" O zaman! Kalk!"
Asır etrafa bakındı.
"Ne oldu?" dedi gergince. "Neden bağırıyorsun? "
"Savaş vakti geldi!" dedi Lidena kaşlarını çatarak. "O piçin kellesinden yahni yapacağım. " dediğimde Asır yarım bir ağız ile güldü.
"Affedersiniz ama o piç ben miyim? " deyince Lidena kafasını iki yana salladı ve adamın çenesini sertçe tutup yüzüne yaklaştırdı."Onun yüzünde benden kalma bir iz var evlat. Kılıcımın açtığı hiçbir yarayı şifacılar iyileştiremez." diye fısıldadı.
Asır dişlerini sıktı. Yüzü yanıklar içinde bir kız. Kafasında garip bir şey. Gördüğü teş şey saçlarının dişleri, yüzünün bir kısmı ve kötü mavi gözleri. Kendinden emin, kibirli sözleri. Üstelik cüretkardı da. Öylesine asi ve hırslı. İlk defa rastladığı zehirli bir çiçek gibi. Al benisi çok götürüsü daha çok.
"Neden? "
Lidena kaşlarını çattı.
"Hak etti. Çok daha fazlasını hak ediyor." dedikten sonra elini kınına attı ve adama yan bir bakış attı. "Umarım yoluma çıkmazsın yabancı. Gazabıma uğramak istemezsin. " diyerek Lorgana bir bakış attı ve önünde diz çöktürdü. Çakırkeyif olmasına rağmen atik bir hamle ile sırtına çıktı. "Kendine bok gibi bak!"
"Ne? "
Asır, devasa hayvanın sırtına binip giden kadına şaşkınca baktı. En son elini kaldırıp bağırdı.
"Sen de!"
İyice uçup da uzaklaşınca gülmeden edemedi.
"Hayatımda gördüğüm en garip insan." dedi kendi kendine. Üstündeki ıslak kıyafetlere baktı ve bir anda ellerini yumruk yaptı. Siyah gözleri biter kora dönüştü. Beni hızla ısınmaya başladı. Pantolonu üstünde kurudu adeta. Saçları etrafa salındı ve çarpık bir gülüş ile gökyüzüne baktı.
"Umarım tekrar karşılaşırız Çatlak."
.
.
.Lidena kasabaya geri geldiğinde kendisini bekleyen Pasna ve Nina ile karşılaştı. Lorgandan atlayıp da ikisinin önüne geçtiğinde Pasna telaşla sordu.
"İyi misiniz majesteleri? " dediğinde Lidena ağır ağır kafasını salladı.
"Kılıcımı iyele. " diyerek kılıcını uzattığında Nina şaşkınca eline baktı. Koşarak yanına gitmiş ve nazikçe elini tutmuştu.
"Elinize ne oldu?" dedi merakla.
Lidena şöyle bir bakındı.
"Savaşmak lazım." dediğinde Pasna merakla baktı.
"Kendinizi mi iyileştirdiniz? "
Lidena cevap vermeden içeri girdi. Pasna heyecanla Nina'ya baktı.
"Bence içki işe yarıyor! Ona içki verelim." dediğinde Nina da kafasını salladı.
"Bıçak kesiğinin izini geçirememiştim. Çok iyi bir şifacı. " dedi etkilenmiş bir tavırla. "O gerçekten asil kan."
Pasna, Nina'nın hayran bakışlarına ufak bir gülüş attı. O çok güzeldi ama zamanı değildi sanki. Olya biraz yemek ile yanlarına gelince Nevil onlara katılmamış ve Olya'nın yaptığı yemeklerden biraz alıp Ult'un yanına gitmişti.
Kapıyı tıklattı.
"Gir."
Küçük evin eskimiş kapısını dikkatle açan Nevil sessizce kafasını içeri doğru sarkıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lidena
FantasyEski Veliaht Guan'ın kızı olan Lidena, babasını öldürmüş olan amcası Zeord tarafından sürgünden çağırılır. Ancak İmparator Zeord'un oğlu veliaht Gablin savaşta ölmüştür. Tahta geçebilecek herhangi bir veliaht yoktur. Zeord, Lidena'yı da savaşa gönde...