19- Kanlı Mühür

1.8K 196 180
                                    

Herkese mutlu, huzurlu bir sene diliyorum. 2024 kaçırdığınız tüm fırsatların telafisini yapacağınız bir yıl olsun. Umarım ben de 2024 bitmeden göz ağrım Kör Nokta'nın kitap olmuş halini görebilirim. Oy verip yorum yapan, destekleyen herkesi öpüyorum. İyi okumalar


"Elimde değerli bir şey var... "

Zifiri karanlık bir yerdeyim, gözlerim bağlı değil ama siyahtan başka hiçbir renk yok. Ellerimle etrafımı yokluyorum. Soğuk bir zemin ve taş duvarların dışında tek bir sıcaklığa değmiyor parmaklarım. Karanlığı ve kasveti iliklerime kadar içimde hissediyorum. Korkuyorum ama kendimi dizginlemeye çalışıyorum.

"Sana söylemiştik, o seçildi demiştik. Karara kim karşı koyabilir, sen mi?"

Tanıdık bir ses, bir yerlerden hatırlıyorum... Bir kere daha duysam çıkaracağım gibi... Çok cılız bir hatıra zihin çeperimi zorluyor ama yok, olmuyor.

"Zorlama yok, kendisi isteyerek gelecek. Ayaklarıyla tıpış tıpış... Ve sen ne yaparsan yap buna engel olamayacaksın!"

Engel olmaya çalışan kim? İsteyerek giden ben mi olacağım? Saç diplerimden şakaklarıma kadar ağrı çöküyor inceden, gittikçe tüm kemiklerimi sarıyor. Etlerim acıdan yanıyor adeta, dayanamıyorum. Titremem korkudan mı yoksa soğuktan mı emin olamıyorum.

"Yeni bir devir başlıyor, topluluk buna hazır. Sen de ol!"

Hangi topluluk bu, düşünüyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Tenimde bir yanma hissediyorum, biri etime kızgın bir şey bastırıyor. Acı gittikçe büyüyor. Dayanamıyorum ve çığlık atıyorum. Birilerinden yardım istiyorum. Yalvarıyorum! Kimse yok. Tek bir ses var şimdi; etimin yanma sesi. Kızgın demirle kolumu dağlıyorlar. Hayatımda böylesine bir acı tatmadığımı hissediyorum. Burnuma kendi derimin yanık kokusu geliyor, midem bulanıyor. Zorlukla nefes alıyorum.

Neden ben diye isyan ediyorum. Biri beni kurtarsın beni öldürecekler, hissediyorum. Çığlık atıyorum yeniden, bu defa daha derine bastırıyor kızgın demiri ve bağıramıyorum, sesim çıkmıyor. Gücümün çekildiğini hissediyorum, bayılmak üzereyim.

Karanlık daha da büyüyor, bir kara delik gibi içine doğru beni çekiyor. Kıpırdayamıyorum, parmak uçlarımı dahi hareket ettirsem etlerim acıyor. Kemiklerim sanki kırılmış gibi. Ölüyor muyum?

"Sen seçildin, birazcık acıya katlanabilirsin değil mi Hande? Mührümüzü onurla taşıyacaksın vücudunda."

Ben... Ben seçilmek istemiyorum demek için ağzımı açıyorum ama konuşamıyorum. Neden sesim çıkmıyor? Ağrıyı tüm zerrelerimde hissediyorum. Bana ne yapıyorlar? İstemiyorum, direniyorum ama engel olamıyorum.

Bacaklarımın altında bir el hissediyorum neden sonra ve birden bire yerden yükseğe havalanıyorum. Tanıdık bir koku çalınıyor burnuma. Rahatlıyorum, biliyorum onu. Ellerim hızla boynunu sarıyor, başımı bana hiç yabancı gelmeyen bedene yaslıyorum. Acım dayanılmaz bir hal alıyor ama bu defa korkmuyorum.

Başımın altındaki göğüs maraton koşmuşçasına hızla atıyor, duyuyorum. Endişeli olduğunu anlıyorum, elleri beni daha sıkı kavrıyor bu defa. Cılız bir ışık göz kapaklarıma vuruyor ama çok uzakta. Beni oraya doğru götürüyor, ağrım biraz hafifler gibi oluyor.

Sıcak nefesi yüzüme vuruyor. Gözlerimi korkuyla açmaya çalışıyorum. "İyisin, iyisin tamam mı? Korkma sakın, ben hep yanındayım devrimci kız. Koruyacağım seni! " diyor nefes nefese.

Kör NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin