92. Lidena "Tanrı'nın Hediyesi 'Ölüm'"

488 115 26
                                    

     Saçlarını geriye attıktan sonra gözlerini kısarak karşısındaki kadına baktı.

    "Ne anlatıyorsun? Ne!? " diye bağırdı ellerini açarak. "Ben seni anlamamak! "

    Kadın şöyle bir elini sallayınca yerden kalkan toprak Era'nın suratına çarpacakken genç adam hızla kenara kayıp kurtuldu.

    "Majestelerinin verdiği güçleri kullanamıyorum!" diyen kadına Era ters ters baktı.

   "Bundan bana ne?" diye kızdığında kadın da sinirlenmişti.

    "Siz savaşçı değil misiniz? Yardım edin işte." dediğinde Faz sinirden kıpkırmızı olmuş Era'nın omzuna elini koydu.

    "Biz gizli bir birliğiz. Tarımları inceliyoruz. Müsaadeniz ile gitmemiz gerek." dediğinde kadın dönüp Fas'a baktı.

    "Tarım ile ilgili ne inceleyeceksiniz. Veliahtımız tüm ekinleri büyüyle iyileştirdi. Her şey çok güzel. " diye diye uzaklaştı.

    Oz kaşlarını çatmadan edemedi.

    "İnsanlara büyü falan mı yapmış?" dedi Faz'a bakarak. "Neden herkes böyle uçuk?"

    "Mutlu gözüküyorlar." diyen Era ile Faz kaşlarını çattı ve yürümeye devam etti.

    "Göreceğiz."

   
.
.
.

    Asır ellerini birleştirmiş, çatık kaşları ile ormana bakıyordu. Bir duvar vardı. Bir duvar Orman ile aralarında duruyor ve sanki asıl olanı göstermiyordu.

    "Bu ormanın özelliği ne?" diye sordu Verma Duvran'a.

    Yaşlı adam, genç prens ile birlikte yeşil çay içiyordu. Ormanın girişine özel bir masa kurmuşlar, gözlerini kırpmadan ormanı izliyorlardı.

   "Rivayete göre Tanrı'nın insandan sakındığı yermiş." dediğinde Asır dönüp adama baktı.

   "Ama insanlar içeri girebiliyor. Tek tek de olsa. " Verma Duvran bu söze karşı gülmeden edemedi.

    "Ama çıkamıyorlar."

    Asır kaşlarını çattı.

     "Lidena çıkacak ama." dedi büyük bir ciddiyet ile.

    "Orada hiçbir şeye hükmedemez. Belki..." dedi ve genç adama döndü. "...kendisine ait bir şey varsa ona."

   Asır hızla ayağa kalktı. O özenle koyduğu fincanından çay etrafa sıçramıştı.

     "Ne demek hüküm veremez!?" diye bağırdığında Verma Duvran ağır ağır kafasını kaldırdı ve genç adama baktı.

    "Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun." dedi büyük bir ciddiyet ile. "Şiirden bir habersin. Satırlara cahilsin." diyerek ayağa kalktı ve Asır'ın öfkeden deli dönmüş siyah gözlerine baktı. "Eğer ki o gerçekten Tanrı tarafından gönderilmiş ise hediyenin tam tersidir." dedi.

    "Hediyenin tam tersi?" diyen Asır'ın peşi sıra biri arkalarından cevap verdi.

    "Ceza."

    Asır ve Verma Duvran hızla geriye döndü.

    "Siz de kimsiniz?" dedi Asır. Yüzlerini maskeler ile gizlemiş üç yabancı ellerinde kılıçları ile kendisine bakıyordu. Asır da kılıcını kınından sıyırmış ve tam karşılarına geçmişti.

    "Kendimizi ifşa etmek istesek maske takmazdık." diyen Era ile Asır kılıcını döndürdü ve birkaç adım öne çıktı.

    "Maskenizi çıkaran siz olun istedim."

LidenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin