47- Aramak Bana Aşktır Artık

1.1K 159 330
                                    


Merhabaaaa... Ben geldimmm.

Bu bölüm hikâyeyi Akif'ten okuyacağız. Umarım seversiniz.

Oy vermeyi, yorum yapmayı ve beni takip etmeyi ihmal etmeyin lütfen. Öptüm 😘

Medya;Akif'ten, Hande'ye gelsin. Ben bölüme çok yakıştırdım, muhakkak dinleyin.

Akif'ten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akif'ten

Kollarımın arasında öyle muhteşem görünüyordu ki. Kuzguni nemli saçları yatağa dağılmış, sere serpe uzanmış halde yanımda nefes alıp veriyordu ve ben sıkılmadan dakikalardır onu izliyordum. Ona dokunmak, baldudaklarından doyasıya, özgürce öpebilmek, sıcaklığını hissetmek benim gibi hayatı boyunca yalnız olmuş bir adam için bu görüntü cennetten farksızdı. Hande benim hayal bile etmediğim mutluluğumdu.

Parmaklarımı kapalı göz kapaklarının üzerinde içim giderek dolaştırdım, gece karası gözlerini daha şimdiden özlemiştim. O kuyu gibi derin siyahları, bana bir kaç gündür kırgın ve kızgın bakıyordu. Bakışları bana değdikçe canımdan can gittiğini fark etmiyordu bile. Benden uzaklaşacak, sevgisi azalacak, bir şeyler ters gidecek de bana kırılacak diye ödüm kopuyordu. Yalanlarım ben ona gerçeği söylemeden başımıza bela olur diye her gün diken üstünde yaşıyordum. Son bir kaç gündür içimde engelleyemediğim ve ona tutulduğumdan beri zaten var olan bu korkum, büyüdükçe büyüyordu.

Hande benim karımdı, hiç sahip olamadığım tek ailemdi ve onu kaybetmeyi düşünmek bile en zalim işkencelerden bile kötüydü. Korkularım ve buhranlarım öyle çoktu ki, nefesim kesiliyor gibi hissettim. Eğilip göğsüne başımı koydum, kokusunu içime çekmek, soluğunu duymak biraz olsun hafakanlarıma iyi gelir umuduyla tenine sığındım. O nefes aldıkça ruhum dinlendi, inip kalkan göğsü bana hayat oldu.

Gece boyu cesur halleri, beni kışkırtan sözleri, kömür karası bakışları... Hepsi canıma kast ediyordu ama farkında değil gibiydi. Onu nasıl sevdiğimi, bana hep istediğim ve hayâlini kurduğum o yuvanın ta kendisi olduğunu tam anlamıyla idrak edebildiğini sanmıyordum. Buna sebep de bendim, ona bir türlü gerçekleri söyleyecek fırsatı hala sağlayamadığım için, kafasında bir dolu sorularla onu beyninin içindekilere mahkûm ettiğim için kendimi hiç affetmeyecektim.

Ama yapamazdım, elim kolum öylesine bağlıydı ki, kıpırdayamıyordum. Sevdiğim kadına gerçek kimliğimi bile söyleyememek beni günden güne bitiriyor, korkularıma esir ediyordu. Gelgitli davranıyordum, tutarlı olamıyordum ve tek sebebi sakladığım sırlar ve söylediğim yalanlardı. Hande masumdu, zarifti ve bir manolya kadar saftı ama ben tam anlamıyla onun zıttıydım.

Ellerim çıplak belinde usulca dolandı, yumuşacık teni, sıcak ve davetkârdı. Yorgun olduğunu bilmesem yeniden ve bıkmadan onu öper, sever ve sabah ışıkları odaya dolana dek kollarımın arasında nefessiz bırakırdım. Bilse onu her saniye sevgiye boğmak isteğimi ve şehvetimi, benden korkardı.

Kör NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin