61. Lidena "En Yakın Düşman"

620 100 29
                                    


   İnsanların pencere köşelerinden izlediği olayın ortasındaki iki genç birbirlerine bakıyorlardı. Genç kız Asır'ın kırdığı kapı üzerinde yürüyüp dükkana geri girdi. Hantal adam ağlayarak ona bakıyordu.

   "Birkaç şişe içki ver." dediğinde bez bir poşet çıkarmış, önüne gelen içkiyi içine atmıştı. Lidena poşeti alıp dışarı çıktı.

   "Hava oldukça aydınlık ama bir şeyler içmek istiyorum." dedi Asır gökyüzüne bakarak. "Üstelik fazlaca kirlendim." demiş ve üzerindeki kan lekelerine bakmıştı. "Gölette birkaç şişe devirmeye ne dersin? "

   Lidena gelen soru ile Asır'ı şöyle bir süzdü.  Kafasını salladı sessizce.

   "Gidelim."

   İki genç ağır ağır sessiz sokaktan geçip giderken Lidena bir an durdu. Kemerinden minik bir bıçak çıkardı ve hızla arkasını dönüp fırlattı.

   "O da neydi? " dedi Asır kaşlarını çatarak.

    Lidena koyu mavi gözlerini gözlerine çevirdi ve önüne döndü.

   "Ufak bir hatırlatma."

   Onlara gölete doğru yürürken meraklı bir dükkanın sahibi koşarak küçük bıçağı saplandığı yerden aldı. Eli içerisinde gezdirirken üzerine kazınmış bir isim gördü.

   Lidena Terlas.

   "Veliaht! " diye bağırdı bir anda. "Veliahtımızmış! "

    Herkes koşarak etrafa dağıldı.

   "Veliahtımız geldi!"

   "Veliahtımız güçlü!"

   Köy baştan aşağı sarsılırken Asır dilini dişleri üzerinde gezdirdi ve kendisinden kısa kalan kıza kısa bir bakış attı. Şimdi tersinin pis olduğunu bildiğinden bir şey demeden önce biraz düşünüyordu.

  "Kimden öğrendin dövüşmeyi? " dediğinde Lidena cevap vermedi. Ayıkken muhabbet edilmesi zor muydu yani?

   Gölete gelip de oturduklarında genç adam kemerinin kilidini açtı ve derin bir nefes aldı.

   "İri yarı bir adamla beraber içki içiyorsun. Etrafta da kimse yok. Bu özgüven nereden geliyor? " diyerek kızı sıkıştırdığında Lidena dönüp yan bir bakış attı.

   "Ben istemediğim sürece ölmem." diyerek içki şişesinin tekini kucağına attı. Onun bu özgüveni Asır'ı gülümsetmişti.

   "Ee, kimden intikam alacaksın? " dediğinde Lidena şişeyi kafasına dikti.

   "Soru o değil." diyerek gölete baktı. "İki büyük düşmanın olsa. İlk önce hangisini öldürmek isterdin? " dediğinde Asır bağdaş kurdu oturduğu yerde.

   "Bir tane de değil! " dedi heyecanla. "Her yaranın izi farklı derinliklerde olur. İçki gibi yıllandıkça intikamın tadı sarhoş eder insanı." demiş ve ellerini kaldırmıştı. "Yani hangisi çok daha eski olmasına rağmen dipdiri intikam hissini taşımana sebep oluyorsa..." dedikten sonra genç kızın mavi gözlerine baktı ve işaret parmağını yüzüne tuttu. "...işte onu sona sakla." dedi. "Şaraplar aslında yemekten sonra içilmelidir."

   Lidena elindeki şişeye baktıktan sonra gözlerini kıstı.

   "Yani ilk intikamım aç karnımı doyursun, ikincisi ise keyfimi."

   Asır kafasını salladı.

    "Merak ettiğim için beni affet ama ilki mi yoksa ikincisi mi yüzünü bu hale getirdi." dediğinde Lidena kafasını kaldırıp genç adama baktı. Neden bu adamla muhabbet ediyordu ki? Şeytandan bir tüye mi sahipti?

LidenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin