Ben geldim. Umarım bölümü seversiniz. Oy vermeyi ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın. Sizi seviyorum ❤
"Liderliğinize nasıl güveneceğiz? İlk defa bir kadınla muhatap oluyoruz. Üstelik daha önce adınızı bile duymadık. Sizinle devam etmek bizim için büyük risk!" Çinli müttefik Lian oldukça hoşnutsuz görünüyordu. Bunu sözleriyle de ispatlar gibi konuştuğunda günlerdir İsmet'le yaptığımız çalışmanın meyvelerini toplamanın zamanı gelmiş gibi hissediyordum.
Kolumdaki saat 23.00'ı gösteriyordu. Limanda bekleyen malların tam da şu anda yola çıkmış olması gerekiyordu. Telefonuma gelen, yükleme tamam mesajıyla rahatlayarak arkama yaslandım. Lian'ın gözlerinin içine sıranın bana geldiğini kanıtlamak ister gibi alayla baktım.
"Sırp dostumuz Zivković sayesinde Mersin limanından Meksika malları an itibariyle Avrupa için çıkış yaptı. Hani şu sizin bir haftadır becerip yollayamadığınız mallar." dedim ve sözüm biter bitmez aynı anda ikisinin de telefonuna gelen bildirimlerden malların çıkış yaptığını haber aldıklarını biliyordum.
Lian'ın şaşkınlıkla açılmış gözlerine Vlad'ın sesli kahkahası katıldığında, daha da keyiflendim. Gülümseyerek dirseklerimi masanın üzerine koydum ve öne doğru eğildim. "Bu gerekli cevap olmuştur galiba Lian Bey." dedim imayla. Kadın olmamla ilgili sorunları olduğu belliydi ama bunu söyleme gereği duymadım. Bir taraftan da Vlad'ı süzüyordum, ikisinin de bakışlarında şüphe yerine artık hayranlık vardı.
"Bunu nasıl yaptınız? Zivković bunu nasıl kabul etti?" Dedemin ilişki ağını kullandığım gerçeğini görmezden geldim ve yüzüme sabitlediğim maskeyi düşürmemeye dikkat ederek Vlad'ın gözlerinin içine baktım. "Cazibem diyelim."
Vlad'ın az önceye nazaran daha da büyüyen kahkahası tüm salonu doldurduğunda yanımda kıpırdanıp duran Akif'in rahatsızlığına göz devirdim, alışkın olduğu Hande'den oldukça farklı göründüğümü biliyordum ama buna bir an önce alışsa iyi olurdu. Karşımdaki adamların hayran bakışlarının tam aksi bakışlarını üzerimde gezdirip duruyordu. Sağ ayağımı sol bacağımın üzerine attım ve inadına rahatlayarak arkama yaslandım.
Bir kaç saniye sonra tüy gibi bir dokunuşu bacağımda hissettim, Akif tenime dokunmamaya çalışarak yırtmaç yüzünden açıkta kalan kısmı elbisemle kapamaya çalışıyordu. Onun bu hadsiz hamlesine karşı içimde yükselen ateşle parmaklarını kavradım ve pozisyonumu bozmadan, dişlerimin arasından "kırarım elini Akif!" dedim ifadesiz bir yüzle. Zira karşımdaki adamları tedirgin etmek istemiyordum.
"Kır! Hadi! Bekliyorum. Hatta ne yap sen biliyor musun? Yüzüme sert bir yumruk at ve rahatla. Belki biraz kendine gelirsin!" Ne saçmalıyordu bu herif! Bu yemeğin ne kadar önemli olduğunun farkında değil miydi? Neden sabote etmeye çalışıyordu? Sinirden delirmek üzereydim. Üstelik bana oyun oynayan bir herif için fazla kibirli ve ukalaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Nokta
Mystery / Thriller(Polisiye, gizem ve nefretten aşka konulu kurgudur. ) "Bak Akif, seninle konuşacak ortak tek bir noktamız bile yok. Biz seninle iki ayrı uçlarda yaşayan insanlarız. Sen sağa dönmeyi seversin, bense sola. Sen turan dersin, ben devrim." Gözlerindeki...