Özgür bana neden bunu söylemişti ki!? Evine girmeden kolundan tutup yakaladım.
"Özgür bir saniye bekler misin!? Bunu nereden çıkardın?"dediğimde kolunu benden sertçe çekip "ben sevgili olduğunuza kızmıyorum. Benden saklamana kızıyorum."dedi.
"Yok öyle bir-""hâlâ üste çıkmaya çalışıyorsun ışıl ya. Ben senin 3 yıldır arkadaşınım 1 hafta sonra dördüncü yılımıza gireceğiz. Aramızda hiçbir şey saklı olmayacak diye bir söz vermiştik hatırlıyor musun!?"dediğinde cümlesini tamamlayamadan konuşmaya başladım.
"Ben asla o sözden çıkmadım. Çıkamam da. Öyle birşey olsa söylerdim gerçekten."dediğimde sakince kafasını salladıktan sonra "yarın ikimiz tek konuşuruz tamam mı!? Arkanda seni bekleyen sevgilin var onu daha fazla bekletme."deyip arkasını dönüp kapıyı hızlı bir şekilde çaldıktan sonra kapı açıldıktan sonra kapıyı çarpıp evine girdi.
Arkamı sinirle dönüp Mert'in yanına varıp omzuna vurmaya başladım.
"Sen kimsin! Kimsin de arkadaşımla arama giriyorsun!? Kendini ne zannediyorsun! Sen bırak seninle sevgili olmayı seninle arkadaş bile olmam. Gerizekalı."deyip arkamı dönüp gidecekken "ışıl parmağın kanıyor"dediğinde "siktir et! Canım yanmış çok mu!? Sakın bir daha benimle muhatap olma! Seni hiç tanımamış gibi davranacağım."deyip arkamı döndüm.
Kolumda baskı hissettiğimde arkamı döndüm. Mert'i gördüğümde"bırak kolumu bana bir daha dokunma!"deyip kolumu çektiğimde bir anda omzuna aldığında bağırmaya başladım.
"BIRAK BENİ!İNDİR AŞAĞI!"dedikten sonra "bağırma boşuna benimle gelmek zorundasın.""değilim""zorundasın baban seni bana emanet etti. " "Emanetine başlatma! ağzımı bozmak istemiyorum indir beni!"deyip ayaklarımı sallamaya başladığımda"dursana kızım etek giymişsin. Altın görünüyor"dediğinde"sanane benim manken olacağımdan haberin yok galiba. Çıplak çık deseler çıplak çıkarım."dedim o anki sinirle. Manken olmak istemiyordum. Ben babam gibi doktor olmak istiyordum.
"Çıplak çıkacaksın yani!"deyip beni yere indirdiğinde "evet"dediğimde üzerime doğru eğildi.
Geri çekilmek yerine olduğum yerde karşısında durup kafamı dikleştirdim.
"Bak kızım. Kimsenin önüne çıplak çıkmayacaksın!"
"Çıkarım çıkmam sanane!"deyip arkamı dönüp gidecektim ki belimden tutup kendine çekti.
"Tch... Beni ilgilendirir."deyip elini yüzüme koyup ağzıma girmiş saçı çıkarttı.
Belimdeki elini yavaş yavaş okşayıp sakinleştirmeye çalıştı.
"Bırak beni!"deyip ellerimi kollarına koyup uzaklaştırmaya çalıştım.
Uzaklaştırmaktan çok bana daha da yakınlaşıp sarıldı.
Sinirle vücudunu ayırmaya çalıştığımda,
"Sakinleş artık."dediğinde sarılmanın sakinleştirici bir özelliği olduğunu biliyordum ama inanmıyordum.
Vücudumu mayışmış gibi hissettiğimde iki adım gerilediğimde vücudunu daha çok bastırıp "bana yaslan"dediğinde gözlerimi kapatıp kollarımı beline sardım.
"Beni evime götür" "bir şartla yanında ben de olacağım."dediğinde "hayır yalnız kalmak istiyorum"deyip ellerimi omzuna koyup ayrıldım.
"Beni bırakmana gerek yok. Özgürün şoförü beni bırakır."deyip evin girişine doğru yürüdüm.
Arkamı dönüp baktığımda arabaya yaslanmış kollarını birleştirmiş içeriye girmemi bekliyordu.
Eve girdiğimde her zaman yerinde duran şoföre baktığımda yerinde görmediğim için evin kapısına doğru yürüyüp kapıyı çaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RESTORAN
FanfictionAilesinin zoruyla model olan bir kız... O süreçte yaşadığı zorluklar.... kim bilebilirdi ki ruh eşinin bir lokanta sahibi olacağını....