6. Lidena

728 87 21
                                    

Kuzey Doğu Vandol Eğitimhanesi

"Sen!" Biri ensesinden tuttuğu gibi sağ tarafa çekiştirdi. "Sen büyücüsün." dedikten sonra gözlerini kıstı. "Ailenin soyu karma." diyerek elindeki kağıdı karıştırdı ve yanındaki hizmetliye baktı. "Bunu B/K temel eğitim sınıfına götürün!"

Eris, yeşil gözlerini önündeki aceleci adamdan çekip yanındakine döndürdü. Kısa ve hafif tombul olan adam hızlı bir baş onayı ile kendisine bakmıştı.

"Buradan! Buradan!"

Eğitimhanenin taş koridorlarını geçerken sağ taraftan gelen gürültü dikkatinden kaçmadı. Eğilip geriye baktığında bir grup yaşıtı bir şeyler hakkında konuşuyorlardı. Kiminin kaşında, kiminin vücudunda çeşitli yaralar vardı. Cahil olsan bile anlardın bunların savaşçı olduğunu.

Onlara bakmaktan önüne bakmadığı için ayağı takılınca düşmemek için ellerini kaldırdı.

"Eris! Sen de mi buraya gönderildin?" diye bağıran Mias ile Eris rahat bir nefes aldı. Yabancı olduğu bu toplum gerçekten gerilmesine sebep oluyordu.

"Evet." diyerek sessizce yanına gittiğinde tombul adam sınıf eğitmenlerinin yanına gitti.

"Soyu karma olan herkesi bu sınıfa topluyoruz." dedikten sonra dönüp Eris'e baktı ve işaret parmağı ile onu gösterdi. Eris dikkatlice onu dinlese bile son sözlerini oldukça kısık bir sesle söylediği için hiçbir şey duyamamıştı. Sınıf eğitmeni de onlara şöyle bir bakış atıp baş sallamakla yetinmişti.

Sınıfın kalabalık bir hal almasıyla birlikte tombul adam çekip gitmiş ve herkes sıralarına oturmuştu. Burada birkaç kızda vardı. Birçok erkeğin dikkatini çekecek türden kızlardı. Farklılardı.

"Öncelikle herkese merhaba!" diye bağıran sınıf eğitmenleri ile hepsi dikkatini toplamıştı. "Vandol Eğitimhanesi imparatorluğun en büyük eğitimhanesidir. Buradaki eğitmenler en yüksek rütbeye sahip eğitmenlerdir. Bildiğiniz üzere halkın birbirini taciz edip aşağılaması üzerine onlardan yeteneklerini kullanması yasaklanmıştır. Sizin bu yasağın nasıl çalıştığı hakkında hiçbir fikrinizin olmayışı suratlarınızdaki aptal ifadeden anlayabiliyorum!" diyerek arkasını döndü ve birkaç adım atıp ortaya geldi. " İnsanlığın kendine yaptığı bu zulmün çözümü olarak imparator her kasabaya bir sözcü verdi. Her sözcüğe ise bir yüzük. Eğer halk güçlerini kullanırsa bu yüzük sözcüleri uyarır ve onlara halkın suç işlediğini haberdar ederdi."

Eris gözlerini sus pus bir halde eğitmeni dinleyen sınıfta gezdirdi. Sanırım üzerindeki baskı bir nebze azalmıştı. Kendisi gibi hiçbir şeyden haberi olmayan bir dolu insan vardı.

"Zamanla halk idam edilmekten korkup güçlere sırtını döndü. Bu güçleri kullanmak da belli başlı eğitimleri beraberinde getirirdi çünkü. Eğitimsizlikle birlikte bu güçler efsaneleşti ve birer tohum haline geldi." dedikten sonra elini kaldırdı ve yavaşça hareket ettirdi. Sınıfın içerisinde tatlı bir meltem oluştu. Bu meltem öğrencileri yüzlerini, saçlarını okşadı. "Filizlenmek için sadece biraz suya ihtiyaçları var."

Herkes şaşkınca sınıfta gezinen meltemin olayını çözmeye çalışırken eğitmen elini indirdi. Hafifçe havalanmış olan saçları tekrardan alnına dayandığında gözlerini sınıfta gezdirdi.

"Bir sorusu olan?"

Küçük tatlı bir kız çekingen bir şekilde konuştu.

"İsminiz nedir efendim?"

Soğuk yüzlü eğitmen ellerini arkasında birleştirdi.

"Tigruan. "

Arka sıralardan bir başkası sesini duyurmak için bağırdı.

LidenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin