ki kadar fazla ve parlayan makyaj yoktu. Ben makyajdan anlamadığım için Zeynep benimkini yapmıştı. Dudaklarımda ve yanaklarımda hafif pembelik vardı. Fakat asıl hoşuma giden şey göz kapaklarımda da tıpkı elbisem gibi okyanus mavisi vardı. Kendime baktıkça okyanusun insan bulmuş halini görüyordum.
"Kızım bu gece sana bir erkek aşık olmazsa benim de adım Zeynep değil." Zeynep ıslıklarının arasından konuştuğunda sırıtmadan edemedim. Erkeklerin aşık olması umurumda değildi. Benim istediğim bu gece Ayaz'la güzel anlar geçirebilmekti.
İçerisinde bulunduğumuz boş odanın kapısı çalındığında gel dememize gerek bile kalmadan kapı açıldı. Kapıdan içeriye giren üç kızı gördüğümüz an Zeynep ile gözlerimiz hayranlıkla kocaman açıldı. Bu kızlar neler yapmıştı böyle? Hepsi mükemmel görünüyordu ve gözlerimi onlardan ayıramıyordum. Bu gece kesinlikle erkeklerin gözleri bizim üzerimizde olacaktı. Pelin turuncu, spagetti askılı dizlerinde biten elbise giymişti ve saçlarının turunculuğu sayesinde o kadar güzel görünüyordu ki gözlerimi saniyelerce ondan ayıramadım. Yüzünde benim ve Zeynep'in arasında olacak kadar makyaj yapmıştı. Dikkat çekmeyi başarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila
Action"Buradan ikimizin bedeni sağ çıkamayabilir ama sen ikimizin kalbini yaşatıyor olacaksın." Bir yaz kampına eğlenmek için giden yüzlerce genç. Orman da hepsi on beşer gruplara dağılmış. Fakat başlarına geleceklerden hiçbirinin haberi yok. Bir istila...