İmparatorluğun Güney Batısında kalan Cavra Krallığına yerleşmişlerdi. Lidena krallarını haftalar önce öldürmüş ve saraylarına el koymuştu. Çünkü kral Zeord'u desteklemek istemişti. Ne yazık.Önlerine konan yemeği sarayın balkonunda yerken yanında oturan Asır'a baktı.
"Benimle taşı aramaya gelecek misin?" dediğinde Asır kafasını salladı.
"Zaten babam beni buraya seni bulmam için gönderdi." diyerek genç kıza baktı. "Taş arayacaksın diye seni kaybedemem." dediğinde Lidena genç adama uzunca bakıp geriye yaslandı.
"Siz ne için yaşıyorsunuz, Prens Asır?" dediğinde Asır yavaşça çiğnediği lokmasını yuttu.
"Bu soru da nereden çıktı?" dedi merakla.
Lidena gözlerini balkonun açık bıraktığı gökyüzünde gezdirdi.
"Ben intikam almak için yaşıyorum. Kendimi bildiğimden beri." diyerek ufak bir nefes çekti. "Başlarda böyle değildi tabii. İntikamımı amc-" durdu genç kız bir an kendi kendine düşündü. "İmparator Zeord'tan alacağımı düşünmemiştim. Fikrimce anneme zülm eden halka işkence edecektim." dedi açıkça. "Kardeşini ölecek kadar seven babam için ise kardeşini korumak istedim. Yaşamak için sebeplerimdi bunlar benim. Şimdi şöyle bir bakınca görüyorum ki elimde yaşamak için iki küçük sebep var. Ben büyüdükçe küçülen iki küçük sebep. " diyerek genç adama baktı. "Bunları çözdükten sonra hayatta bir gayem kalmıyor."
Asır iştahının bir hayli kaçtığını hissetti.
"Neden sadece 'diğerleri' gibi olamıyorsun?" diye sordu. "Bazen hayatta kalma iç güdüsü bile yaşamak için bir sebep olabilir. Bir aile, tatlı bir çocuk, iyi bir eş ya da Şanlı bir tarih hayalin olabilir. Yaşamak için sebep aramak saçma." dedikten sonra genç kıza baktı. "Detayları bir kenara bırak. Düşüncelerinin arkasında farklı şeyler yapmak isteyen bir yanın hiç olmadı mı?"
Lidena masaya baktı uzun uzun. Bir müddet düşündü.
"Neden bir aileye ihtiyaç duyayım ki?" dedi dürüstçe. "İkinci kez kaybetmek için mi?"
"İkinci kez doğmak için."
Genç kızın sessizliği Asır'ı konuşmaya itti."Fazla yalnız değil mi?" dediğinde genç kız mavi gözlerini kısmıştı.
"Hiç kalabalık olmadı ki."
Asır bu söz üzerine ne diyeceğini bilemedi.
"Denemek ister misin?"
"Neyi?"
"Yalnızlığının içinde bir kalabalık olabilirim." diyen adam ile Lidena kaşlarını çattı.
"Ne değişir?"
"En azından bilirsin." deyip hafifçe gülümsedi. "Yalnız mısın, yoksa yalnız mı olmak istedin?"
İki genç uzun bir süre bakıştıklarında Asır gözlerini kaçırdı ve hızlıca ayağa kalktı. Gergindi! Deli gibi gerilmişti. Ne yapacağını bilemez bir halde etrafa bakınıp üstünü düzeltti.
"Ben, ben bir Lark'a bakıp geleceğim." dedikten sonra hızla Lidena'nın yanından çıkmıştı ki Pasna ile karşı karşıya geldi.
"İyi günler dilerim." diyerek içeriye giren adam ile hızla geri içeri girdi. Gözleri şüpheci bir tavırla Pasna'nın üzerinde gezindi. "Bir şey mi oldu?"
"Şey unutmuşum..." dedi Asır ve elini ensesine attıktan sonra içeri giren Lidena'ya baktı. "Ben... "
"Ne oldu?" diyen Lidena ile Pasna hızlıca ona döndü ve koşar adım yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lidena
FantasyEski Veliaht Guan'ın kızı olan Lidena, babasını öldürmüş olan amcası Zeord tarafından sürgünden çağırılır. Ancak İmparator Zeord'un oğlu veliaht Gablin savaşta ölmüştür. Tahta geçebilecek herhangi bir veliaht yoktur. Zeord, Lidena'yı da savaşa gönde...