37-Kalbimin Pusulası

1.4K 179 264
                                    


Merhabalar herkese. Nasıl gidiyor Ramazan? Her şey yolunda mı?

Size neredeyse Hande ve Akif'ten oluşan bir bölümle geldim. Umarım seversiniz.

Lütfen oy vermeyi ihmal etmeyin. Satır aralarına yaptığınız yorumları ne kadar sevdiğimi unutmayın olur mu?

Medya; Akif'ten Hande'ye gelsin.

AKİF'TEN

Şafak ışıkları yeni yeni sökerken, buluşma yerine gelmiş Bahadır abiyi bekliyordum. Bu aralar aramız oldukça gergindi, ona hak veriyordum ama mühim olan kendi haklılığımdı. Erdal Tekin'in bu hamlesini boşa çıkaracağımı tahmin etmeliydi, buna izin vermeyeceğimi, ölsem de müsaade etmeyeceğimi en az benim kadar Bahadır abim de biliyordu. Hande'nin bu evliliğe evet deme ihtimalini asla göze alamazdım, ona bunu düşündürten ne varsa ateşe verirdim.

Erdal Tekin'in evlendirme dairesine daha Hande'nin onayı olmadan belgeleri teslim etmiş olması benim işimi kolaylaştırmıştı, Cemiyet'ten gizlemeyi başardığı bağlantıları çoktan benim elimdeydi. Senelerin emeğini, böyle bir planı ifşa etmek için kullanacağım aklıma dâhi gelmezdi ama vardığım noktada hem Hande'nin bu aptal plana dâhil olmasını önlemiştim, hem de Cemiyet içinde Erdal Tekin'in bir kez daha hain pozisyonuna düşmesini sağlamıştım. Kısacası tek hamle, iki başarılı sonuç!

Hesaba katmadığım tek ve en önemli şey ise Cemiyet'in Hande ve beni evlendirme kararıydı. Bunun olacağını düşünemediğim için günlerdir kendime kızıyordum ama bir taraftan da, sonucun böyle olacağını bilsem bile yine de o belgeyi Maximiano'ya ulaştırırdım. Aslına bakılırsa gerçek kızgınlığım, o gece o masada gafil avlanmak ve Hande'nin yüzündeki şok ifadesini görmüş olmaktı.

Direneceği, bu kararla benden daha da nefret edeceği ihtimali günlerdir kalbimi bir kurt gibi kemiriyordu. Beni sevdiğini bilsem de zorla, dayatılarak yapılan evliliğe, Hande gibi biri hiçbir zaman, tam olarak kendini teslim etmezdi. Bunu bilmek, göğüs kafesimde soluğumu kesen bir acıya neden oluyordu.

Nefes almamı, geceleri en azından bir kaç saat uyumamı sağlayan şey ise bu evlilikle, Hande ile aynı evde yaşama, evime sinecek kokusu, geceleri aynı çatı altında uyuyup, sabaha onun varlığıyla uyanma hayaliydi. Bu anlar gözümün önüne geldikçe içimi saran huzur, yüzüme yerleşen gülümsemeyi engelleyemiyordum. Emindim, beni zorlayacak, direnecek, her günü zehir etmek için elinden geleni yapacaktı ama tüm bunlara rağmen dönüp dolaşıp yine yanımda olacaktı.

Bir gün her şey ortaya çıktığında, bana ve sevgime olan inancı geçmişin tüm yanlış ve çirkinliğini alt ettiğinde, dizlerimin üzerine çöküp ona gerçek bir yuva vermek için evlenme teklifi edecektim. O zamana dek onun için sahte olan bu evliliği, gerçek yapmak için elimden geleni yapacaktım.

Koltuğun üzerinde titreyen telefonla günlerdir beni içine çeken düşüncelerden sıyrıldım. Ekranda yazan ismi bile karabasan gibi üzerime çöken evhamları silip süpürüyordu.

"Ne zamana aldın randevuyu?"
Bu mesajı atarken kara gözlerinden çıkan isyan ateşini hayal ettim, Cemiyet'e direnişi üç gün sürmüştü ve o inatçı ve asi hali beni yine ve yeniden ona âşık etmişti.

"Saat 15.00 da. Seni 14.30 da alırım, beraber gideriz." Buna asla evet demeyeceğini bilerek gönderme tuşuna bastım. Yanıtı hiç gecikmedi.

"Üçe on kala belediyenin önünde olurum!"
İnadına yandığım, hala direnmeye devam ediyordu. Son ana kadar bu evliliği yokuşa sürecekti ama kalbinin bir tarafının da heyecanlı olduğuna öyle emindim ki. Saklamaya çalışsa bile bana yalan söylemekte hiç iyi değildi. Yüzüme baktığı an, gece karası gözlerindeki tüm duyguları okuyabiliyordum ve Hande'nin bu tarafının bana özel olduğunu bilmek, her defasında bu hayata tutunmak için bir sebep oluyordu. Onun için, ona rağmen bir sebep...

Kör NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin