47. Lidena

594 106 25
                                    

      Sabahın ilk ışıklarıyla yeniden yola çıkmışlardı. Herkes oldukça sessiz ve düşünceliydi. Özellik Paya ve Geile. Paya kırk yıl düşünse tahmin edemezdi bu durumu. Bu yüzden kendi kendine öfkeliydi. Komutan Tigruan bu durumu biliyor olmalıydı. Bildiği halde onları göndermişti.

    Geile ise son derece kötü hissediyordu. Beklediği şey bu değildi. Eris'in pişman olduğunu bilmek istiyordu. Onları bırakıp gittiği için üzgün hissetmesini. Ama hiç de öyle gözükmüyordu. Sürekli Lidena'ya bakıyor, sürekli Lidena'yı övüyor, sürekli onun için çaba sarf ediyordu.
  
   İkili kara kara bunları düşünürken Ult esneyerek  atına tutundu. O sırada gözleri yan tarafındaki at arabasına kaydı. Nevil
arabanın arkasındaki römorkta bir şeyler çiziyordu.

   "Hey, küçük kız! " dediğinde genç kız kafasını kaldırıp Ult'a baktı.

   "Özür dilerim, lakin yaşımdan küçük gösteriyor olabilirim." deyince Ult tek kaşını havaya kaldırdı.

   "Kaç yaşındasın? " dedi alayla.

    "Birkaç ay sonra yirmi olacağım." dediğinde Ult hafifçe gülümsedi.

    "Ben 23 yaşımdayım."

   Genç kız kaçamak bir bakış attı.

    "Umarım daha uzun  yaşarsınız."

    Ult buna gülmeden edemedi.

    "Yemek yapmayı biliyor musun? " dediğinde genç kız kafasını salladı.

   "Evet, annem köyümüzün aşçısıydı."

    Ult gözlerini kıstı.

    "Kıyafet yıkadın mı hiç? " dedi bu sefer de.

    "Evet, ancak havaların soğuk olduğu dönemde babam yıkar."

    Ult tekrar kafasını salladı ama bu sefer Nevil merak etti.

   "Bunları bana neden sordunuz? " 

    Genç adam elini ensesine attı.

    "Muhabbet etmek için. Yol boyu canın sıkılmaz mı? " deyince Nevil çizimini ona gösterdi.

    "Hayır, ben çizim yapmayı seviyorum."

    Ult, atından aşağı doğru uzandı ve genç kızın elindeki defteri aldı. Parmaklarının uçlarına değen soğuk ten. Genç adam bunun üzerine kıza baktı sessizce. Soğuk bir bedene sahip olduğunu düşündü.

   "Bunları hep sen mi çizdin?"

    "Evet."

     Yıpranmış defterin sayfalarını yavaşça çevirdi. Manzara, çiçek, hayvan çizimleri. Ne kadar da güzeldi.

    "Bu kadar güzel çizsem sanırım ben de sıkılmazdım." dedikten sonra özenle defteri kapattı ve genç kıza uzattı. Nevil'e dizlerinin üzerinde yükseldi ve genç adamın elinden çizim defterini aldı. Ult bu sahnenin üzerine hafifçe gülümsedi.

   Nevil ise defterini dizlerinin üzerine koymuş ve kafasını kaldırmıştı ki bir çığlık sesi geldi.

  Lidena hızla ayağa kalktığında bütün atlar yerinde durmuştu. Irmaktan yukarı doğru koşan küçük bir çocuk bağıra bağıra ağlıyordu.

   "Anne! Baba! "

   Genç kız kaşlarını çattı. Yere inip de çocuğun önünü kestiğinde kıpkırmızı olmuş gözleri ile karşı karşıya geldi.

  "Neden ağlıyorsun?"

  Çocuk kir içindeki yüzünü elinin tersiyle sildi.

   "Irmak taştı! Bahçelerimiz su doldu! " diyerek hıçkırdığında Lidena çocuğun gösterdiği yere baktı. Yolları bu taraftaydı zaten. Hafifçe doğruldu ve arkasına baktı.

LidenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin