"Korkunç oldu, koş değiştir./İşte bu be kanka!" Barış'la aynı anda konuştuğumuzda Yunus gülmüş, Kerem şaşkınlıkla ikimize bakakalmıştı. Kocam kendisini görebilmek için aynaya dönerken ben de sinirle bir numaralı kumama dönmüştüm. "Kafayı yedin sen iyice! Kör müsün?"
"Ne be? Çok yakıştı bir kere kapoma!" Barış çocuk gibi dudak büzerek Kerem'i izlediğinde sinirle göz devirdim. Damatlık alışverişine onları getirmenin bir hata olduğunu biliyordum. Kendime sakin kalacağıma dair söz vermiştim ama Yunus önüne gelen bütün beyaz takımları, Barış da garip garip renkli şeyleri önermeye başlayınca bu sözümden dönmem çok kolay olmuştu. "Bu renk tam senin rengin, Kerem."
"Siklamen moru mu benim kocamın rengi? Hayatım çıkarır mısın şu korkunç şeyi? Araya nasıl kaynamış anlamadım zaten." Az önce beni kravatlarla oyalayan ve büyük ihtimalle bu sırada Barış'la işbirliği yapan Yunus'a öldürücü bir bakış attım. Kerem gülmemek için kendisini sıkarak bizi izlediğinde işaret parmağımla soyunma kabinini işaret ettim. "Hadi canım, hadi bir tanem, hadi Kerem! Gözümü aldı resmen, ne kadar korkunç bir seçim bu."
"Aman, senin seçtiklerini de gördük." Bir kere, tek bir mağazada, kareli bir takım denemesini önermiştim. Korkunç bir seçimdi ama Yunus her itirazımda onu öne sürerek beni çileden çıkarıyordu. Kerem kabine tekrar girdiğinde rahat bir nefes alarak arkama yaslandım.
"Seni boğarım, sus." Yunus seke seke mağazanın öteki ucuna ilerlediğinde rahatladım, baktığı yerde kol düğmelerinden başka bir şey yoktu. Tavşan desenli bir taneyle geri gelmeyeceğini umarak bu kez de Barış'ı aradım gözlerimle. Bir köşeye sinmiş, elindeki telefonda birileriyle mesajlaşıyor gibiydi. Ben senden razıyım Açelya, Allah da razı olsun. Bereket arada bu aveli meşgul ediyorsun da ben nefes alabiliyorum. Bu üçlüyle alışveriş çocuklarla alışverişten daha zordu.
Birkaç dakikalık sessizlik, deneme kabininin kapısının açılmasıyla bozulmuştu. Kafamı yavaşça kaldırarak kendimi en kötüsüne hazırladım. Umarım şuan kırmızı bir takım giymiyordu. Korkuyla kapadığımı fark etmediğim gözlerimi aralayarak kocama baktığımda manzaranın düşündüğümden çok daha farklı olduğunu görerek sevinmiştim. Aksine nefesimin birkaç saniyeliğine kesilmesini sağlayan, siyah, üzerine tam oturmuş bir damatlık giyiyordu kocam. Yerimden fırlayarak heyecanla ona adımladım, gözlerim artık nasıl parlamışsa, Kerem kocaman gülümsedi.
"O kadar mı iyi ya?"
"Nefes kesici," daha önce giydiği hiçbir şeye iltifat etmediğim için hafifçe kızardı yanakları. Bense gömleğinin yakasına uzanarak düzelttim. "sen de beğendin mi?"
"Sen beğendiysen sıkıntı yok, hanımım ne derse o." dediğinde etrafa attığım hızlı kontrol bakışından sonra dudaklarına saniyelik bir öpücük bırakmıştım. Kerem kolunu belime sararak kaçmamı engelledi. "Öpücük bile kazandırdıysa bunu almalıyız." dediğinde kocaman gülümsedim.
"Bunu alırsak evde daha çok öperim." Kerem'in dudakları hayretle aralandı, bense kıkırdayarak kendimi ondan kurtardım. "Yunus bak, bu çok iyi değil mi?" saçma önerilerine rağmen, Barış'ın zevkine mi Yunus'a mı güvenmek diye sorsaydınız bir saniye düşünmeden Yunus'u seçerdim. Kafasını kol düğmelerinden kaldırarak bu tarafa bakan Yunus'un da yüzüne bir sırıtış yerleşmişti.
"Vay kardeşim, sana dikilmiş bu takım." elinde tuttuğu bir kutuyla yanımıza ilerledi. Kerem'i bir de yakından süzdükten sonra omzuna vurdu dostça. Elindeki kutuyu ona gösterdi. "Senin için yapılmış bir şeyler daha buldum." Elindeki kutuya korkarak baktığımda şaşkınlıkla gülümsemiştim. Bu mağaza neden böyle bir şey satıyordu en ufak bir fikrim yoktu ama bu gümüş, şimşek şeklinde tasarlanmış kol düğmeleri Kerem'in kaderiydi.
Sevinçle el çırptım, Kerem de 'Vaay' diyerek kutuyu eline almıştı. "Ya tam Kerem Potter düğmesi!"
"Ben buldum yenge, harikayım değil mi?" Yunus tatlış bir şekilde araya girince hemen kafa salladım ona.
"Favori kumam sensin, Yunus."
Bunun üzerine telefonundan kafasını kaldırıp yanımıza adımlayan Barış bize dümenden bir kırgın bakış atarak beni kolunun altına çekti. "O benim sanıyordum?"
"O mor takımdan sonra sen favori hiçbir şeyim olamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzük / Kerem Aktürkoğlu
FanfictionFutbolcu Kerem. Galatasaraylı Kerem. Mustafa amcanın torunu Kerem. Kocam Kerem. Gökçe Altun kendisini Kerem Aktürkoğlu ile evlenme dairesinde bulduğunda 20 yaşında, üniversite ikinci sınıf öğrencisiydi. Kerem'le daha öncesinde hiç konuşmamış, nik...