44 -Yemek Faciası

1.4K 182 314
                                    


Merhabalar, ben geldim.

Bölüme başlamadan önce lütfen okuyun!

Başından beri beni takip edenler bilirler, Kör Nokta'yı 1 Kasım 2023 itibariyle yayınlamaya başladım, yani neredeyse 6 aydır aralıksız yazıyorum. Haftada iki, bazen üç bölüm bile yayınladığım oldu.
Dolayısıyla biraz yoruldum.
Yorum ve oyların düşmesinden sizin de yorulduğunuzu ya da heyecanınızı kaybettiğinizi fark ettim. Belki de bana öyle geliyor, bilmiyorum. Her neyse motivasyon kaybımı gidermek ve biraz dinlenmek için ara vereceğim. Çok uzun bir ara olmayacak, sadece Kör Nokta okurlarının alışık olmadığı uzunlukta bir ara:)

Bizi özleyin ve lütfen oy vermenin ve yorum yapmanın benim için önemli olduğunu unutmayın. Öpüyorum sizi.  Beni Rosaarosaaaa hesabımdan da takibe almayı ihmal etmeyin 😘 İyi okumalar.

Saatlerdir Maximiano'nun adamının yaşadığı binadan çıkmasını bekliyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Saatlerdir Maximiano'nun adamının yaşadığı binadan çıkmasını bekliyorduk. Laleli'deki buluşmada, kızların gelmeyeceğini anlayan adam, beş dakika kadar beklemiş ve sokaktan ayrılmıştı. Ekrem ve adamları saklandığı yerden adamı takibe almışlardı ve şimdi de günlerdir adamın Maximiano ile temasa geçmesini bekliyorduk.

"İşin içine polis girdi İsmet, sence Maximiano'yla irtibata geçerler mi? Boşuna bekliyoruz." Kulaklık saatlerdir kulağımdaydı ve ben hem rahatsız edici bu cihazdan, hem de beklemekten oldukça fazla sıkılmıştım.

"Bir şekilde bu adamla birileri irtibata geçecek Hande Hanım. Maximiano elindeki kasetlerin şu an risk olduğunu biliyordur. Onu bilen herkesi saf dışı bırakmak için harekete geçmesi lazım."

Haklıydı, haklıydı da biz daha kaç gün bu şekilde bekleyecektik? İsmet'in sezgileri güçlüydü ve bu konuda tecrübeliydi, ona güveniyordum lakin Maximiano'nun gafil avlanacağını hiç sanmıyordum. "Sokağa biri giriyor. Kim olduğunu biliyor muyuz?" dedim kulaklığım doğru. Sokağı gören tüm kameralar İsmet'in bilgisayarındaydı ve bizim gördüğümüz her alana masasının başında hâkimdi.

"Veri tabanından tarıyorum bana bir kaç dakika verin."

Binaya doğru yaklaşan adam, gri takım elbiseli, bıyıklı, tıknaz biriydi. Elinde kahverengi deri küçük bir el çantası taşıyordu ve garip bir telaşla yürüyordu. Profesyonel biri olmadığı çok açıktı, bakışları korkuyla binaları tarıyordu.

"Adam banka müdürü. Seçkin Canik." İsmet'in kulağıma dolan sesiyle aynı anda adamı izliyordum. Görünüşü kesinlikle banka müdürü tanımına uyuyordu. Terleyen alnını elindeki mendille silip duruyordu.

"Ne alaka, banka müdürü? Adama paramı getirdi. Ne dönüyor burada?" Düşüncelerimi sesli dile getirirken bir taraftan da fikir yürütmeye çalışıyordum. Müdürün elindeki çanta para taşımak için çok küçüktü, üstelik Maximiano böyle bir iş için banka müdürünü kullanmasının mantıklı bir tarafı da yoktu.

Kör NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin