Bir buçuk saatlik yolculuğumuzu yarılamışken, yeni oluşan 'kavga etmemek için konuşmama' alışkanlığımıza son hız devam ediyorduk. Kerem benim gördüğüm tüm arabalardan daha lüks olan arabasında, ne işe yaradığını o bastıktan sonra anladığım düğmelerden birine basarak radyoyu açmıştı. 45 dakikadır popüler insanların dinlemeyi pek de sevmediğim şarkılarını çalan bir pop kanalını dinliyorduk. Çağımızdan kopuk değildim elbette ama hiç yurt dışına çıkmamış her dil öğrencisinin yaptığı gibi İngilizce ve İspanyolca bilgimi o dillerdeki içerikleri tüketerek pekiştirdiğim için, dinlediğim şarkılar da Türkçe değildi normalde. Sorun yoktu, sonuçta araba Kerem'indi istediğini dinleyebilirdi. Otobanın çıkışına yakın bir baz istasyonu görünce, direksiyonu oraya kırdı Kerem. Hiç itirazım yoktu, gerginlikten üç lokma zor yediğim kahvaltımın eksikliğini çekmeye başlamıştım. Kan şekerim düşmesin diye onunla bir inip kahve çikolata falan alsam iyi olurdu.
"Benzin alacağım, bir şey lazım mı?" Kemerini çözerken kurduğu cümleye kafa sallayıp arka koltuktaki çantamı kucakladığım gibi kendi kapımı açmıştım.
"Aynen, on dakika daha kahveme ulaşmazsam bayılacağım." Kerem bir şey dememiş, ben markete ilerlerken görevliyle konuşmaya başlamıştı. Marketin serin olması içimi rahatlatmıştı, Eylül ayı çoktan gelmiş olmasına rağmen hava henüz sıcak sayılırdı. Etrafa bakındığımda bu marketin de bir kahve reyonuna sahip olduğunu görünce sevinmiştim. Başında da bir kız duruyordu.
"Günaydın," dedim sevecen çıkmasını umduğum sesimle, kız en fazla 19 yaşında görünüyordu ve onu Meryem'le eşlemekten kendimi alamamıştım. Kendimden küçük her kızı kız kardeşim belleyen saçma sapan bir zihnim vardı. "Bir iced caramel latte bir de iced americano alabilir miyim?"
Kız hemen, "Tabi ki," diye onaylayınca ben de arkamı dönüp çikolata bölümüne yöneldim. Niye iki kahve siparişi verdiğimi kendi kendime sormayacaktım çünkü ben keyifle atıştırırken, kahvaltıda annemin yağlı pişilerini yememek için şekilden şekle giren Kerem'in aç kalmasına izin verecek halim yoktu. Cani de değildim yani. Kendime bir çikolata bir paket de kraker kaptıktan sonra Kerem için de meyveli sporcu barlarından almıştım ki satıcı kızın sesi duyuldu. "Abla kahvelerin hazır!"
"Geldim," kahveleri de alarak kasaya yöneldim, sevgili kocam da elindeki benzin fişiyle kasadaki ağabeyle muhabbet ediyordu.
"Valla biz size güveniyoruz, aslanlarım!" kasiyer ağabey heyecanla konuşurken Kerem'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Moralinin bozuk olduğunu, o yüzden futboldan biraz olsun uzaklaşmak istediğini biliyordum ama onu böyle görmek, her iyi yorumla nasıl deşarj olduğunu daha iyi anlamamı sağlamıştı. Yanlarına ilerleyip kahveleri ve diğer şeyleri kasaya koyduğumda adamın gözleri beni bulmuştu. Az önce parlayan gözleri, delici bir şekilde bakıyordu bana. "Bekleyiver iki dakika kızım. Kerem Aktürkoğlu'yla muhabbet ediyorum, görmüyor musun?"
Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırırken bana sırıtan kocamla göz göze gelince neler olduğunu anladım. Adam Kerem'e yağ yapacağım diye beni küçük düşürüyordu. Derin bir nefes alıp sakin olmaya çalıştım. Sonuçta ağabeyin koyu Galatasaray taraftarı olduğu her halinden belliydi, beni de sahnesini çalmakla suçluyor olmalıydı. "Kızım! Daha fotoğraf çekileceğim, bir tur daha at istersen sen markette."
Ya sabır, Kerem'den sonra kasiyer ağabey de benim için özenle seçilmiş gibiydi. "Ağabey, sabahtan beri bir şey yemedim zaten, şunları bir ödeyeyim sonra kiminle ne istiyorsan onu çekil."
"Yalnız Kerem önce geldi!" Ağabey pes etmeyecekti anlaşılan. Benim de ayakta dikilip bunların konuşmalarını dinleyecek halim yoktu. Kendi kahveme ve çikolatamı kaptığım gibi, Kerem'in eline de uzanıp arabanın anahtarını ele geçirmiştim.
"Tamam, ağabey. Al kocam senin olsun," Kerem'le anlık göz temasımızdan sonra ağabeye de gıcık bir şekilde gülümsemiştim. Adam şok olmuş bir şekilde Kerem'in araba anahtarını hiç sıkıntısız bana bırakmasını izliyordu. "hesabı da siz hasret giderdikten sonra öder artık Kerem Aktürkoğlu."
![](https://img.wattpad.com/cover/376755217-288-k576860.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzük / Kerem Aktürkoğlu
FanfictionFutbolcu Kerem. Galatasaraylı Kerem. Mustafa amcanın torunu Kerem. Kocam Kerem. Gökçe Altun kendisini Kerem Aktürkoğlu ile evlenme dairesinde bulduğunda 20 yaşında, üniversite ikinci sınıf öğrencisiydi. Kerem'le daha öncesinde hiç konuşmamış, nik...