[39]

131 11 6
                                    

VOTE SINIRI:5

Mert elimi tutup arabaya doğru yürüdüğümüzde arkamızdan tanıdık bir ses geldi.

Bu benim babamdı.

"IŞIL!"

Arkamı dönüp babama baktığımda sinirli bir şekilde yanıma gelip elimi Mert'in elinden ayırıp beni  itikleyip mert'e yumruk attı.

Düşmemek için arabadan destek aldığımda babamın yumruk attığı sırada kolunu tutup "baba lütfen dur."dediğimde "Kızım. Dur."deyip kolumu itikleyip tekrar yumruk attığında mert dengesini kaybedip yere düştüğünde çığlık attım.

Mert'in yanına gidip kaldıracağım sırada babam kolumdan tutup çektiğinde "ışıl kalbini kırmak istemiyorum hemen arabaya bin!"sinirle dediğinde mert'e tedirgin bir şekilde baktım.

Mert gözlerini yavaşça kapatıp izin verirmişcesine açtığında arabaya binip dışarıya baktım.

Babam Mert'in yüzüne eğilip birşeyler söylediğinde mert arabaya bakıp yüzüme baktı.

Mert yerden kalktığında babamın karşısına geçip birşeyler söylemeye başladı.

Bir kaç dakika sonra babam arabaya sinirle binip arabayı sürmeye başladı.

Babam araba sürmeye başladığında iki eliyle art arda kornaya yumruk attığında korkuyla iki kulağımı kapattım.

"Işıl sana uzak dur demedik mi kızım. Neden uzak durmuyorsun!?"dediğinde "Baba ben merti seviyorum."dediğimde yüzüme sinirle bakıp "Sevmeyeceksin! Unutacaksın! O sana zarar veriyor!"dediğinde"hayır baba! Bana zarar vermiyor! Beni daha çok koruyor!"dediğimde babam arabayı sağa çekip durdu.

"Bak kızım! Sana zarar veren bir kişiden fayda olmaz anlıyor musun beni!?"dediğinde yüzüne gözlerimi kısarak baktım.

"İn arabadan! Yolda rahat rahat düşünürsün!"dediğinde "baba ben buraları bilmiyorum."dediğimde "Yolunu bulacaksın! İn!"dediğinde ciddi olduğunu gördüğümde arabadan indim.

Babam bir saniye bile beklemeden yanımdan uzaklaşıp gözden kaybolduğunda yürümeye başladım.

Aradan geçen yarım saatin ardından ayaklarım uyuşmuş ağrımaya başlamıştı.

Hafif bir şekilde yağmur yağmaya başladığında yukarıya baktım.

Havanın rengi çok açıktı. Bu yüzden yağmurun durmayacağını anladım.

Yağmur hızlanmaya başladığında yol üzerinde bir durak gördüğümde koşarak altına girip bekledim.

Yarım saat sonra durağın önünde bir araba durduğunda arabanın tanıdık olduğunu gördüğümde rahat bir nefes verdim.

Mert arabadan çıkıp yanıma gelip yüzüme bakmak yerine üzerimi incelediğinde üstümün yaş olduğunu fark ettiğinde arabanın kapısını açıp içinden ceket getirdiğinde yanıma gelip giydirmeye başladı.

Mert bana ceketi giydirirken yüzünü inceleme fırsatı yakalamışken yüzüne baktım.

Yüzündeki kanla birlikte kurumuş yaraya baktığımda elimi kaldırıp yarasına dokundum.

Mert bir adım geriye gidip yarasındaki elimi çektiğinde elimden tutup kaldırmak yerine arabanın yanına gidip ön kapıyı açıp bekledi.

Daha fazla yağmurun altında beklemesini istemediğim için kalkıp arabanın yanına gittim.

Arabaya bindikten sonra kapıyı kapatıp ön taraftan dolanıp arabaya bindikten sonra emniyet kemerini sürüp arabayı sürmeye başladı.

Arabanın içinde bir kaç saat önce çıkan öpüşme sesinin tersine yağmurun cama vurma sesi vardı.

Sessizliği bozmak için "Mert?"dediğimde mert yüzüme bakmadan "Işıl. Otele gidince konuşalım lütfen."dediğinde yüzünü inceledim.

Benimle saatler öncesine kadar öpüşen o değilmiş gibi normal yoldan geçen birisiyle nasıl diyalog kuruyorsa benimle de öyle konuşmuştu.

Cevap vermeden dışarıya bakarak zamanın geçmesini bekledim.

Araba otelin otoparkına girdiğinde mert arabayı park edip çıktığında ardından kapıyı açıp çıktım.

Beraber asansöre bindiğimizde mert on birinci kata bastıktan sonra önüne dönüp bana bakmamak için kafasını yere eğdi.

Asansör durduğunda mert geçmem için bir kaç saniye durduğunda beklemeden asansörden çıkıp odanın önüne geldim.

Mert odanın kapısını açtıktan sonra içeriye girdiğimizde yüzüne baktım.

"Mert. İyi misin!?"deyip elimi yüzüne koyup yanağını okşamaya başladığımda cevap vermek yerine gözünü yumdu.

Bir kaç saniye sonra elini elimin üzerine koyup elimi yanağının üzerindeki elimi çekip bıraktı.

"Işıl. Sana bir şey söyleyeceğim."dediğinde yüzüne acıyla karışık gülümseyerek baktığımda "sabah sana söylediğim şeyler vardı ya..."dediğinde sabah söylediği şeyleri aklıma getirdiğimde "evet.."dediğimde beklemeden "hepsi..."deyip durduğunda gözlerime bakarak "hepsi yalandı.. ben seni gerçekten sevmiyorum..."dediğinde gülen gözlerim kısarak baktığımda konuşmaya devam etti.

"Seninle oyun oynadım..."

EVETTTTTT! BU HİKAYEYİ BEĞENDİĞİNİZİ GÖSTERMENİZ İCİN OYLAMANİZ YETERLİ💋

RESTORAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin