[19]

289 15 19
                                    


OY SINIRI:5

Etrafa baktığımda ilk göz göze geldiğim tanıdık bir çift göz gördüğümde elimdeki çantayı yere düşürmüş ve Esra'nın elini bırakmıştım.

Sanki birisi beni yere çivilemiş gibi ne hareket edebiliyordum ne de hareket edebiliyordum!

Esra omzumdan tutup beni sarstığında "ışıl. İyi misin?"dediğinde yüzüne sinirle dönüp "bunları sen ayarladın değil mi? O yüzden gün boyu yanıma gelmedin?"dediğimde iyi bir şey yapmış gibi gülümsedi.

"Evet noldu?"dedi "ne mi oldu? Neden ben mert'i görmek bile istemiyorken  bana sormadan onu buraya getirebiliyorsun? Aramızdan geçenleri biliyor musun sen?"dediğimde "ben özür di-"cümlesini tamamlamaya izin vermeden"daha fazla konuşmak istemiyorum."deyip baş parmağımı yüzüne doğru tutup indirdikten sonra "sakın peşimden geleyim deme!"deyip restorandan çıkmak için yolu bulmaya çalıştım.

Ben onu unutmaya çalışırken Mert sürekli karşıma çıkıyordu.

Tam restorandan çıkarken kolumda hissettiğim baskıyla arkamı dönüp baktığımda mert ile ikinci kez göz göze geldim.

"Ona kızma. Ben istedim."dediğinde "sen hâlâ burda mısın ya dün gitmen gerekmiyor muydu?"diye sorduğumda"öyle durmam gerekti. Ama bugün gideceğim."dediğimde"beni ilgilendiren kısmı neresi!? Ne zaman gitmek istiyorsan git! Sadece karşıma çıkma diyorum anlamıyor musun?"dediğimde yüzüme söylediklerimin tersine gülerek baktı.

"Dövme yaptırmışsın."dediğinde konudan bağımsız olduğunu düşünerek"evet yaptım"dedim.

"Başka nerene yaptırdın?"diye sorduğunda "elime."diyerek sakince cevap verdiğimde dövme yaptığım elimi tutup kaldırdı.

İki elinin arasında duran elimi sanki narin bir parçaymış gibi parmak uçlarıyla dövme yaptırdığım yeri okşamaya başladı.

"Bana izin verirsen bugünü seninle birlikte geçirip eve gideceğim."dediğinde "nasıl olacakmış?"dediğimde"Bir insan doktora gittiğinde son 3 ay ömrü kaldığını öğrendiğinde son 3 ayını sevdiği kişilerle geçirmek istediği gibi bende İtalya'da son günümü seninle geçirmek istiyorum."dediğinde düşünürmüş gibi yaptıktan sonra "tamam."deyip elimdeki telefondan saate bakıp geri yüzüne baktığımda"akşam yedi de özel dersim var. Saat altı buçuğa kadar iznin var."dediğimde tutup bırakmadığı elimi öpüp"teşekkür ederim"dediğinde "gel o zaman"deyip restorana doğru götürmek istediğinde"buraya gitmesek olur mu?"dediğimde"olur."deyip yönünü değiştirdiğinde tuttuğu elime baktım.

Elim ellerinin arasında kaybolmuştu.

Teninin tenime değdiği zaman vücuduma yayılan sıcaklığı seviyordum.

"Nereye gideceğiz?"diye soru sorduğumda "doğum günün için bir yer ayarlanmıştım. Oraya gidiyoruz."dediğinde "sadece iki saatimiz var. Bunu mu yapmak istiyorsun?"diye sorduğumda "evet"diyerek cevabını diretti.

Büyük ve gösterişli bir restorana geldiğimizde etrafta kimse olmadığını gördüm.

Soracağımı anladığında "sen geleceksin diye kapattırdım. Bu arada burası bana ait. İstediğin zaman gelip burada yemek yiyebilirsin."dediğinde "Dadım bana türk yemekleri yapıyor. Gerek yok. Teşekkür ederim."dediğimde oturmam için sandalyeyi çektiğinde oturdum.

"Bu arada sana teşekkür borcum olduğu için seninle gelmeyi kabul ettim."dedim.

Karşımda oturup gülümseyerek konuşmaya başladığında dudağımı büzdüm.

"Olur mu hiç? Revire götürdüğümde sen uyanana kadar yanında durmamak için kendimi zor tuttum."dediğinde cevap vermek yerine sustum.

Çünkü ben sabaha kadar yanımda durmasını istemezdim.

RESTORAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin