76. Lidena "En Yakın Düşman"

507 101 64
                                    

    Önlerine koyulan yemeğe ikisi de tepeden bir bakış attı. Doğruydu. Onlar farklı karakterler de aynı iki insandı resmen.

   "Bunun içerisinde ne var? " dedi Asır zincirli ellerini masaya koyarak. "Şöyle bir bakınca görebiliyorum." diyerek servis eden adama baktı. "Ne bulduysanız koymuş gibisiniz."

   Lidena yan bir bakış attı Asır'a. Asır onu görmezlikten geldi.

   "Sen iki tane veliahtı böyle bir yerde mi besliyorsun?" diyerek Komutan Avran'a yüklenen Asır ile komutan tek kaşını kaldırdı.

   "Sizi de böyle bir yerde bulmuştum zaten." dediğinde Asır ellerini masadan indirdi.

   "Konumuz bu değil. Biz orada yemek falan yemedik."

   Lidena, Asır'ın kendisini tutmakta aşırı derecede zorlandığını fark etti. O kadar zorlanıyordu ki belli etmemek için bir çocuk gibi mızmızlanıp duruyordu.

   "Dışarıda kavga oluyor sanırım." dedi Asır'a dönüp.

   "Ne kavgası?" dedi Asır da. "Ben bir şey duymuyorum." diyerek han kapısına baktı.

   "Nasıl duymuyorsun? Birileri bağırıp çağırıyor." dediğinde Asır kaşlarını çatarak genç kıza baktı.

  "Sonunda deliri-" dediği sırada Lidena gözlerini kısmıştı.

   "Kavga büyürken bizim kafesi kırsalar çok komik olurdu." dediğinde Asır hızlı ve oldukça sinsi bir kaçamak bakış attı komutana.

   "Ha sen o sesleri diyorsun." dedi yalandan. "Bir şey olmaz, olmaz. O kafes olmasa bizi hayatta götüremezler zaten imparatorluk sarayına." dediğinde komutan hızla kalkıp dışarı koşmuştu.

   "Salak." dedi Asır sinirle. "Harbi diyorum salak."

  Lidena komutan gider gitmez gözlerini hancıya çevirdi. Kaynar su dolu tencerelerden biri devrildi o an. Adam yanan bacakları ile can havliyle bağırdığında genç kız hızlıca ayağını kaldırmış ve sandalyelerden birini ayağının ucuyla tuttuğu gibi yan masadaki adamlardan birinin sırtına fırlatmıştı. Hancının acı bağırışlarından dolayı dikkati dağılan müşterilerden hiçbiri kimin yaptığını anlayamamıştı.

   "Kim attı onu?" diye bağırdı iri yarı adam. Ellerini masaya vurarak kalkıp kükredi resmen. "Hangi piç!? "

   Asır göz ucuyla Lidena'ya baktıktan sonra adamı şöyle bir inceledi. İri adam da kendisine dik dik bakan Asır'ı görünce hırsla üzerine yürüdü.

  "Sen mi yaptın!? " diye sorduğunda Asır kaşlarını çattı.
 
   "Ellerim zincirliyken mi? " diyerek ellerini havaya kaldırdı.

   "O zaman kim yaptı?" dediğinde Asır omuzlarını silkmişti.
 
   "Görmedim. Az önce biri dışarı koştu aceleyle belki o yapmıştır." dedikten sonra dönüp Lidena'ya baktı. "Ya da şu prenses kılıklı kız da olabilir."

   Lidena kafasını kaldırdığında iri yarı adam ile göz göze geldi. Adam önce bağıracak gibi oldu ama sonra sustu. Düşündü bir. Yutkundu.

  "Kız kardeşin mi?" dediğinde Asır kaşlarını çattı.

  "Neremizi benzettin?" dedi Asır sinirle.

  "Sevgilin değildir." dedi adam gülerek.

  "Neden olmasın?"

    Asır'ın anlık çıkışısı ile adam Lidena'ya baktı.

    "Salak bir komutan tarafından yakalanmış bir asalağa bakacak bir tip değil gibi." dediğinde Lidena adama yan bir bakış attı.

   "O asalak az önce kafana sandalye attı." dediğinde adam kaşlarını çatarak arkasını döndü. İşte tam da o anda Komutan Avran içeri girmişti.

LidenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin